CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Halk TV ekranlarında Gazeteciler Masası programında Enver Aysever, Mustafa Hoş ve Ceyda Karan'ın sorularını yanıtladı. Kaftancıoğlu, Halk TV'ye verilen cezaya ilişkin konuştu. Geçtiğimiz haftalarda yine Halk TV ekranlarında yayınlanan Şirin Payzın, Levent Gültekin ve Murat Sabuncu'nun yer aldığı Sözüm Var'a katılan Canan Kaftancıoğlu'nun sözleri çarpıtılarak RTÜK tarafından Halk TV'ye ceza verilmişti. Sözlerine bu cezaya ilişkin başlayan Canan Kaftancıoğlu, "Halk TV'den evvel vatandaşın haber alma hakkının cezalandırıldığı dolayısı ile vatandaşın cezalandırıldığı bir süreç yaşıyoruz hep birlikte. O gün programda Şirin Hanımın 'Erken seçim öngörüyor musunuz' sorusu üzerine düşüncelerimi paylaşıp erken ya da baskın ne olursa olsun bu iktidarın gideceğini söyledim. Aynı şekilde yine söylüyorum, erken, baskın, geç ne şekilde olursa olsun bu iktidar gidecek. Yanlış anlaşılacak bir ifade kullansaydım oradaki gazeteci arkadaşlarımız da bu düzeltmeyi yaparlardı. Bunu da geçiyorum, sonuçta kişinin niyetinin ne olduğu belliyken sırf gündem yaratmak için, düşman yaratmak için algı oluşturup ne yazık ki Halk TV'ye bu cezayı verdiler" dedi. Gazeteci Ceyda Karan: Ciddi bir şeytanlaştırma ve hedef olma durumu var. Bir takım troller üzerinden kadınlara yönelik bir saldırı yapılıyor. Belki anlatmak istersiniz hedef olma meselesi hem de yeşil toplar meselesini... Canan Kaftancıoğlu: Birincisi siyasette de yaşamın her alanında da kadınlara yönelik cinsiyetçi saldırıların artması bir gerçeklik olarak karşımızda. Bu da erkek egemen anlayışın bugünün iktidarında ne kadar egemen olduğunun göstergesi. Sosyal medyayı bir yankı odası olarak görüyorum. O yeşil noktalar ile sözde etik kurallara uyduğu söylenen o hesapların inanın yarısından çoğunda nefret dili, nefret söylemi, cinsiyetçi hakaretler, söylemler mevcut. Gazeteci Mustafa Hoş: CHP İl Başkanı olduktan sonra size yönelik daha çok cinsiyetçi saldırıları kadın olduğunuz için mi yoksa yaptığınız şeylerden dolayı mı olduğunu düşünüyorsunuz? Yoksa bunlar siyasi rekabet mi? Canan Kaftancıoğlu: Sadece kadın olduğum için değil elbette ama kadın olmanın diğer unsurlar kadar saldırıcı etkisi vardır. Çünkü bu topraklarda belirli zamanlarda kadınlara saldırmak daha kolaydır. Bu saldırıların temeline bakıldığında bu bir rekabet demek mümkün değil. Çünkü saldırı ile rekabeti yan yana koymak da mümkün değil. Siyasetçilerin rekabeti sandıkta olur. AK Parti İl Başkanının boğazın derin sularını göstermesi rekabet değil. Geçmişe yönelik düşünelim, öyle ya da böyle Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz İstanbul'da kaybettik. Ben Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra AK Parti İl Başkanı'na boğazın derin sularına göstermeyi hiç düşünmedim ama siyasi rekabette ne düşündüm? Ben İstanbul'da daha çok çalışıp, daha farklı çalışıp bir sonraki seçimde AKP İl Başkanını yenmenin hedefini koydum. Siyasi rekabet budur. Karşı taraftan söylenen şeyin siyasi rekabetle hiç alakası yok. İnandığınız hakikatlerin mücadelesini veriyorsanız sizi düşmanlaştırıyorlar. CHP'Lİ BELEDİYELERE İNANILMAZ DESTEK VAR Koronavirüs salgını ile mücadele ederken birçok kez iktidar tarafından engellenen ve hedef haline getirilen CHP'li belediyeler hakkında konuşan CHP İstanbul İl Başkanı, "Sahadaki vatandaş kimin halk için hizmet ettiğini görüyor, iktidarın engellemelerini de çok net görüyor" dedi. Kaftancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: Her geçen gün özgürlüklerimizin daha da azaldığı günler yaşıyoruz. Bu sadece ve sadece iktidarın oluşturmak istediği hakikat ile ilgili olmayan bir algı. İktidar ne yaparsa yapsın halkta ve vatandaşta bunların bir karşılığı yok. Bugün seçim olsa İstanbul'da CHP'nin oyu kesinlikle daha yüksek olacak ben buna inanıyorum, katlanarak artacağının garantisini veriyorum. Sahadaki vatandaş kimin halk için hizmet ettiğini görüyor, iktidarın engellemelerini de çok net görüyor. İktidar kavga etmek istiyor, kavga çıkartmak istiyor. Hiçbir CHP'li iktidara cevap bile vermiyor. İktidarın sorumluluğunda olan işleri canla yapmaya devam ediyorlar. Belediyelerin kaynaklarını kısıtlayarak, çalıştırmayanlar iki şeyi atlıyorlar. Vatandaş belediyelerin neden çalışamadığını sahada çok iyi anlıyor. Belediyelerin bu şekilde kısıtlanması yine vatandaşta dayanışma algısı yaratıyor. Vatandaş inanılmaz bir şekilde belediyeler ile dayanışma gösteriyor. Belediyeleri kısıtlamak isteyen anlayış geri bildirimlerden bunun devam edemeyeceğini görecekler.