Türkiye’de çok sesli müziğin öncülerinden komünist ozan Ruhi Su, aramızdan ayrılışının 36'ıncı yılında bugün Zincirlikuyu Mezarlığı’nda düzenlenen bir programla anıldı. Anmada Ruhi Su Dostlar Korosu adına konuşan Gizem Ekiz şu cümleleri kullandı: Ruhi Su benim de hayatımın ilk öğretmenlerinden biri olmuştur. yaşadığı süre zarfında bize bıraktıkları ile de olmaya devam ediyor. Ruhi Su bana insanı, yaşamı, önemsemeyi ve en önemlisi de mücadele etmeyi öğretti. Aydınlanma mücadelesinin en ön saflarında olmuştu her zaman. Çünkü Ruhi Su bir komünistti ve Ruhi Su bana komünist olmayı öğretti. Zor günlerden geçiyoruz. Gericilik hayatlarımıza müdahale etmeye devam ediyor. Pandemiyle birlikte var olan yoksulluk giderek arttı. Her gün aralarında sanat emekçilerinin de olduğu çoğu emekçi yoksullukla boğuşuyor, işsizlikle karşı karşıya kalıyor, intihar ediyor. Sanat emekçileri pandemi boyunca işsiz kaldı. Onları avutmak için verilen destek miktarıysa komik bir rakamdı. Sahneleri ellerinden alındı. Açlığa terk edildiler. Ama Ruhi Su’dan öğrenmiştik biz umudu ve direnişi, bu zor günlerin de üstesinden mücadele ederek gelmeyi. Bizler de Ruhi Su Dostlar Korosu olarak susmadık. 'Sahne sokakta' dedik, 'Biliriz biliriz, gelen gündedir!' dedik. Ekiz, sözlerini Ruhi Su Dostlar Korosu’nun yeni albümünü müjdeleyerek ve Koro’nun Ruhi Su’nun geleneğinin taşıyıcısı olmayı kendine görev edindiğini belirterek sözlerine son verdi. Şiirlerle devam eden programda sonraki sözü Sanat Meclisi adına Mehmet Esatoğlu aldı. Konuşmasına Ruhi Su ile 12 Eylül dönemi anılarını anlatarak başlayan Esatoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: O, bu memleketi bizim bilmiş ve memleketin türkülerine de özgürlüğüne de sahip çıkmış. Bu ülke için ömrünü vermişti. Bir sanatçı düşünün, elinde sazı düşmüş ülkesinin yollarına kent kent, kasaba kasaba, köy köy türküleri arıyor. Türküleri söyleyenler, belleklerinde tutanlar ölüp gittikçe türküler yok oluyor. Türkü demek ülkenin sanatı demek. Ruhi Bey nerede bir türkü varsa ona ulaşmak için koşup duruyordu. Ülke halkı da ona türkülerini emanet ediyordu. Ülkenin dar kafalı yöneticileri bırakın ona desteği onu durdurmaya çalışıyorlardı. Bugün elimizde nice güzelim türkü varsa bunları Ruhi Bey adeta dövüşe çekişe bize ulaştırmıştır. Salgın hastalık günlerinde zorluklar içinde yaşamaya çabalayan bütün müzisyen arkadaşlarıma Ruhi Su’nun büyük kavgasını anlattım. Kimi duydu, kimi duyamadı umutsuzluk içinde kıydı canına. Bir yanılgıları vardı. Ülkeyi yönetenler onlara destek verecek sanıyorlardı. Ülkeyi yönetenler ise salgın hastalık ortasında çırpınan müzik emekçilerine sadaka kabilinden destekler verdiler. O da onları hayatta tutmaya yetmedi. Sözlerine bu ülkenin sanatına ve sanat insanına sahip çıkmak için bir araya geldiklerini belirterek sürdüren Esatoğlu son olarak Ruhi Su’nun bayrağını daha yükseklere taşıyacaklarına ant ederek tamamladı.