Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2026 yılı için belirlenen 28 bin 75 liralık asgari ücrete karşı sesini yükseltti. Yapılan yazılı açıklamada, belirlenen rakamın işçilerin değil, "iktidar ile patronların mutabakatı" sonucu ortaya çıktığı vurgulandı.
"Enflasyon verileri gerçeği yansıtmıyor"
Çalışma Bakanlığı’nın "enflasyona ezdirmeme" söylemini eleştiren KESK, TÜİK rakamlarının çarşı ve pazardaki gerçek enflasyonu gizlediğini savundu. Açıklamada, 2026 yılı için beklenen enflasyon yüzde 31 iken artışın yüzde 27’de bırakılmasının, çalışanları daha da yoksullaştırdığı ifade edildi.
"4 bin 100 liraya el konuldu"
TÜİK’in kendi verileri baz alınsa dahi ücretin en az 32 bin 175 lira olması gerektiğini belirten KESK, çarpıcı bir iddiada bulundu. İktidarın, her asgari ücretlinin cebinden aylık 4 bin 100 lirasına el koyduğunu öne süren konfederasyon, bu durumu "IMF destekli bir soygun" olarak tanımladı.
28 yıl sonra açlık sınırının altında
Kasım ayı itibarıyla açlık sınırının 30 bin lirayı geçtiğini hatırlatan sendika, asgari ücretin 28 yıl sonra ilk kez açlık sınırının altında kaldığını vurguladı. Türkiye'nin bir "asgari ücretliler ülkesi" haline getirildiğini belirten KESK, her iki işçiden birinin bu düşük ücrete mahkum edildiğine dikkat çekti.
Ortak mücadele çağrısı
KESK, asgari ücret artışının tüm maaşlar için temel kıstas haline geldiğini hatırlatarak tüm emekçileri birleşmeye çağırdı. Açıklama, "İnsanca yaşam için birleşmekten başka çözüm yok" mesajıyla tamamlandı.