Ankara’da polisin GBT bahanesiyle kaçırdığı 3 üniversite öğrencisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Ankara'da, polis kimliği göstererek kimlik taraması (GBT) yapılacağını söyleyen kişiler, üç üniversite öğrencisini kaçırdı. Ankara Üniversitesi öğrencileri olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) il yöneticisi Ali Ayduğan, Kolektif üyesi Uğurcan Baynal ve isminin açıklanmasını istemeyen S.B.'den saatlerce haber alınamadı. Bir süre sonra şehir merkezine uzak üç farklı noktaya darp ve tehdit edilerek bırakılan öğrenciler, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesine başvurarak tehdide, şiddete ve işkenceye uğradıklarını anlattılar. BASIN AÇIKLAMALARINA POLİS ENGELİ Ankara'da bulunan hukuk örgütleri, öğrencilerle birlikte Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Hukukçular ve öğrencilerin yapmak istediği basın açıklaması, adliyenin etrafına kimseyi almayan polis tarafından bir süre engellendi. Ardından Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Hukukçu Dayanışması, Özgürlük İçin Hukukçular (ÖHD) Ankara Şubesi ve Toplumsal Hukuk'un düzenlediği basın açıklamasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ve Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan destek verdi. 2020 YILINDA KAÇIRILMALAR ARTTI İHD raporuna göre 2018 yılında 160, 2019 yılında 150 kişinin kaçırıldığını ve kaçırılmaya çalışıldığını aktaran Avukat Sevinç Hocaoğulları, 2020 yılında da bu sayının arttığını ve sadece son bir ayda en az 9 kişinin kaçırıldığını belirtti. Hocaoğulları, "Ankara sokaklarında uzunca zamandır hukuka aykırılıklar yaşamaktayız. Basın açıklaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkı tamamen yasadışı bir biçimde engellenmekte, sokaklarda bu hakkını kullanmak isteyen yurttaşlar hakarete, kötü muameleye, işkenceye, gözaltılara maruz bırakılmaktadırlar. Son dönemde bu duruma biz avukatları emniyet müdürlüklerine almamaya çalışma ve avukatsız ifade alma baskısı da eklenmiştir. Bu topraklar gözaltında kayıplara, kaçırmalara, yargısız infazlara yabancı değildir. Biz hukukçular hâlâ bu dosyaların izini sürüyor, adalet talebimizi hiç bıkmadan usanmadan tekrarlıyoruz. Şimdi yeniden kaçırmalar, resmi gözaltı kayıtları olmaksızın insan alıkoymalarla karşı karşıyayız. Söz konusu durumun giderek artmasından, rutin bir emniyet işlemi haline getirilmeye çalışmasından endişeliyiz. Buradan sesleniyoruz; sorumluları derhal bulun ve yargılanmalarını sağlayın" dedi.