CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin ardından partisinde başlayan 'değişim' hareketiyle birlikte istifa beklentisine ilişkin olarak, “10 cephede yara almış bir komutan savaşa devam eder mi? Evet, eder. Etmelidir” yanıtını verdi.

İmamoğlu'nun 'değişim' mesajı ve internet sitesiyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Sayın İmamoğlu’nun oluşturduğunu ifade ettiğiniz internet sitesi ve benzer çabaları da değerli buluyorum." dedi.
 

Hürriyet yazarları Kılıçdaroğlu'na sorular yöneltti. Kılıçdaroğlu'na yöneltilen soru ve yanıtlardan öne çıkanlar şöyle: 

 Ahmet Hakan: 2015 seçimi, yüzde 48 / 52 dengesi... 2018 seçimi, yüzde 48 / 52 dengesi... 2023 seçimi, yüzde 48 / 52 dengesi... Bu açıdan baktığınızda Seçim sonuçlarını nasıl yorumluyorsunuz? Hiç değişmeyen bir dengeye takılıp kalındığı görüşüne ne dersiniz? “Arkamızda 25 milyon oy var” cümlesinin değerini, bu denge düşürmüyor mu?

Kılıçdaroğlu: Önceki seçimlerin hiçbirinde gerçek anlamda yüzde 48 gibi birleşik bir oy oranımız olmadı. Muhalefet burada birleşmenin önemini kavrayamamıştı. Biz 2023’te sadece 6’lı masa kurmadık aslında; 25 milyondan oluşan bir masa kurduk. Farklı renklerin “zulme karşı, diktaya karşı birleşelim” ve “Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıralım” dediği bir masaydı bu. Tüm itirazlara rağmen ısrarla üzerinde durduğum bir hedefti bu. AK Parti’nin oyunun yüzde 49’lardan 35’lere düştüğünü de unutmamak gerek. Siyasi iktidar, andığınız seçim dönemleri dahil neredeyse tüm seçimlerde kamu kaynaklarını fütursuzca, hoyratça kullandı. Kamu otoritesini de tehdide, şantaja, kayırmacılığa, dezenformasyona varacak şekilde, seçmen ve muhalefet partileri üzerinde bir tahakküm aracı olarak kullanmaktan çekinmedi. Bunun sonucu da 2019 yerel seçimlerinde hemen tüm metropollerde seçimleri kaybetti.

Kılıçdaroğlu: Defalarca söyledim yine söylüyorum; mesele masanın 6’lı olması ya da 16’lı olması değil; mesele renklerin, farklılıkların, kısacası ‘’halkın’’ birleşmesidir. Seçim sonuçlarına gelince, bunun ana sebebi masa değil; sahtekâr bir montajcının ve onun medya ve sermaye gruplarının bizlere kurduğu kumpaslardır. Beni öldürmeye çalışan terör örgütünün benim yanımda yer aldığını iddia ettiler ve ahlaka aykırı şekilde montajlar yaptılar, tehditlere başvurdular, maddi güçlerini kullandılar. Atatürk sorunuza gelince; Mustafa Kemal asla ama asla Türkiye’yi tek bir CHP ile yönetmek istemedi. Savaş dönemi ve sonrasına baktığınızda bırakın 6’lı, 16’lıyı yüzlerce farklı grup ve cepheyi birleştirdiğini görüyorsunuz. Defalarca söylememe ve bir gazeteci olarak bunu biliyor olmanıza rağmen bir kez daha amasız, fakatsız ve lakinsiz yanıtlayayım: PKK/ PYD/YPG ve FETÖ ve İŞİD bir terör örgütüdür.