UMUT TAŞTAN

İstanbul Kumkapı’da 16 Nisan 2018’de hemşire Nazan Dedeoğlu (23) üst geçitten şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybetti. Olay anında Nazan Dedeoğlu’nun yanında erkek arkadaşı Umut Berkutay Yetim (25) vardı. Umut Berkutay Yetim hakkında, genç kadını intihara yönlendirdiği suçlamasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Sanık Umut Berkutay Y. hastanede polislere verdiği ilk ifadesinde, arkadaş grubu ile beraber Kumkapı’da toplandıklarını, alkol aldıklarını ve daha sonrasından arkadaş grubundan kendilerinin ayrıldığını belirttiği tutanakta ‘’Bayan arkadaşı ile beraber ticari taksi bekledikleri esnada, bayanın üst geçide çıktığını kendisinin aşağıda kaldığını, bayan şahısla atlar mısın atlamaz mısın diye tartıştıkları sırada bayan şahsın üst geçitten atladığını akabinde 112 görevlilerinin geldiğini ve hastaneye geldiklerini beyan etmesi üzerine şahıs, tarafımızca muhafaza altına alınarak gerekli ifadesinin alınabilmesi için Kumkapı Polis Amirliğine teslim edildi’’ ifadeleri yer aldı.


(Olay günü tutulan tutanak)

SANIK MAHKEMEDE İFADESİNİ REDDETTİ
Sanık Yetim, İstanbul 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın 1. celsesinde polis tutanağında yer alan ifadelerini reddederek aralarında ‘’atlarsın-atlayamazsın’’ şeklinde bir diyaloğun geçmediğini söylediği ifadesi şu şekilde:

‘’Kuzenim gezme amaçlı İstanbul'a geleceğini söyledi. Olay günü kuzenimle sözleştik. Kız arkadaşım Nazan ile birlikte kuzenimle buluştuk. Beyoğlu'nda bir mekânda buluştuk. Alkollüydük. Kız arkadaşım olan Nazan ile beraber eve gitmek üzere mekândan ayrıldık. Yaya olarak Avrasya Tüneline yakın olan üst geçidin bulunduğu yere gittik. Taksiyle eve geçecektik. Zaten taksi de çağırmıştım. Nazan üst geçidin orta kısmında oturdu. Kalkmak istemedi. Ben kendisini çekiştirip yürütmek istedim. Yinede kalkmadı. Ben üst geçitten indim. Nazan'a da inmesini söyledim. Ben kafamı çevirip baktığımda Nazan'ı korkuluklara sarılı vaziyette gördüm. Onu o halde görünce iki - üç basamak üst geçide doğru çıktığım sırada Nazan kendini bıraktı ve yolun orta şeridine sırt üstü düştü. Aramızda hiçbir sorun yaşanmamıştı. Zaten eğlenceden dönüyorduk. Ben orada bulunduğumuz süre zarfında kesinlikle Nazan'a "atlayamazsın, atlarsın" şeklinde bir konuşma yapmadım. Alkol alsam da kendimdeydim. Zaten 112'yi ben aradım, polisi de ben aradım’’

TANIK POLİS MEMURU: TUTANAKTA BELİRTİLEN SÖZLERİ KENDİSİ SÖYLEDİ
Mahkeme olay günü tutanak tutan polis memurlarının dinlenmesine karar verdi. Duruşmanın 4. celsesinde tanık olarak dinlenen polis memuru B.U. olay günü tutulan tutanağın içeriğinin doğru olduğunu belirterek ‘’ Ben o dönemde Fatih Devriye Ekiplerinde çalışıyordum. Yüksekten düşme olduğuna ilişkin anons geldi. Biz daha sonra hastaneye intikal ettik. Tutanak içeriği doğrudur, biz olay yerine gittiğimizde kimse yoktu. Olayla ilgili bilgim bundan ibarettir. Ben şu an huzurda bulunan sanığı hastanede gördüm sanık ağlıyordu. Tutanakta belirtilen sözleri kendisi söyledi. İmzadan imtina ettiği için de imzası alınmamış olabilir. Sanık biz bir şey sormadan kendisi bize olayları anlattı. Tutanağa neden imza atmadığı da kendisine sorulabilir, tutanağı da hastanede tuttuk diye hatırlıyorum, sanık alkollüydü’’ dedi.

MAHKEME DELİL YETERSİZLİĞİNDEN BERAAT VERDİ
Alınan beyanların ardından kararını açıklayan hâkim, sanık Umut Berkutay Yetim’in Nazan Dedeoğlu’nu intihara yönlendirdiği yönünde kesin ve inandırıcı delil olmadığını belirterek beraatine karar verdi. Nazan Dedeoğlu’nun annesi Şöhret Dedeoğlu ve Avukatı Kaan Aytuğ yaşanan olaya ve mahkeme sürecine ilişkin olarak Toplumsal Haber’e açıklamalarda bulundu.

‘ARAŞTIRILMADI’
Olayı sabaha karşı öğrendiklerini belirten anne Şöhret Dedeoğlu ‘’ Bize sabaha karşı haber geldi, yüksekten düşme denildi hastaneden. Gittik apar topar ne olduğunu bilmiyoruz. Orada sevgilisinin annesi atlarsın atlayamazsın bir muhabbet geçmiş dedi. Böyle bir saçmalık olabilir mi dedim, 2 yaşında mı bunlar? Artı o muhabbet geçse dahi o korkuluklar o kadar yüksek ki sporcu olması gerek bir insanın oraya tırmanıp aşağı sarkması için. Buna da anlam verebilmiş değiliz. Hiçbir şekilde doğru düzgün araştırılmadı’’ ifadelerini kullandı.

‘MAHKEMEDE BİZİ HİÇ DİNLEMEDİLER’
Sanığın aralarında tartışma geçmediğini söylediğini ancak olay görüntülerinde ve otopsi raporunda yerde sürüklenme izlerinin olduğunu belirten anne Dedeoğlu ‘’ Bizi mahkemede hiç dinlemediler. Apar topar kapattılar ve beraat kararı verdiler. İşin garip tarafı o kadar acele kapattılar ki. Aceleye gelmiş mahkeme bir önceki trafik kazası dosyasından kopyala yapıştır yapmışlarmış. Oldu bittiye getirdiler’’ diyerek şöyle devam etti ‘’Umut B. Yetim kızımı yerde sürüklüyor. Otopsi raporunda sürükleme izleri var. Kızım elinden kurtulup tekrar köprünün üstüne çıkıyor. Orada ki görüntü karanlık olduğu için görüntülerin aydınlatılmasını istedik, Başka kamera görüntüsü istedik’’


(Otopsi raporu)

‘SARHOŞ DEĞİLDİ’
Avukat Kaan Aytuğ “O aşamada hani saatler öncesinde eğlenen insanların özellikle de hani intihar edebilecek bir mahiyette bir yapıda bir kişi olmadığı söyleniyor” diyerek “Resimlerde de artı oradaki diğer tanıklar da çok içmediklerinden bahsediyor. Yani sarhoş değil her şeyden önce. Dolayısıyla köprüden atlamasıyla alakalı olarak herhangi bir gerekçesinin ya da nedeninin olmaması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

‘8 DAKİKAYA VARAN GÖRÜNTÜLER VAR’
Sanığın olayın gerçekleştiği andan kısa bir süre sonra kendisi yüzünden olduğunu beyan ettiğini vurgulayan Avukat Kaan Aytuğ ‘’ Emniyet görevlilerine kendi yüzünden olduğunu ilk anda sıcağı sıcağına söylerken işte atlarım dedi gelme dedi, atlayamazsın dedim atladı gibi bir takım beyanları var Umut Berkutay Yetim'in daha sonrasında mahkeme aşamasında bunları inkâr ediyor. Tanık olarak gelen polis memurları da böyle bir görüşmenin, böyle bir konuşmanın sanıkla kendi aralarında geçtiğini bunu duyduklarını söylüyorlar. Ailenin düşüncesi kızının şiddet gördüğü, bu şiddet neticesinde de uzaklaşmak istediği, bu aşağıdaki görüntüler yani alt geçidin oradaki itiş kakış öyle bir iki dakikalık falan bir şey değil yani bayağı bir uzun 8 dakikaya varan görüntüler var orada’’ dedi.

TELEFON BULUNAMADI
Nazan Dedeoğlu’nun telefonunun bulunamadığını belirten avukat Aytuğ ‘’ Nazan'ın çantası bulunamadı daha sonra diğer bir tren yolundan çıktı. Telefon asla ortaya çıkmadı. İçinde neler var neler yok bilemiyoruz’’ ifadelerine yer verdi.

‘SIRTINDA SÜRTÜNME İZLERİ VAR’
Avukat Aytuğ, ‘’Umut Berkutay Y. hakkındaki dava intihara teşvik ve yönlendirme diye açıldı. Biz başından itibaren bunun intihara teşvik ve yönlendirme değil, ‘kişiye uygulanan cebir ve şiddet nedeniyle’ böyle bir olayın meydana geldiğini, aşağıda darp olayı olduğundan bahsettik. Kaldı ki Nazan sırt üstü düşmüş tutanaklarda da böyle ama Nazan’ın burnu kırık, çenesi kırık yani önden bir darbe almış gibi gözüküyor. Yine Nazan'da sürtünme izleri mevcut sırtında. Yani orada da çocuğun kızı kaldırımda oturduğu kalkmak istemediği o sırada çocuğun kızı çekiştirdiği görüntüler var. Sürtünme izlerinin o sırada oluştuğunu düşünüyorlar. Ama bunların hepsi yargılama sırasında dikkate alınmadı’’ dedi.

İLK BİLİRKİŞİ RAPORU GÖRÜNTÜ YOK DEDİ, İKİNCİ RAPORDA YER VERİLDİ
Avukat Aytuğ ‘’Aşağıdaki görüntülerle alakalı olarak bilirkişi raporu olmasına rağmen ilk bilirkişi raporunda, herhangi bir görüntü yoktur dedi bilirkişi. Ama bizim şu dakikalar arasında şu vardır, bu dakikalar arasında bu vardır dememiz üzerine ikinci incelemede evet gördüm, şahıslardan bir tanesi diğerini ittiriyor diğeri yere düşüyor, net olarak gözükmemekle birlikte aşağıda mücadele ediyorlar diğeri yolun karşısına geçiyor gibi ayrıntılı ikinci bir rapor verildi’’ açıklamasında bulundu.