Denizli SOL Parti yöneticisi Ercan Çelik’in, bu ve geçen yıl farklı tarihlerde sosyal medyada, yaptığı paylaşımlardan dolayı 10 Ağustos’ta evi polis tarafından basıldı. Polis, Çelik’in evinde yaptığı aramada, BirGün Kitap Yayınları’nın bastığı ‘Mahir Çayan Toplu Yazılar’ kitabını delil saydı. Gözaltına alınan Çelik’e, polis ifadesinde Mahir Çayan, Veysel Güney ve Ertan Saruhan gibi çok sayıda devrimci soruldu. Çelik ise hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. Daha sonra Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Çelik hakkında iddianame düzenlendi. Devrimci Yol propagandası yapmak’ iddiasıyla iddianame düzenlenen Çelik’in, 1 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianame Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Çelik’in yargılanmasına 24 Kasım’da başlanacak. ‘SAÇMA İDDİALARLA SUÇLANDIM’ Hakkındaki iddianameye ilişkin BirGün’e konuşan Ercan Çelik, Mahir Çayan ve Kızıldere’de katledilen insanlarla birlikte hareket etmiş gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını söyledi. 30 Mart 1972’de gerçekleşen Kızıldere Katliamı’na ilişkin fotoğraflar paylaştığını belirten Çelik, “Üzerinden uzun süre geçmesine rağmen suç olduğunu iddia ettiler. Emniyetteki ifademde Mahir Çayan’ın ve Kızıldere’de katledilen insanları nereden tanıdığımı sordular. Sanki onlarla aynı süreçte yaşamışım ve onlarla birlikte üyeymişim gibi algı oluşturmaya çalıştılar” dedi. Çelik, şu ifadeleri kullandı: “1979 doğumluyum. Hayatını kaybeden devrimcilerle arkadaş olduğumu iddia ediyorlar. Böyle bir şeyin olmasının ihtimali yok. İfademde de söyledim ben o zaman 1 yaşındaydım ve bazıları öldüğünde dünyada bile yoktum. Saçma sapan iddialarla beni suçladılar.”