Asurbilimci Troels Pank Arbøll, boynuzları, kuyruğu ve yılan benzeri çatal dili ile gösterilen şeytan çizimini fark ettiğinde Berlin’deki Vorderasiatisches Müzesi’nde eski bir yazı tabletini inceliyordu. Tablet, MÖ 650 yıllarında Kuzey Irak’ta yer alan Asur şehrinde yaşamış kötü ruhları kovan bir kişinin ailesinin kütüphanesinde bulunmuştu. Ancak muhtemelen çok daha eski bir metinden kopyalanmıştı.

Çivi yazısı ile yazılmış yazıt, kasılmalar, seğirmeler ve diğer istemsiz kas hareketleri için tedavileri açıklıyor. Asurlular tarafından “Bennu” adı verilen ve şimdi epilepsi belirtileri olarak yorumlanan bir rahatsızlık. Ancak Asurlular, Bennu’ya şeytani varlığın neden olduğunu düşünüyorlardı.

Asurlular tarafından Bennu’ya (epilepsi) neden olduğu düşünülen şeytan çizimi.

Yeni araştırmada Arbøll, şeytanın kıvrımlı boynuzları, yılan benzeri dili ve muhtemelen sürüngen benzeri bir gözü olduğunu açıklıyor. Yaratığın sol bacağının yanında uzun bir kuyruğu var.

Arbøll, keşfini izleyen aylarda hasar gören çizimin ana hatlarını belirleyebildi; metinde, Mezopotamya ay tanrısı Sîn adına Bennu’ya neden olan şeytanı gösteriyor. Asurlular epilepsinin delilikle ilişkili olduğuna ve her ikisinin de ay tanrısından kaynaklandığına inanıyorlardı.

Çivi yazısı tabletler üzerindeki çizimler oldukça nadir, ayrıca şeytanların çizimleri daha da nadir. Asurlular büyü ve tıp arasında ayrım yapmıyordu. Ritüeller gibi büyülü ilaçlar, günümüzde tıbbi olarak görülen ilaçlar, dış merhemler ve bandajlar gibi tedavilerin yanında kullanılıyordu.

O dönemin “doktorları”, hasta kişinin boynuna deri bir muska yerleştirerek, çeşitli maddeleri sıcak kömürlerde ısıtarak ve ortaya çıkan dumanı hastaya doğru yönlendirerek Bennu’yu (epilepsiyi) tedavi ederdi. (Kaynak: Arkeofili)