Eskişehir'de boşandığı eşinin satırlı saldırısında ağır yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede 44 gün sonra yaşamını yitiren Ayşe Tuba Arslan'ın Eskişehir Başsavcılığı'na yazdığı bir şikayet dilekçesi daha ortaya çıktı. 

Arslan, kendi el yazısından oluşan iki sayfalık şikayet dilekçesinde, uzaklaştırması olduğu halde boşandığı eşinin eve gelerek kendisini darp ettiğini ve defalarca cinsel istismara maruz kaldığını yazdı.

'CAN GÜVENLİĞİM YOK'
Arslan şikayet mektubunda yetkililerden şöyle yardım istemiş:

Tedbir kararı olmasına rağmen hiçbir şekilde sonuç alamadım. Yalçın Özalpay tekrar fiziksel şiddet gösterdiği için hayatımdan endişe ediyorum. Yalçın Özalpay’dan korkuyorum. Her gün işe gelip giderken beni takip ediyor. Yalnız sokağa çıkamıyorum, bu nedenden dolayı işe babam getirip götürüyor. Babamın yanımda olmadığı zamanlarda şahsıma yönelik ağza alınmayacak hakaretlerde bulunuyor. Artık namusuma dil uzatıyor. Sokaklarda bağırıyor. Herkes bize bakıyor. Ve bütün arkadaşlarımı rahatsız ediyor. Telefonla arayıp 'kötü kadın' diye anlatıyor. Beni çocuklarımdan uzaklaştırdı, 'Anneniz kötü kadın' diye anlattı. Ben evimden çıkmayacaktım, uzaklaştırma kararı olduğu halde zorla eve girdi. Ben evi terk etmek zorunda kaldım. Çünkü fiziki şiddet ve tecavüz ediyordu zorla, dayanamadım ardık. Ben evimden çıkmak zorunda kaldım. Benim can güvenliğim hiç yok. Kezzap atmak, öldürmek, tehdit ediyor. Dayanacak gücüm kalmadı. Bunun gibi birçok tehditlerde bulunuyor. Bana artık iftira atıyor. Bankada param varmış, adamla yaşıyormuşum. Bana para vermiş, ev almış. Artık çok yoruldum, ne yapacağımı bilmiyorum. 25 yıllık evliliğimde ne kadar altın varsa elimden aldı. Ben 25 yıldır iyiydim evi terk edince kötü oldum. Herkese böyle anlatıyor. Artık bu iftiralara dayanamıyorum. Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan rica ediyorum bir kadın olarak ben öldükten sonra mı bana yardımcı olacaksınız?