Hayatımda kitap okumadığım bir dönem olmadı desem yanlış olmaz. Daha Ali ata bakmadan da önce kocaman resimlerle süslü kitaplarım vardı. Ablam ders çalışırken yanında oturur, kitaplarımdaki resimlere bakarak hikayeler anlatırdım. Bir gün kafasını kaldırıp baktı bana şaşkınlıkla çünkü okuyordum, 1989 yılının 10 Kasımında. Tarihi hiç unutmuyorum, içeri seslendi “Nilay okuyor” diye. Ondan sonra kocaman resimli büyük kitaplarımın yerini yazıları çok olan kitaplar aldı. O gün bugündür de ne bulsam okuyorum. Gazete, dergi, kitap; siyasi görüşümün, hayata bakışımın, yaşam biçimimin ne olduğu farketmiyor. 

Ben kitaplarla dolu bir evde büyüdüm. Evde herkes okurdu. O zamanlar kitap okuma alışkanlığı edinmek daha kolaydı. Belirli saatlerde yayınlanan çizgi filmler dışında, herhangi bir ekranla haşır neşirliğimiz olmuyordu. Şimdiki zamana baktığımızda sürekli gelişen ve hareketli teknolojiyle çok erken yaşta tanışan çocuklar, kendilerini bunlardan sıyırıp hareketsiz kitaplara yönelmeyi sıkıcı buluyorlar. 

Oysa ben gözlerimi kapattığımda Gulliver ile birlikte cücelerin arasında buluyordum kendimi. Cadı kraliçe, elmayı tam Pamuk Prensese verecekken yedi cücelere sesleniyordum. Evliya Çelebi ile dünyayı geziyor, La Fontaine’in masallarında hayvanlarla konuşuyordum. Okuduğum kitapları yeniden yazıyordum hayallerimde.

Peki şimdi zaman böyleyken sevmeyecek mi kitapları çocuklar? Elbette sevecekler, sadece ebeveynlere biraz daha fazla iş düşecek. Hani daha 1 yaşını yeni bitirmişken “Ay biraz rahatlayayım tableti alsın” dediniz ya. İşte orda kitap sevgisini vermek için geri bir adım attınız. Bu yüzden daha fazla uğraşacaksınız ama olacak. Olmalı çünkü küçük yaşta verilen kitap sevgisi ileri yaşlarda yaşamı olumlu etkileyen ve devamlılığı olan bir alışkanlık haline dönüşür. Kitap okuma alışkanlığını kolaylaştıran ve kitap okumayı sevdiren en büyük etken doğru kitap seçimidir. 

İlkokul 2. Sınıfta bir kompozisyon yarışmasında birinci olmuştum. Bana hediye olarak  kitap armağan etmişlerdi. Kemalettin Tuğcu’nun Göçmen Kızı;ağladım kitabı okurken ama öyle böyle değil, hüngür şakır. İlkokul 5. Sınıfta okuduğumda o kadar içim ezilmemişti. Yani o kitap ilkokul 2. Sınıf çocuğuna hitap eden bir kitap değildi. Dolayısıyla kitap seçimine çok dikkat etmemiz gerekiyor.

0-3 yaş arası çocuklarda kitap seçerken; kitabın içinde tanıdık nesnelerin olması, az kelime ve bu kelimelere ait resimlerin olması, sayfaların veya kapağın parlak olması, kitabın yumuşak olması, ellerinin boyutuna uygun ve bol resimli olması gerekir.

3-5 yaş arası çocuklarda; günlük hayatından bildiği durumları anlatan, iyi ve ayrıntılı resimlenmiş, kitaba baktığında hayal gücünü harekete geçiren yine ellerine uygun kitaplar olmalı.

5-8 yaş aralığındaki çocuklarda, yine günlük hayatından konular içeren, bu sefer sadece iyi ve doğru değil kötü ve yanlışı da anlatan, gerçek hikayeleri olan, içinde yabancı kelimeler geçmeyen, yeni bilgiler olan ve yine detaylı resimlendirilmiş kitaplar seçilmeli.

8-12 yaş arasında ise artık kitap zevki şekilleneceği için bu yönde kitaplar tercih edilmelidir.

7 yaşındaki bir çocuğun dünya klasiklerini okumasını beklemek, abesle iştigal bir durumdur. 

Bunun yanı sıra bazı kitaplar vardır ki sadeleştirilmeden okunmalıdır. Benim en çok takıldığım kitaptır Nutuk. Çocuklar için, gençler için, çalışanlar için, emekliler için vb.. bir sürü Nutuk yazıldı. Sen belki sadeleştirirken en önemli cümleyi yazmadın oraya nerden bileceğim ama değil mi? Sadeleştirilerek yazılsaydı yazarı sade yazardı zaten. İlkokul 4. Sınıfta okudum ben Nutuk’u ilk. Bilmediğim çok kelime vardı; sözlükten baktım, öğrendim. Anlamadığım bir iki yeri babama sordum öğrendim. Anladım mı? Evet anladım. Kitapların gerçeklerinin okunması taraftarıyım her zaman. Sadeleştirilmeden, olduğu gibi. 

Bunların dışında birkaç öneri de bulunmak gerekirse eğer. Ben çocuklarımda uyurken kitap okumayı tercih etmedim. Gün içerisinde okurdum kitap. Çünkü uyumadan önce kitap okumak, kitap okurken uyumayı çağrıştırıyor bana. Gün içerisinde çocuğunuz okumayı bilmiyorsa siz okuyorsanız; canlandırarak, sesinizi her karakter için değiştirerek okumanız faydalı olacaktır. Okumayı biliyorsa sesli okumasını isteyip hikayeyle ilgili yorumlar yaparak dinleyebilirsiniz. Kitap okuyan anne baba çocuğuna rol model olur. Fakat çocuğunuzla geçireceğiniz zamanda kitap okursanız ters etki yaratır. Kitap almaya hangi yaşta olursa olsun beraber gidin. Hatta kitaplarını kendisi seçsin. Kitap okumayı yeni öğreniyorsa; büyük yazılı, az sayfalı kitaplar tercih edin. Hemen bitirsin ve “bugün tam 4 kitap okudum” diyerek övünsün tatlı tatlı. Başka kültürlerden kitaplar okuması çocuğun evrensel bakış açısını değiştirecektir. Resimlerin sıra dışılığı hayal dünyalarını geliştirecektir. Yeni başlayan çocuklar için öğretici ve ders verici vurguların az olduğu kitapları tercih edin. Çünkü kitap okuyarak geçirilen vakit eğlendirici, keyif alıcı olmalıdır. Yeni şeyler elbette ki öğrenecek ama arkadaşından özür dilemezsen başına çok kötü şeyler gelir yerine ; Dünyada 5 okyanusun olduğunu ve bu okyanusların özelliklerini öğrenmesi kitabı daha keyifli hale getirecektir.

Bence okuyabilmek hayatta öğrenilen en güzel şey. Kelime anlamı harfleri toplamaktır. Harflerden kelimelerden oluşan bir metni anlayarak deşifre etmektir. İslamiyet’in ilk emri “oku”dur. Okuduğun kadar özgür olursun, okuduğun kadar karanlıktan çıkarsın. Kitapların daha çok okunduğu günlere…