Şuşa Beyannamesi’nin ardından Azerbaycan ve Türkiye arasındaki iş birliğini artırmaya yönelik adımlar atılıyor.

Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçiliği yakınında bulunan Azerbaycan Evi'nin açılış töreni kapsamında büyükelçilikteki Haydar Aliyev büstüne çelenk konuldu, ardından kurdele kesildi.

Anadolu Ajansı'nın haberine göre, törene, Azerbaycan Diaspora Komitesi Başkanı Fuad Muradov, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Abdullah Eren, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı (TADİV) Başkanı Prof. Dr. Aygün Attar, Akdeniz İçin Birlik Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı Şamil Ayrım ile çok sayıda davetli katıldı.

"DÜNYAYA BÜYÜK MESAJLAR VERİLDİ"
Kurdele kesim töreninin ardından konuşan Azerbaycan Diaspora Komitesi Başkanı Muradov açılışı yapılan Azerbaycan Evi'nin kapılarının her bir Türk için açık olduğunu belirterek, "Çünkü biz aynı devlet, aynı millet, aynı medeniyetiz" ifadesini kullandı.

Dünyanın Karabağ Savaşı'ndan sonra Türkiye ve Azerbaycan'ın ilişkilerini konuştuğuna işaret eden Muradov, ancak Azerbaycan'ın Ermenistan işgalinden kurtarılan Şuşa ketinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından imzalanan "Şuşa Beyannamesindeki kararların dünyaya büyük bir mesaj verdiğini söyledi.

"İLGİ ARTTI"
Dünya genelinde son dönemde Türk-Azerbaycan ilişkilerine yönelik ilginin arttığını bununla birlikte olumsuz planları ve projeleri olduğuna işaret eden Muradov, diaspora olarak birlik, beraberlik sebat içinde söz konusu kötü niyetli planların gerçekleşmesine izin vermemeleri gerektiğini kaydetti.

Muradov Azerbaycan Evi'nin de Şuşa Beyannamesi gibi dünyaya büyük bir mesaj vereceğini aktararak, "Aşk olsun Azerbaycan halkına, aşk olsun Türk halkına, aşk olsun bizim devletlerimize" ifadelerini kullandı.

"DİĞER TÜRKİ CUMHURİYETLERE DE SİRATET ETMELİ"
YTB Başkanı Abdullah Eren de açılışı yapılan evin Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerinin geldiği noktanın görülmesi açısından çok önem taşıdığını kaydederek, Azerbaycan'ın Gence kentine gittiğinde ve Azerbaycan'dan Türkiye'ye burslu getirdiğimiz öğrencilerin yaptığı programlarda iki ülke arasındaki muhabbetin ne kadar derin olduğunu gördüğünü ifade etti.

"Dilimize pelesenk olmuş 'tek millet iki devlet düsturu' vardı. Fakat iki ülke arasındaki ilişiklerin son üç yıl içinde bu derece ilerleyeceğini bizler dahi tahmin edememiştik." diyen Eren Türkiye ve Azerbaycan arasındaki samimi ilişkinin Zengezur Koridoru üzerinden Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan'a sirayet ettirilmesi gerektiğini ifade etti.

Eren şunları söyledi:

"Eminim ki 21. yüzyılın ikinci yarısı, 2050’li yıllardan sonra bambaşka bir Türk dünyası göreceğiz. Türkiye’de bu konuda farkındalık yıldan yıla artıyor. Biz de buna katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bizler kendi faaliyet alanlarımızda buna yönelik çalışmalarımıza inşallah devam edeceğiz."

"BİZİ DAHA GÜÇLÜ KILACAK"
Attar ise Azerbaycan'ın Türkiye’de daha iyi tanıtılabilmesi için bir Azerbaycan Evi'ne ihtiyacın olduğunu ve bu nedenle açıldığını kaydederek şunları söyledi:

"Türkiye'ye niçin Azerbaycan Evi gerekiyor? Çünkü bir milletiz, iki devletiz, birbirimize çok yakınız. Ben bunu şöyle ifade ediyorum: Diğer ülkelerde açılan Azerbaycan evlerinde biz evimizi tanıtıyoruz. Ama Türkiye'nin başkenti Ankara'da açtığımız Azerbaycan Evi'yle evimizi paylaşıyoruz. Dolayısıyla ortak paylaşım bizi daha güçlü, daha kuvvetli kılacaktır."