Konya’nın Selçuklu ilçesinde geçen Eylül ayında 28 yıldır evli olduğu 53 yaşındaki Veysel Sağdıç’ı başına keserle vurarak öldürdükten sonra polisi arayarak teslim olan 46 yaşındaki Fadik Sağdıç hakkında mahkeme ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ardından da cezayı, suçun haksız tahrik altında işlendiğine kanaat getirip, iyi hal indimi uygulayarak 15 yıla indirdi.  

Mahkeme gerekçeli kararında Fadik Sağdıç'ın kastının öldürmeye yönelik olduğu yönünde vicdani kanı oluştuğunu bildirerek, sanığın plan yaptığı yönündeyse delil bulunmadığını kaydetti. Kararda, Fadik Sağdıç'ın eşi tarafından uzun süre cinsel, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığı, bunun da raporlarla doğrulandığı ifade edilerek, bu nedenle cezada en yüksek sınırdan haksız tahrik indirimi uygulandığını açıkladı.

Gerekçeli kararda, "Fadik Sağdıç'ın savunmalarında eşinin kendisine fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığını, sürekli başkalarıyla, hatta öz amcasıyla ilişkiye girdiğini söyleyip kendisine iftira attığını, kendisine cinsel şiddet uygulayıp, kendisiyle sürekli zorla cinsel ilişkide bulunduğunu, bulunmadığı zamanlarda yine başkalarıyla cinsel ilişkide bulunduğunu söylediğini beyan ettiği, bu savunmaları Ankara Adli Tıp Kurumu ve doktor raporlarının sanık savunmasına doğruladığı, Fadik Sağdıç'ın uzun süreden beri eşinden cinsel, psikolojik ve fiziksel şiddet gördüğünün anlaşıldığı, bu nedenle sanığın öfke ve şiddetli elemin etkisinde kalıp, bu ruhi durumun tepkisiyle eylemini gerçekleştirdiği yönünde vicdanı kanı oluşmuş, bu nedenle haksız tahrik indirimi yüksek halden yapılmıştır" denildi.

Meşru müdafaanın tanımının açıklandığı kararda mahkeme, "Fadik Sağdıç'ın kendisine yönelik psikolojik ve cinsel şiddet eylemlerine karşı maktulle cinsel ilişkiden sonra, keseri eline alıp maktulü öldürmesi, sanığın olay esnasında kendisine yönelik haksız bir saldırıya yönelik orantılı bir şekilde kendisini korumak amacıyla hareket etmediğini gösterdiği gibi, haksız saldırıya yönelik eyleminin orantılı olmadığı, sanığın uzun süredir aynı eylemlere maruz kaldığı ve anlık bir eyleme karşı tepkisinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla eyleminin heyecan, korku veya telaşa neden olabilecek boyutta olmaması nedeniyle 'meşru müdafaa' imkanı bulunmadığı yönünde tam bir vicdanı kanı oluşmuştur" denildi.

Fadik Sağdıç karar duruşmasına SEGBİS ile katılarak yaptığı son savunmasında, "28 senedir ne çektiğimi bir ben, bir Allah bilir. Evlilik hayatım boyunca hep şiddet, iftira ve kıskançlık vardı. Çok agresif biriydi” demişti. Olay günü kocasının kendisini tehdit ettiğini söyleyen Sağdıç, "Bana, ‘bunun gecesi var, sen görürsün’ dedi. Ondan sonra kendimi kaybetmişim. Kendime geldiğimde her şey bitmişti. ‘Allah'ım ben ne yaptım’ dedim. Ben bunu yapacak bir insan değilim. Yapacak bir şeyim kalmamıştı. Ben onu öldürmek istememiştim. Keşke ölmeseydi. Çok pişmanım” diye konuşmuştu.