Suriye ile sınırlarımızın uzunluğu tam 910 kilometre… 2011 yılına kadar bu sınırlarda hiçbir önemli terör saldırısı yaşanmadı.

Ne zaman ki AKP Lideri Erdoğan, BOP Eşbaşkanı olarak Suriye yönetimine savaş açtı; ondan sonra bu topraklara on binlerce terörist doldu. PKK da bu fırsattan faydalanıp Suriye’ye girdi ve yerleşti. Halbuki 2011 öncesinde Beşşar Esat yönetimi bütün PKK’lıları yakalayıp hapse tıkmıştı. Suriye’deki Kürt nüfusun azlığı da PKK’ya dayanak yaratmaya yetmiyordu.

Erdoğan’ın Suriye’deki laik rejimi yıkıp yerine dinci Müslüman Kardeşler rejimini getirmek için ABD ile başlattığı bu saldırı projesi on yıl içinde Türkiye’nin en önemli sınır sorunu haline geldi.

NEREDE SAKLANIYORLAR?
Bugün yaşadığımız terör felaketinin yaratıcısı olan Tayyip Erdoğan geçmişten ders aldı mı?

Hayır!

Çünkü o, şu an Suriye’deki iki büyük terör örgütünden birisi olan IŞİD militanlarını korumak için elinden geleni yapıyor. En sonunda yenilip İdlib’e doldurulan bu terör artıklarını o uyduruk gerekçelerle koruyor. Rusya ile bunun pazarlığını yapıyor. PKK’ye karşı nutuklar atıyor ama tam sınır noktalarımızda yakalanan IŞİD liderleriyle ilgili ağzını açmıyor; açamıyor.

Niye bu IŞİD liderleri bizim sınırımıza an yakın noktada bulunuyorlar bunu hatırlamak bile istemiyor.

Şu işe bakar mısınız?

ABD Savunma Bakanlığı Pentagona bağlı olan Ortadoğu operasyonlarından sorumlu Merkezi Komutanlık (CENTCOM) 12 Temmuz’da IŞİD’in Suriye sorumlusu Mahir el-Agal’ı Cinderes’te öldürdü.

Şaşırmayın: Cinderes kasabası, Türkiye sınırına 7,5 kilometrede bulunuyor.

3 Şubat 2022’de IŞİD lideri Ebu İbrahim El Kureyşi, İdlib vilayetine bağlı Atme köyünde Amerikan komandolarının baskınıyla öldürülmüştü.

Hiç şaşırmayın sakın: Atme köyü, Türkiye sınırına 1,5 kilometre ötede yer alıyor.
Kureyşi’nin yerine geçtiği örgütün kurucu lideri Ebu Bekir El Bağdadi de 26 Ekim 2019’da yine İdlib’e bağlı Berişa köyünde ABD komandolarınca baskına uğrayıp açamayacağını anlayınca intihar etmişti.

Sakın şaşırmayın: Berişe köyü de Türkiye sınırına 5 km uzaklıkta…

Şuna da hiç şaşırmayın: el-Bağdadi’nin öldürülmesinden hemen sonra bizim emniyet harekete geçiyor ve IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi'nin yakın akrabası olduğu belirtilen 25 kişiyi yakalıyor; bunlardan dördü tutuklanıyor.

Belli değil mi? Türkiye bu terör örgütü elemanlarının yaşam alanı olarak kullanılıyor.

YA BUGÜN?
Sık sık MİT’in düzenlediği operasyonlarla Suriye ve Irak’taki önemli PKK üyelerinin öldürüldüğü haberleri veriliyor.

Niye hiç “etkisiz hale getirilen IŞİD militanı” haberi görmüyoruz, duymuyoruz.

Burnumuzun dibindeki IŞİD terör liderlerini niye bulamıyor bu MİT?

MİT’e haksızlık etmeyelim; MİT bulmasına bulur da acaba etkili IŞİD elemanlarına yapılacak operasyona siyasi irade mi engel oluyor?

Erdoğan’ın İdlib’de saklanan IŞİD militanlarına operasyon yapmaya kalkışan Suriye yönetimini tehdit etmesi de boşuna değil.

Dikkatlice bakan akıl sahibi herkes anlar ki: Uluslararası kuruluşlar ve bütün devletler tarafından terör örgütü kabul edilen IŞİD militanları, Suriyeli sığınmacılar havasında aramızda dolaşıyor.

Hatırlayın: Suriye’de iki askerimiz Sefter Taş ve Fethi Şahin’in yakılarak öldürülmesinin emrini veren IŞİD kadısı Alwi’nin Gaziantep’te dükkân işlettiği ortaya çıkmıştı. Bu teröristteki cesareti görüyor musunuz? Sebebi ne ol ki?

Siz, 16 Temmuz sabahı Boğaziçi Köprüsü başında silahını teslim ettiği halde boğazı kesilerek öldürülen o emir kurbanı askeri hatırladınız mı? O vahşeti yaratanlar, aramızdaki yerli IŞİD militanları idiler. Ve o vahşi suçun soruşturulmaması için Erdoğan, “Darbeyi önlemeye çalışanların eylemleri soruşturma konusu olmaz!” biçiminde bir kanun bile çıkarttı.

Ciddi bir kısmı da yerli olan IŞİD militanı gerçeğini gizlemek için, İçişleri Bakanı Soylu, ara sıra IŞİD’lilere “Dostlar alışverişte görsün” operasyonu yapıyor.

Ama onlar Afganistan ve Pakistan’dan getirilen arkadaşlarıyla Türkiye’de çoğalmaya devam ediyorlar.

Tehlike büyük ama bu millet de üç buçuk teröriste pabuç bırakmayacak kadar büyük.

Şundan eminim: AKP gidecek, terör bitecek…