Siyaset tarihinde bir ilk daha oldu: Bir parti grubu (MHP), ülkenin ana muhalefet partisi lideri (CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu) hakkında suç duyurusunda bulundu ve yargılanmasını istedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bu isteğe uyarak fezleke hazırladı; Kılıçdaroğlu’nun yargılanmasına izin verilmesi için TBMM’ye yolladı.

Bu rezalet; Türkiye’de yargının iktidara nasıl teslim olduğunu göstermesi açısından başka bir ilk oldu. 21 Nisan 2019’da Ankara Çubuk’ta şehit cenazesine katılan Kılıçdaroğlu’nu öldürmek amacıyla yapılan taşlı-sopalı saldırı yetmeyince iş belli ki savcılara havale edilmiş. Artık, bu fezleke, muhalefeti yargı sopası ile ezecek operasyonlara başlandığını gösteriyor.

Böyle işlerin işaretini MHP veriyor…

Erdoğan iktidarı ise partici bürokratları kullanarak gereğini yerine getirtiyor.

ERDOĞAN’I KORKUTAN TEK FORMÜL

Bu korkunun altında yatan ana gerçek belli: İlk seçimde Tayyip Erdoğan iktidardan düşecek…

Nasıl düşecek?

Millet İttifakı sandıkta AKP-MHP ittifakını yenecek… Böylece tek adam saltanatı sona erecek.

Kamuoyu yoklamaları bunu pek açık ortaya koyuyor.

İşte bu gerçek, Millet İttfakı’nın gittikçe yükselen grafiği,Erdoğan ve çevresini çok korkutuyor. İktidardan düştüklerinde 18 yıl boyunca yapılan yolsuzlukların hesabı sorulacak… Devlet hazinesinin, kamu mallarının hangi yöntemlerle yandaşlara aktarıldığı bir bir ortaya çıkartılacak… Ufukta Yüce Divan var…

MUHARREM İLE ÜMİT BU YÜZDEN PİYASAYA SÜRÜLDÜ

İşte bu nedenle Millet İttfakı’nın parçalanması, Tayyip Erdoğan’ın en önemli hedefi… Bunu kendisi açıkça itiraf da etti. 9 Ekim 2019’da Sırbistan’dan dönerken gazetecilere, “Milletten nasibini almamış ittifakın zayıflaması, parçalanması çok çok önemli!” diyerek en önemli hedefinin bu olduğunu dile getirmişti.

Bunun için CHP’yi HDP ile işbirliği yapıyor gösteren projeleri devreye soktular. Sonra da CHP ile işbirliği yapan İYİ Parti’yi HDP ile dayanışma içinde imiş gibi göstererek korkutmaya çabaladılar. Bunlar yetmeyince Muharrem İnce devreye alındı. Türkiye için dişe dokunur tek projesi olmayan laf ebesi birisini, CHP’yi parçalamak, hiç olmazsa korkutmak için yollara düşürdüler.

O yetmeyince İYİ Parti’nin yükselişini de durdurmak için Ümit Özdağ piyasaya sürüldü. Konuştukça batan Özdağ, İYİ Parti’yi önce FETÖ’cü gösterdi; bu kesmeyince HDP ile iş tuttuğunu ve anayasa hazırladığını öne sürdü.

Bütün amaç, Millet İttifakı’nı parçalamak…

Ama bu ittifakın kurulmasında baş rolde bulunan Kemal Kılıçdaroğluile Meral Akşener yerlerinde iyi duruyorlar. Sayın Akşener’e karşı bel altı vuruşların da olduğu, ağır hakaretlerin yapıldığı süreç herkesçe iyi biliniyor.

Sayın Kılıçdaroğlu’nu bir inek hırsızı partizana yumruklatmalarının yetmediğini görünce şimdi tam anlamıyla uyduruk gerekçelere sarılıp kendisini hapisle tehdit etmeye başladılar.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan o fezleke var ya: “Millet İttifakı’na liderlik etmeyi sürdürürsen seni zindana atarız!” fezlekesidir bu fezleke…

CHP’yi ve İYİ Parti’yi iç çatışmalara sürükleyecek, bu partileri HDP üstünden kavgaya tutuşturacak başka operasyonları da bekleyin. Paranın yaptıramadığı iş yoktur bu dünyada çünkü…

ADNAN OKTAR KÖTÜ DE CÜBBELİ AHMET İYİ Mİ?

Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar ve çevresi suç örgütü ilan edilerek hapse tıkıldı.Davaya bakan savcı,Adnan Oktar’ın 150 yıldan 1365 yıla kadar hapsini istedi.

Ben size gerçeği yazayım: Toplantılarına dekolteli kızları da katması Adnan Oktar’ın başını yaktı. Yoksa ona yöneltilen suçlamaların AKP iktidarında hiçbir önemi yoktu.

Soruyorum: Adnan Oktar çevresinde fakir fukaranın erkek çocuklarına tecavüz mü edildi? Ensar Vakfı yurtlarında, Süleymancıların yurtlarında, Kuran kursu yurtlarında tecavüze uğrayan erkek çocukların haklarını savunmayanların Adnan Oktarkarşısında aslan kesilmeleri boşuna değil.(Bu tecavüzlerin bir kısmının listesini görmek isteyenler “OSMANLIDA OĞLANCILIK” ve yine “TARIKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi” adlı kitaplarımıza bakabilirler.

Alın medyamızın bülbülü Cübbeli Ahmet’i… Bu adamın yanmaz kefen ticaretinden tutun da Cennet pazarlamacılığına kadar yapmadığı iş yok. Ona niye dava açılmıyor?

Hem bu Adnan Oktar bu kadar kötü de AKP’lilerin eteklerine yapıştığı lanetlik sözde Şeyh Nazım Kıbrısi onu niçin Mehdi ilan etti; niçin kutsadı?

Nazım Kıbrisi’nin bir yetiştirmesi Adnan Oktar ise daha kuvvetli talebi Kadir Mısıroğlu idi… Kadir Mısıroğlu ne ise Adnan Oktar da tarikat kademesinde o idi ve hatta Oktar bir okka daha ağır idi.

Yunan dostu ve İngiliz-Amerikan ajanı Kadir Mısıroğlu’nu “Hocam” diye saygı gösteren AKP’liler Adnan Oktar’a neden taktı?

Adnan Hoca’nın dekoltesi onun başını yedi…

Adnan Oktar’a 1350 sene ceza isteniyorsa Menzil şeyhlerine 2350 sene ceza istenmelidir ama AKP’li bakanlar, örneğin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu beyefendi, onların ayaklarının dibinde oturarak oy kapmakla meşguldürler.

AKP Lideri Erdoğan yeni dönemde adaletin tam işleyeciğinden söz ediyor ya… İşte o adalet sadece AKP’lileri kurtarmak için değil Adnan Oktar için de doğru çalışmalıdır.

Amma velakin: Kendisi çürüyen, adaleti de çürüten AKP iktidarından adalet beklemek ham bir hayaldir.