CHP eski Genel Sekreteri Önder Sav, Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve getiriliş sürecine ilişkin Habertürk TV canlı yayınında açıklamalarda bulundu.

DENİZ BAYKAL'A KASET KUMPASI SONRASI CHP'DE DURUM NASILDI?

CHP Eski Genel Sekreteri Önder Sav, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Baykal'a kaset kumpası süreci sonrasında genel başkanlığa nasıl geldiğini anlattı. Sav, yaşananları şu şekilde aktardı:

- Deniz Bey'in kaseti ortaya çıkmıştı. Kurultay'a 12 gün kala böyle bir hadise yaşanmıştı. Parti 12 gün içinde nasıl derlenip toparlanı? Benimle derlenip toparlanır mı tartışmasını kendi içimde yaptım. Arkadaşlarımla konuştum. Merkez Yönetim Kurulu'nun tümüne yakını benim karşımdaydı. Ben soyutlanmış bir Genel Sekreterdim. Deniz Bey'in tekrar dönmesi gerektiğini, hatta Deniz Bey'in buna gönüllü olduğunu düşünüyorum... Yeni bir olay var ama. Türk toplumunun hassasiyetle yaklaşacağı bir olay var. AK Parti'nin Genel Başkanı Tayyip Bey diline dolamıştı olayı. Bu olayın sıcağı sıcağına Deniz Bey'in yeniden Genel Başkan olmasının mümkün olmadığını görüyordum. Gönlüm Deniz Bey'in tekrar Genel Başkanlığa gelmesini söylüyordu, aklım CHP'nin bundan yıpranacağını düşünüyordu. Neticede ben aklımı öne koydum.

DENİZ BAYKAL'IN EVİNDEKİ KRİTİK TOPLANTI

Önder Sav, Deniz Baykal'ın evinde üç Genel Başkan Yardımcısı ile birlikte toplandıklarını belirtti. Sav, o evde yaşananları şu ifadelerle anlattı:

- Deniz Bey bizi ev çağırdı. Üç Genel Başkan Yardımcısı ve ben. Deniz Bey'in tekrar Genel Başkan olma isteği satır aralarında okunuyor ama açıktan bir şey söylemiyor. Kemal Bey'in adı geçti. Tüm arkadaşlar karşı çıktı. Kemal Bey'in Genel Başkanlığa uygun olmadığını düşünüyordu.

KEMAL KILIÇDAROĞLU ÖNDER SAV GÖRÜŞMESİ

Önder Sav, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine Genel Başkanlık teklif ettiğini belirtti. Sonrasında yaşananları şöyle aktardı:

- Kemal Bey bana geldi. "İşler iyi gitmiyor, Deniz Bey yeniden gelirse işler iyi olmaz. Siz genel başkan olun" dedi bana. Ben de bir iki gün düşündüm. Bir netliğe geldim. Kemal Bey'in genel başkan olması halinde benim üzerimdeki tartışmaların dışına çıkarabiliriz partiyi diye düşündüm. 

KEMAL KILIÇDAROĞLU DENİZ BAYKAL GÖRÜŞMESİ

Önder Sav, Kemal Kılıçdaroğlu ile Deniz Baykal'ın görüşmesinden önce Kılıçdaroğlu'nun kendisine geldiğini belirterek şöyle devam etti:

- Kemal Bey, Deniz Baykal ile görüştü. Sonra bana geldi. Kılıçdaroğlu ile benim Kızılay'daki büromda buluştuk. Ben Kılıçdaroğlu'na "siz bana teklif etmiştiniz. Şimdi ben size teklif ediyorum" dedim. "Bu işi birlikte halletmeliyiz" dedim. Kemal Bey, kamuoyunda olumlu bir hava yakalamıştı. Melih Gökçek ile tartışmaları falan. Sayın Kılıçdaroğlu ile birlikte geziye gidiyoruz. Orada benden fazla alkış alıyor. Kılıçdaroğlu'nun başkanlığının partideki tartışmaları bitireceğini ve önümüzün açılacağını düşündüm. 

KEMAL KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI İLAN ETTİ

Sav, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığını ilan ediş sürecinde yaşananları şu ifadelerle anlattı:

- Pazartesi günü geldi, partide adaylığını ilan etti. Ben, "adaylığını ilan ederken grup başkan vekilliğinden istifa ettiğini söyle. Bu bir güvenin işaretidir." dedim. Başta tereddüt etti. Sonra kabul etti. Neticede çok görkemli bir kurultay oldu.

"SAYIN KILIÇDAROĞLU GEREĞİNİ YAPMALI"
- Ben CHP'nin hırpalanmasını, yaralanmasını istemem. Sayın Kılıçdaroğlu 3 yıldan fazla görev yapamayacağı için, yapılması gereken Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi, Parti Meclisi'nin genel başkan yardımcılarından birini seçerek 45 gün içinde genel kurula gitmesi gerekir. Hukuk dolanılarak siyaset olmaz. Hukuk neyse onun çerçevesinde olmak durumundayız. Benim derdim Kılıçdaroğlu değil. Bunun böyle devam etmesi partiyi yaralar. Hukuki yollara gidilir, gidilmez, tartışılır. Partinin o noktaya gelmesini istemem. Genel başkan nedeniyle tartışılır duruma gelmesini istemem. Genel başkanın değişememesi diye bir şey yok. Üstüste partinin başarısızlığında genel başkan olarak durmuş olan siyaset adamın gerçeği görüp gereğini yapması gerektiğini düşünüyorum. Sayın Kılıçdaroğlu istifa eder, 45 gün içinde parti kurultaya gider. İstiyorsa tekrar aday olur, orada bir sıkıntı yok. 25 Temmuz 2020'de toplanan kurultay delegeleri sayın Kılıçdaroğlu'nu büyük çoğunlukla seçtiler. Aynı delegenin büyük çoğunluğu halen kurultay delegesi olarak görev yapacak durumundadır.

"O GÜNÜN KOŞULLARINDA İMAMOĞLU UYGUNDU"
- Sayın genel başkan 'kayıp var ama başarısız sayılmayız' diye ifade kullandı. İnsanların kan ter içinde oy toplamaya çabaladıkları seçim kazanılamadı. O seçimden sonra ağlayan çok insanlarımız oldu. Ben birinci seçimde kazanabilir, ama ikinci seçime kalırsa kazanamaz diye düşünüyordum. Benim Kılıçdaroğlu ile tartışmam öfke ve kızgınlık değildir. Adaylık konusunda 1 sene kadar evvel whatsapp paylaşımında 'elbette bir genel başkanın cumhurbaşkanı adayı olmak istemesinden doğal bir şey yoktur. Eğer kendisinden daha iyi oy alacağı düşünülen insanlar varsa genel başkanın görevi onun önünü açmaktır' demiştim. O olmadı. O günün koşullarında İmamoğlu uygundu ama onun da davaları vardı. Güya ben Ankara'daki büromda sayın İmamoğlu lehine toplantılar yapıyormuşum. Bu kuyruklu yalan. Bir kere ben Antalya'da yaşıyorum.