24 Temmuz 1923 Türkiye Devleti, Lozan Antlaşması’nı imzaladı. Böylece bütün dünya yeni Türk devletini tanımış oldu. Osmanlı Devleti de siyaseten de bitti.

Öncesinde ne vardı?

Türk toprakları, Yunanlılar, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar tarafından işgal edilmişti. Doğusunda Ermenistan ve Kürdistan adlı iki yeni devlet kurulması planlanmıştı. Doğu Karadeniz ise Pontuslara verilecekti.

Türklere ise Anadolu’nun ortalarında 5 vilayeti kapsayan toprak verilecekti. Buralar bile gerektiğinde işgal edilebilecekti.

Lozan Antlaşması ile işte bu yıkım planları çöpe atıldı.

***

Bu yüzden:

  • Anadolu’yu ele geçirip Büyük Yunanistan’ı yeniden canlandırmak isteyen Yunanlar Lozan’a düşmandır.
  • Doğu Anadolu’da devlet kurmak hayalleri bitirilen Ermeniler ile bölücü Kürtçüler Lozan’a ölümüne düşmandır.
  • Hasta Adam!” dedikleri Türkleri Avrupa’dan Asya bozkırlarına sürmek politikaları duvara toslayan Avrupa sömürgecileri Lozan’dan nefret ederler. Bir önceki İngiltere Başbakanı Lloyd George, Lozan Antlaşmasını yorumlarken bu antlaşmanın Türkiye için başarı medeni dünya için ise yenilgi olduğunu söylemiştir. Türk düşmanlığıyla ünlenen İngiliz liberalleri de Lozan’ın İngiliz siyaseti için hezimet olduğunu yazmışlardır.

HAÇLI HACILAR

  • En önemli ayak ise, içimizde bulunan ve kendilerini dindar diye gösteren o bilinen kesimdir. Bu siyasal dinciler, Lozan Antlaşması ile Osmanlı Devleti’nin teorik olarak da ortadan kalkmış olmasını asla hazmedemediler. Bu yüzden Lozan Antlaşması’nı kötüleyip dururlar. Hatta bu yalanlarını öyle süslerler ki Lozan’ın İngilizlere hizmet ettiğini, gizli maddeleri olduğunu, bu maddeler yüzünden başımıza belalar geleceği yalanını bile yayarlar.

Aslında Lozan’da gerici takımının bu milleti vahşice sömürmesine de dur denilmiştir. Lozan Antlaşması ile ümmete (dinci ideolojiye) dayalı toplum biçimine son verilmiş ve millete dayalı bir toplum yaratılmıştır. Bu milletin adı da Türk milletidir.

İşte Türklüğe ve cumhuriyete karşı olan kadrolar, Lozan’a saldırmayı, onu kötü göstermeyi imanlarının bir parçası sayarlar.

İslam’ı temsil ediyormuş görünerek veya Osmanlı Devleti’ni yeniden canlandırmak hayaliyle Lozan’a saldıranlar; aslında Yunan işgalcilerden, Pontus ve Ermeni bölücülerden, sömürgeci İngilizlerden farkları olmayan lanetlik tiplerdir.

Merhum Ziya Paşa işte bunlar için dedi ki: “Nice hacıların koltuk altından çıkar Haç’ı…

Bu gizli Haçlılar o yüzden de “Kurtuluş Savaşı’nda keşke Yunan galip gelseydi!” derler ya…

***

TC’nin küresel doğum günü Lozan Antlaşması bir kez daha kutlu olsun!


AYASOFYA AÇILDI DA NE OLDU?

Hatırlayın geçen yılki tantanayı…

Ayasofya Müzesi’ni tam 24 Temmuz’da, Lozan’ın yıldönümünde, Lozan’a meydan okur gibi camiye çevirdiler… Orada bu devleti kuran Büyük Atatürk’e ahlaksızca hakaretler edildi.

Peki bu inadına iş hangi yaramıza merhem oldu?

-Hiç!

Üstüne üstlük o gösteriye katılanların çoğu Covid oldu.

***

Bunu geçelim de dolara bakalım.

24 Temmuz 2020’de yani Ayasofya’da o gösteri namazı kılınırken dolar 689 kuruştu.

Ayasofya’yı ibadete açınca Allah bize torpil yaptı ve şu an dolar 855 kuruş. Yani paramız 1 dolar karşısında bir yılda tam 166 kuruş değer yitirmiş. Namazımız, duamız bir işe yaramamış; fena biçimde yoksullaşmışız.

Çok daha önemlisi faiz, faiz…

Türkiye’nin Merkez Bankası, Ayasofya açılmadan önce yüzde 8,25 faiz ödüyordu.

Bugün ise aynı paraya yüzde 19 faiz ödüyoruz. Pek açık ki faiz düşmanı geçinen AKP Lideri Erdoğan Ayasofya’yı ibadete açtıktan sonra faizi iki katından fazla artırmış.

Eli kılıçlı ve uydurma giysili o adamın imamlığında Ayasofya’da kılınan namazlar Allah katında hiç işe yaramamış olmalı ki ekonomi bozulmuş. Kurtulmak için bu namazcı-selacı iktidar İslam’ın kabul etmediği yüksek faiz (riba) vermiş…

Yoksa yoksa!... Bu Ayasofya işi Londra’daki tefecilere böyle yüksek faiz ödemek için milletin gözünü bağlamak amacıyla mı devreye sokulmuştu?

Hey gidi Müslüman kardeşlerim hey! Bu cami açılışlarının arkasındaki acı gerçeği ne zaman anlayacaksınız?