İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle feshedilmesinin ‘hukuksuz’ olduğuna dair Danıştay Savcısı’nın mütalaa vermesinin ardından kadınlar, “Karar ne olursa olsun biz kazandık” diyor.

İstanbul Sözleşmesi’nden AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla bir gecede çıkılmasının üzerinden bir yıl geçti. 20 Mart 2021 tarihinde feshedilen sözleşmenin 1 Temmuz 2021’de yürürlükten kalkması tepkilere neden oldu. Kararın iptali talebiyle açılan davalar önceki gün Ankara’da bulunan Danıştay 10'uncu Dairesi’nde görüldü. Danıştay Savcısı Aytaç Kurt, mütalaasında sözleşmeden çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu ve fesih kararının iptal edilmesi gerektiğini belirtti.

Duruşmaya yaklaşık bin avukat katılım gösterirken kadınların mücadelesi büyük ses getirdi. 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, geniş katılımlı olarak yapılan duruşmadan sonra, “Danıştay için de kadınlar için de tarihi bir duruşma gerçekleşti” dedi. Duruşma günü, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının hukuksuz olduğunun bir kez daha gözler önüne serildiğini kaydeden Sarıhan, şunları ifade etti: “Avukatlar hemcinslerini, LGBTİ+’ları, göçmen kadınları, çocukları ve kendilerini savundular. Her avukatın konuşmasından sonra duruşma salonunda alkış sesi yükseldi. Normalde mahkeme heyetleri duruşmalarda alkışa izin vermez ancak önceki gün farklıydı. Karar ne olursa olsun kadınlar bu davayı tarih önünde kazandı. Bunun hukukla da taçlanması gerekir. Yargı, hukuka uygun bir karar verirse adalet taçlanmış olur. Kadınlar bunu sağlamak için elinden geleni yaptı. Kadınların lehine bir karar çıkacağını düşünüyoruz.”

'UMUTSUZ DEĞİLİZ'
Eşitlik için Kadın Platformu’ndan (EŞİK) Avukat Yelda Koçak da Danıştay’dan kadınların lehine bir karar çıkacağını düşündüğünü belirtti. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararının iptali için 200’ü aşkın dava açıldığını hatırlatan Koçak, şunları aktardı:

İdari yargıda kararlar duruşma bittikten sonra çıkmaz, yazılı olarak bildirilir. Bu karar genellikle bir ay içerisinde çıkar ancak heyet, bu dosyada diğer davaların da görülmesini bekleyebilir. Danıştay'da açılan 200’ü aşkın davanın bir kısmında duruşma talebi var, bir kısmında duruşma talebi yok. Tarihi belli olan birkaç dosya var. Heyet, bu dosyaları görüşüp toplu bir karar verebilir ya da bir ay içerisinde kararını açıklayabilir. Tahmin etmek güç. Bu dosyalarda genellikle şöyle bir süreç ilerliyor, ilk duruşmada ne karar çıkıyorsa diğer davalarda da benzer kararlar çıkıyor. Yürütmeyi durdurma taleplerinde de öyle oldu.

İlk davalarda yürütmeyi durdurma talebi reddedildi, diğer bütün davalarda da bu karar tekrar edildi. Bu nedenle ilk görüşülen 10 dava, esasa ilişkin fikir verecek. Türkiye'deki hukukun nasıl işlediğini biliyoruz. Geçen hafta açıklanan Gezi davasının kararını gördük ama yine umutsuz değiliz.