Dinci bir ailede doğup büyüyen ve 17 yaşına kadar Kuran kurslarına gönderilen Lale Gül, üniversite eğitimi sırasında türbanını çıkarıp, istediği yaşamı seçti.

Amsterdam Üniversitesi'nde Hollandaca eğitimi gören Gül, başından geçenleri ve yaşadığı değişim sürecini, "Yaşayacağım" (Ik ga leven) adlı romanında anlattı.

Lale Gül, yaşadığı kültürel ortamı trajikomik bir dille yansıttı. Gül'ün kitabı, kısa sürede Hollanda'nın en çok satan kitaplar listesine girdi. Haftalardır da en çok satan ilk 10 kitap arasında kalmaya devam ediyor.

Ancak bu başarılı ilk roman, beklenilenin aksine Lale Gül'ü oldukça mutsuz etti. Başta, Hollanda'da şeriatçı Birlik Partisi (Partij van de Eeenheid) lideri Arnold van Doorn olmak üzere çok sayıda kişi, 23 yaşındaki kadın yazarı hedef aldı.

Faşist Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders'in "sağ kolu" olarak politikaya başlayan ve daha sonra İslam'ı seçen eski polis van Doorn, Lale Gül'ü, "Kitabında Allah'ın konuşmasına izin vererek ailesinin hayatını mahvetmekle" suçladı. Bu nedenle, kadın yazarın Hollanda'daki İslam karşıtları tarafından övüldüğünü öne sürdü.

Bu tartışmanın büyümesi üzerine Lale Gül'e sokakta ve sosyal medya üzerinden sayısız tehdit ve hakaretler gelmeye başladı. Yaşadığı mahalledeki Müslüman göçmenler ve ailesi için "yüz karası" olmakla suçlaman Gül, tehditler yüzünden tek başına sokağa çıkamaz oldu.

Toplumsal-Lale Gül ölüm tehdidi

‘TEHDİTLERİN ÇOĞU İSİMSİZ HESAPLARDAN’
BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre Amsterdam polisi, tehditlerin çoğunun isimsiz hesaplardan geldiğini belirterek, kadın yazarın mümkün olduğunca evden çıkmamasını istedi. Amsterdam'ın Belediye Başkanı Femke Halsema, Pazar günü Lale Gül ile görüştü.

Femke Halsema, ailesiyle dini baskı ve özgür olma arzusu üzerine yaşadıklarını kaleme alan Gül'ün, tehditler nedeniyle büyük risk altında olduğunu olduğunu vurgulayarak, "Lale, cesur ve tam desteği hak ediyor. Amsterdam onunla gurur duyabilir" dedi.

Gül, Hollandalı okur ve sosyal medya kullanıcılarından da yoğun destek görüyor. Ancak bütün bunlar, onun korku içinde yaşamasını önleyemiyor. Kitabın basılmasından sonra yaşananlar nedeniyle annesi hastalanmış. Ailesiyle ilişkileri iyice bozulmuş. Ailedeki tek desteğinin, kitabın içeriğine katılmasa da erkek kardeşi olduğunu söylüyor.

Babası, kendi sosyal çevresinde dışlanmış. İlk zamanlar Lale'ye kızsa da, şimdi kızının güvenliğini düşünüyor. Ama yobaz bir kadın olan annesi hala ona kızgın.

Hala ailesiyle aynı evde yaşayan Lale Gül, Hollanda medyasına, yemeğini evdekilerden ayrı yediğini, misafir geldiğindeyse 10 yaşındaki kız kardeşiyle paylaştığı odasından çıkmadığını anlatıyor.

‘EVDEN AYRILIRSAM ARTIK BİR AİLEM OLMAYACAK’
Çok fazla öfke ve sözlü tacizle karşı karşıya olduğunu söyleyen Gül, geçen hafta evde tartışmanın büyümesi üzerine çantasını toplamış. Ama gidememiş. Bunun nedenini şöyle anlatıyor:

"Çünkü ayrılırsam artık ailem olmayacak. Beni reddederler. Evden ancak bir Türk'le evlenirsem çıkabilirim. Ama bu kişi, benim gibi özgür düşünen biri olmalı."

Konunun dini boyuta taşınmasına tepki gösteren kadın yazar, "Ben hiçbir zaman dinle ilgili konuşmadım. Ben kültürel bir konuyu ele aldım" diyor. Bu nedenle yayıncısına "artık İslam’la ilgili şeyler yazmayacağını" söylemiş.

AD gazetesi köşe yazarlarından Özcan Akyol, "Lale Gül kariyerine gerçekten son verirse, barbarlar kazanır" diye yazdı.

Ölüm tehditleri nedeniyle erkek kardeşi olmadan sokağa çıkamayan 23 yaşındaki kadın yazarsa "Onun için söylemesi kolay. O bir kadın değil ve Bos en Lommer'da yaşamıyor" diyor.