Her yılın 20 Kasımı Dünya Çocuk Hakları Günü. Çocuklarımızı koruyabiliyor muyuz?

Dünya’da son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 280 bin civarında. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre çocukların %23’ü fiziksel şiddete, %36’sı duygusal şiddete, %26’sı cinsel istismara maruz kalıyor. Cinsel istismar vakalarının %90’ında fail çocukların yakını. Düşük ve orta gelirli 38 ülkede 17 milyon; 28 Avrupa ülkesinde 2,5 milyon kadın çocukken cinsel istismara uğradığını ifade etmiştir. 2018’de çocuk istismarına dair içeriklerin yer aldığı 62 bin 426 internet sitesi tespit edildi.

WHO, dünya çapında çocukların % 23'ünün sarsılma, dayak yeme ve dövülmeyi içeren fiziksel şiddete maruz kaldığını belirtti. Raporda, çocukların % 36'sının tehdit, azarlama, aşağılama ve baskı uygulama gibi duygusal şiddet mağduru olduğu kaydedildi.

Engelli çocukların bu tür istismar ve ihmallere uğrama oranının engelsiz çocuklara göre 4 kat fazla olduğuna dikkat çekilen raporda, bu istismarlara maruz kalan kişilerin ilerleyen yıllarda depresyon, bağımlılık, obezite ve şiddete eğilim gibi sorunlar yaşadığı bilgisi yer aldı.

Peki Türkiye’de durum ne?

ECPAT 2015 yılı Türkiye Raporu'na göre; çocuklar, Türkiye'de cinsel şiddete en fazla maruz kalan grubu oluşturuyor. Türkiye'deki cinsel suçların yüzde 46'sı çocuklara karşı isleniyor. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye dünya listesinde 3'üncü sırada.

Cinsel istismara uğramış olan çocuklarda fiziksel etkilerin olduğu, enfeksiyon ve istenmeyen hamileliklerin gözüktüğü görülmektedir. Bunlara ek olarak ruhsal etkileri de eklemek gerekmektedir. Ruhsal travma sonuçlarının kalıcı olması ve çocuğu çok uzun süre etkileyebilmesi istismarın en ciddi ve önemli sebepleri olarak ön plana çıkmaktadır.(Polat,2018)

TÜİK verilerine göre çocuk mağdur sayısı 2014’te 74.064 iken 2016’da 83.552’ye yükselmiştir. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne göre; Çocuk cinsel istismar hükümlülerinin yüzdesi 2006 yılında % 42,5 iken 2016 yılında % 58, 8’e yükselmiştir. Cinsel suç mağduru olan çocukların yüzdesi 2014'ten 2016'ya %33 artmıştır.

TÜİK verilerine göre son 10 yılda 482 bin 908 kız çocuğu devletin izniyle evlendirilmiştir. Son 6 yılda 18 yaşın altında 142 bin 298 çocuk, 2002'den bu yana 440 bin çocuk doğum yapmıştır. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçmiştir.

Türkiye’de 27 ilde 30 Çocuk İzlem Merkezi bulunmaktadır. Ocak 2011 – Mayıs 2016 arası Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM)’lere Türkiye genelinde 21.068 vaka başvurmuştur. Vakaların %85’i kız, %15’i erkek çocuktur. Vakaların %25,8’ine psikiyatrik değerlendirme yapılmış, %6,3’ünü kadın doğum uzmanı değerlendirmiş, %29’una adli tıp muayenesi yapılmıştır. Vakaların %11,6’sı için koruna tedbiri alınmış, %11,7sinden sosyal inceleme raporu istenmiş, %0,09’unda da MEB’de okul değişikliği talep edilmiştir.

TÜİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında çocuklar hakkında yapılan kayıp müracaatları 104 bin 531.

Öte yandan; aile baskısı, korku ve güvenlik gibi kaygılar, erkek egemen toplumlarda cinsel istismarın büyük oranda gizli kalmasına yargıya taşınmamasına neden oluyor. Dolayısıyla uzmanlar birçok verinin yanıltıcı olduğu, gerçeği yansıtmadığı kanısında. Çocuk cinayetlerine ilişkin veriler ise genelde medyaya yansıyan haberlerden derleniyor.

Çocukta cinsel istismar olgularının yelpazesinin pedofiliden başladığı, ensest, pornografi, çocuk seks turizmi, çocuk fuhuşu ve cinsel sömürüyle devam ettiği görülmektedir. Özellikle 2012 den başlayarak devam eden mülteci sorununun insan kaçakçılığını ve ona bağlı olarak çocuk kaçırma ve seks amaçlı kullanılma olaylarını arttırdığı düşünülmektedir.(Polat,2018)

9 yaşındaki Mert Kars'ta kaçırıldı. Cesedi bir gün sonra boş bir arazide bulundu. Tecavüze uğramış, boğularak öldürülmüştü. Katili ifadesinde "Nasıl yaptım bilmiyorum. Öldürdüm. Ben de askerdeyken tecavüze uğramıştım" dedi.

6 yaşındaki Gizem, Adana'da sokağa çıktı. Oyun oynamak isterken kayboldu. Cesedi 4 gün sonra ormanlık arazide bıçaklanmış, yakılmış halde bulundu. Katili, Gizem'in ablasıyla evlenmek isteyip reddedilen akrabası çıktı.

Manisa'da kaçırılan 4 yaşındaki Irmak; cinsel istismar ve tecavüz sonrası öldürüldü. Katili, suçunu bir televizyon programında itiraf etti.

Kocaeli'nde 3 yaşındaki Arda "Merdivenden düştü" denilerek hastaneye kaldırılmış, bağırsaklarında yırtık tespit edilmesiyle cinsel istismara uğradığı ortaya çıkmıştı. Arda'yı, annesi ve nikâhsız eşi öldürmüştü.

Ağrı'da 4 yaşındaki Leyla, Ankara'da da 8 yaşındaki Eylül öldürüldü.

Antalya’nın Kaş ilçesinde 8. Sınıf öğrencisi Y.T. üvey babasının istismarına maruz kaldı. Okul müdürüne söyledi fakat bir gelişme olmadı. Olaydan 36 gün sonra öğretmenine mektup yazarak olayı anlattı. Hala sonuçlanmış değil ve Y.T. hala üvey babasıyla aynı evde yaşıyor.

İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde 5 yaşındaki M.E. Pakistan uyruklu şahıs tarafından 23 Nisan’da cinsel istismara uğradı. Şahıs yakalandı ama M.E. 27 Nisan’da yani olaydan 4 gün sonra hala ailesinin bile kendisine dokunmasına izin vermiyordu.

Bunlar; Türkiye'de öldürülen, istismara uğrayan, yıllarca devlet ve aile korumasından yoksun kalıp yaşam hakları ihlal edilen binlerce çocuktan yalnızca birkaçı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi ‘Çocuklarını koruyamayan bir millet, vatanını da koruyamaz’. Çocuklarımızı koruyabiliyor muyuz?