CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar kapsamında tutuklanan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, Silivri Cezaevi'nde geçirdiği 100’üncü gününde duygusal bir mektup kaleme aldı. Güney, mektubunda ailesinden, Beyoğlu’ndaki komşularından ve yürüttüğü sosyal belediyecilik çalışmalarından ayrı kalmanın derin üzüntüsünü paylaştı.
Aile ve Komşuluk Özlemi
Mektubuna, sevdiklerinden 100 gündür ayrı kaldığını vurgulayarak başlayan Güney, ailesine olan özlemini şu sözlerle ifade etti: “100 gün oldu evlatlarımdan, yarimden, anamdan, babamdan ayrı düşeli. Oysa biz ‘birbirimizin her şeyi’ olan bir aileyiz, ayrı günümüz geçmezdi."
Güney, sadece ailesinden değil, Beyoğlu’ndaki yurttaşlarla kurduğu gündelik temas ve dayanışma ortamından da uzak kaldığını belirterek, bu durumun yarattığı hüznü dile getirdi.
Yarım Kalan Sosyal Projeler: "100 Gündür Yapamıyorum"
Belediye başkanlığı döneminde öncelik verdiği sosyal projeleri tek tek anımsatan Güney, 100 gündür bu çalışmaların içinde olamamanın burukluğunu yaşadı.
Emekliler ve Çocuklar: Emeklilerle buluşmaları hatırlatarak, “100 gün oldu, emekli evinde emeklilerimizle sohbet edip dertlerine derman olamıyorum; oysa dışarıdayken her fırsatta yanında olurdum” dedi. Çocuklara yönelik beslenme saati ve kreş projelerinden uzak kalışını ise şöyle aktardı: “100 gün oldu, beslenme saati sayesinde sağlıklı beslenmesine destek verdiğimiz... çocuklarımızın neşesine ortak olamıyorum. Tam zamanlı ve üç öğün yemekli hale getirdiğimiz kreşlerimizdeki çocuklarımız ve velilerimizin gülen yüzlerini göremiyorum.”
Hizmetler ve Dayanışma: Ücretsiz ring seferlerinden sosyal marketlere, öğrenciler için kurulan dayanışma sofralarından sokak hayvanlarının tedavisine kadar birçok hizmeti de hatırlattı. Güney, “100 gün oldu, ücretsiz ring seferlerini kullanan komşularımla arkadaşlık edemiyor... Sosyal marketlerimizden alışveriş yapan komşularımla karşılaşamıyorum... Zorlu ekonomik kriz içinde... Öğrenci’YE dayanışmasıyla yemek yiyemiyorum... Allah’ın dilsiz kulları olan can dostlarımızı ziyaret edemiyor, onların başını okşayamıyorum” ifadelerini kullandı.
Geleceğin Mimarları ve Belediye Emekçileri
LGS ve YKS kurslarındaki öğrencilerle kurduğu yakın ilişkiye de değinen Güney, “100 gün oldu, LGS ve YKS kurslarında eğitim gören, sınavlara hazırlanan geleceğin doktorları, mühendisleri, mimarları, başkanları olacak çocuklarımızı sınıflarında ziyaret etmeyeli...” diyerek, onlarla birlikte yaptıkları Anıtkabir ziyaretleri ve moral gezilerini hatırlattı.
"Taziyelere Gidemiyorum, Emekçilerle Çay İçemiyorum"
Güney, Beyoğlu’ndaki taziye evleri ve belediye emekçileriyle kurduğu güçlü bağı da vurguladı:
“100 gün oldu, taziye evlerimizde komşularımın acılarına ortak olamıyor, dualarına katılamıyor, gözyaşlarını silemiyorum. Hiçbir iş, hiçbir gerekçe acil komşularının yanında olmana engel olamazdı oysa… 100 gün oldu, Beyoğlu’nun sokaklarını tertemiz hale getirmek için canla başla çalışan emekçi kardeşlerime selam vermeyeli. Emekçi Evinde çay eşliğinde yorgunluğumuzu paylaşmayı, başkan olarak değil emekli bir belediye emekçisinin oğlu olarak dertleşmeyeli…”