Ankara'da Keçiören ilçesinde 13 Eylül 2020'de Keçiören ve Eğitim Araştırrma Hastanesinde anestezi teknikeri olarak çalışan Sevginur Aktaş ile polis eşi Müslüm Aktaş'ın evinde silah sesi duyan komşuları, polise haber vermiş 18 gün önce evlenen Sevginur Aktaş silahla başından vurularak yaralanmış halde bulunmuştu. Ağır yaralı Sevginur Aktaş, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılmış, eşinin intihar ettiğini öne süren polis Müslüm Aktaş'sa gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı.

DHA'nın haberine göre, 22 yaşındaki Sevginur Aktaş, yoğun bakımda yaklaşık 2 ay kaldı. Aktaş, servise alındıktan sonra polise verdiği ilk ifadesinde intihar etmediğini, ailesinin yanına gitmek istediği için tartıştığı eşinin kendisini vurduğunu söyledi. Hastanedeki tedavisi tamamlanan ancak başından vurulması nedeniyle beyninin hasar görmesi sonucu yürüyemeyen, görme sorunu yaşayan Sevginur Aktaş, tekerlekli sandalye ile taburcu oldu.

'BİZDE BOŞANMA YOK' DEYİP VURDU
Aktaş, "Kırıkkale'deki ailemin yanına el öpmeye gitmek istediğim için tartışma çıktı. Zorla alıkoydu ve sonra da acımadan vurdu. 'Bizde boşanma yoktur' diyerek vuruldum. ‘Bir kurşun sana bir kurşun bana’ dedi vururken. Asla intiharı kabul etmiyorum. Hem psikolojik hem fiziksel şiddete uğradım. Çok ağır bir tedavi alıyorum. 22 senedir içmediğim ilacı 5 aydır içiyorum. Ayakta durmakta zorlanıyorum" dedi.

'İNTİHAR YALANINI UYDURDU'
Olay öncesinde hastanede koronavirüsle mücadele ettiğini de anlatan sağlık emekçisi Sevginur Aktaş, "Covidli hastalara bakıyordum. İncecik bir damardan 10 tüp kan alıyordum. Bana bunu yapamaz. İntihar yalanını uydurdu. İşime gitmek çalışmak istiyorum. Bir kadın olarak kimseye muhtaç olmadan yaşamak için uğraştım. Adaletin de yerini bulmasını istiyorum. Yaşadığım sürece hakkımı savunacağım. Yarın öbür gün dışarı çıktığında bana bir şey yapmayacağının garantisini kim verebilir?" diye konuştu.

HİÇBİR PİŞMANLIK DUYMAMIŞ...
Sevginur Aktaş'ın Avukatı Arzu Gül ise olay günü müvekkiline önce psikolojik ve fiziksel şiddet uygulandığını daha sonra da öldürme kastıyla ateş edildiğini söyledi. Avukat Gül, "En acı olanı da şu; hiçbir pişmanlık duymuyor. 112'yi dahi aramıyor. Komşuları silah sesiyle beraber kapıya dayanıyorlar. Kendisi bu esnada ellerini yıkıyor bunu kendisi de beyan ediyor. Komşuları ambulansa bindiriyorlar. 'Kasten öldürmeye teşebbüsten' ağırlaştırılmış hapis cezası istiyoruz. Telefonunu o gün zorla elinden alıyor, burada yağma suçu oluşuyor, hürriyeti tahdit var, daha öncesinden devam eden bir takım olaylar var. Biz bu konularda savcılığa gerekli dilekçelerimizi verdik. Yakın zamanda davanın açılacağını düşünüyoruz" diye konuştu.