CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, 12 bin yıllık kültürel miras Hasankeyf’in sular altında kalması ve “yeni yüzüyle misafirlerini bekliyor” haberi hakkında, “Burasının listeye alınması gerekirken, sular altında bırakılması ve 12 bin yıllık mirasın yok edilmesi hepimizin içini acıttı. Anadolu Ajansı, Hasankeyf’teki ihaneti bu şekilde bir haberle örtmeye çalıştı. Hasankeyf’te yapılan bu çalışma, yıllarca turizme açık tarihi ziyaret alanlarını, kadim Anadolu topraklarının tarihi hafızasını yok edildiğinin resmidir” dedi.

İLGİLİ - Tarihe ihanetin, medeniyete düşmanlığın fotoğrafı

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Karaca, Hasankeyf’in tarihine ve baraj yapılarak sular altında bırakılmasına ilişkin şunları söyledi:

Hasankeyf’te çok uzun süredir yapılan şu anda su toplamış olan barajla ilgili çok ciddi karşı çıkışlar oldu. Hasankeyf, Anadolu’nun 12 bin yıllık hafızasıdır, tarihidir. O bölgede planlanan ve hayata geçirilen baraj, Hasankeyf’in ve Anadolu’nun tarihi hafızasını yok etmiş durumda. Hasankeyf’ten gelen itirazlar nedeniyle biz de bir heyetle ziyarette bulunduk. 12 bin yıllık tarihi yapılar ve yerleşim yerleri vardı. Şu an tamamen sular altında kaldı. Neden karşı çıktık? Gerçekten bu tarihi dokusu yanında oradaki vatandaşların yerleşim yerleri ve üretim alanları da sular altında kalacaktı. Hasankeyf’in orada baraj yapılmalı ama başka yerde yapılabilirdi. Aynı zamanda Hasankeyf arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmişti.

Hasankeyf'in UNESCO Dünya Kültürel Miras Listesi'ne alınmamasını eleştiren Karaca, "UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmek için olan 10 kriterin 9’una sahip olan tek tarihi dokuydu. Burasının listeye alınması gerekirken sular altında bırakılması ve 12 bin yıllık mirasın yok edilmesi hepimizin içini acıttı” dedi. 

'TARİHİ HAFIZANIN YOK EDİLDİĞİNİN RESMİDİR'
“Hasankeyf yeni yüzüyle misafirlerini bekliyor” haberine karşı Karaca, “Anadolu’nun 12 bin yıllık hafızasının üzerindeki bu barajın sanki büyük bir doğal alanmış, büyük başarıymış gibi sunulması da Anadolu tarihine yapılan en büyük ihanetlerden birisiydi. Bunun tekrardan dünyaya servis edilmesi de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir yayın grubu olarak ifade edilen ama artık bu özelliğini çoktan yitirmiş olan Anadolu Ajansı, Hasankeyf’teki ihaneti bu şekilde bir haberle örtmeye çalıştı. Bütün Türkiye biliyor ki Hasankeyf’te yapılan bu çalışma, yıllarca turizme açık tarihi ziyaret alanlarını, kadim Anadolu topraklarının tarihi hafızasını yok edildiğinin resmidir” dedi.

'BAKANLIĞA BAŞVURU YAPMIŞTIK'
Yaptıkları ziyarette, halkın Hasankeyf’i korumak istediğini gördüklerini anlatan Karaca, “Yerel halk Hasankeyf’in sular altında kalmasına çok tepkiliydi. Bu barajın önüne bir set çekilerek yüksekliğini geriye doğru verilmesini ve Hasankeyf’in kurtarılmasını, o hafızasını korunmasını istemişti. Biz de bunu dile getirdik. Kültür Bakanlığı’na da çağrıda da bulunduk. UNESCO’ya bir başvuruda bulunması gerekiyordu. Bütün yurttaşlarımıza ‘talapte bulunun’ çağrıda bulunmuştuk. Birçok yurttaşımız bu başvuruyu yaptı. Trajikomiktir ki başvurulara gelen cevapta ‘başvurunuz alınmıştır, gerekli girişimler yapılacaktır’ yazıyordu” diye konuştu.