Toplumsal Kültür Sanat

Türk şiirinin naif şairi Nilgün Marmara, 44 yıl önce bugün, 13 Ekim 1987’de, 29 yaşındayken Kızıltoprak’taki evinin penceresinden ölüme atlayarak “bütün arka bahçelerini” gördüğü bu “iki adımlık yerküre”ye veda etti.

Ece Ayhan’ın deyişiyle- “dünyayla yaralı” bir şair ve yazardı Nilgün Marmara. Yaşamının son zamanlarına kadar kocası, şairler ve yazarlarla çevrili entelektüel arkadaş çevresi dahil kimseye yazdıklarını göstermeden yaşadı. Hatta şiir yazdığını bile söylemeden yazdı. 29 yıllık kısacık hayatına yüzlerce şiir, sayfalarca günlük ve Silvia Path üstüne yazılmış bir inceleme sığdırdı.

ECE AYHAN: GARİP BİR KUŞ OLARAK BASAMAKLARA TÜNERDİ
Kendisine ‘dünyayla yaralı’ şair tanımlamasını yakıştıran Ece Ayhan onun hakkında şöyle yazmıştı:

“Boğaziçi Üniversitesi’nde (ve daha önce Robert Kolej’de, ‘yukarıda’ ) okuyanlar iyi bilirler; orada, spor salonu ile kantinin bulunduğu yapıda bahçeye bakan ünlü bir ‘umutsuzlar merdiveni’ vardır; demirdendir. Kim bilir belki de bırakılmış bir yangın merdiveni!”

Okul arkadaşları anlatırlar: Nilgün Marmara Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Filolojisi’nde öğrenciyken derslere pek girmez ve garip bir ‘kuş’ olarak basamaklara tünermiş. Acaba büyük kanatları yüzünden uçamayan ‘o’ ( ya da ‘bir’ ) albatros mu? Denizler kuşu.

NİLGÜN MARMARA KİMDİR?
1958’de doğan şair, 13 Şubat 1987’de öldüğünde 29 yaşındaydı. İstanbul’da Moda’da doğmuş; Kızıltoprak’taki meşhur evde hayatına son vermişti. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olan şair, bu bölümü Sylvia Path’ın şairliğin intiharı bağlamında analizi” konulu teziyle bitirmişti.