Doktor, hemşire, polis aynı bahçeyi paylaşarak huzurevi sakinlerine moral göbeği atıyor.

Sultangazi’de de temizlik işçisi, dünün ‘çöpçü’sü evlerden gelen müziğin ritmine uyarak yapıyor işini ve izleyen herkesin beğenisini kazanıyor.

Hatırladığım kadarıyla İspanyol polisler başlattı coronalı günlerde evinde kalanlara keyifli dakikalar yaşatma geleneğini. Araçlarından ok gibi fırlayarak gitar çalıp şarkı söylemiş ve bütün dünyayı suratların en asık olduğu bir süreçte gülümsetmişlerdi. Öyle görünüyor ki; bu görüntüler gelenekselleşecek. Tabi bu arada herkes görevini de yapacak.

Düşünsene; yanında siren sesi eşliğinde aniden bir polis aracı duruyor, fonda Ankara’nın Bağları yükselirken iki polis iniyor ve göbek atıp parmaklarını şıkırdatarak:

Dayı ver şu kimliğini yaşına bir bakayım,

65’in üstündeysen sana 3 bin yazayım…

Herne kadar ayrık otları ayrıştırma gibi kokuşmuş görevlerini layık oldukları çirkeflikle yerine getirmeye çaba gösterse de gün birlik ve dayanışma günü değil mi;

Öyle tek tek mahalleliye, huzurevi sakinlerine taksitle moral aşılamaktansa Türkiye’nin tamamının eşlik edeceği şekilde toptan ve ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ dedirtircesine bir sayfa açılsa fena mı olur…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Bahçeli, İyi Partili Akşener, HDP eş başkanları şöyle ortaya karışık ama ‘şov’ amacı olmayan bi moral günü düzenleseler; kim ne biliyorsa artık halay, horon, göbekle Türkiye’yi baştan sona şenlendirip millete umut aşılasalar… Bütün dünyaya ‘halka moral böyle verilir’ dedirtseler…

Nerdeee…

Milleti düşünen kim;

Yiyip içip oynayanları seyredip korona faturasını masada bırakıp kalkıyorlar, geride kalan millet de kim ödeyecek diye birbirinin suratına bakıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi çocuklar için ‘Cumhuriyet ve Demokrasi’ kitapçığı hazırlatıp dağıtmış. Boşver kimin ne dediğini;

Cumhuriyet ve demokrasiye çok sahip çıkmış gibi, aklınca Alevilere kol kanat germe görüntüsü verenlerin kuruntusu kayda değer bi yaklaşım değildir. Aleviliğin İslam’ın içinde mi dışında mı sorusunu tekrar hortlatmak, hayaletlerin görevlerini hatırlamasından başka bir şey değildir. Kitapçığı görmedim ama çizimden anladığım kadarıyla;

Sünnilik ve Aleviliğin aynı karede yer alabileceği, daha açıkçası Alevilerin ve Sünnilerin birbirine tahammül göstermesi gerektiği anlatılıyor. Hristiyan ve Musevi din adamlarının yanında İslamiyetin iki ayrı mezhep figürüyle tasvir edilmesi, Türkiye için birlikteliğin gerekliliğinin çizimle anlatılmasıdır.

Burda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na söylenecek tek şey var:

Teşekkür!

‘Kaşımayın’ diyor Türkiye’nin her dönem parmaklanmak üzere temcit pilavı gibi ortaya sürülen yarasını. İmamı da Dedeyi de çok sevimli çizmişler, karikatüristi de kutlamak gerekir. Ama her şeyden önce; ‘İslamiyet, Alevilik ve Sünnilikle bir bütündür’ mesajına sahip çıkan ve çocukları bugünün zındıkları gibi kin ve nefretle değil, sevgi ve hoşgörüyle tanıştırmak gibi zor bir görevi yerine getirmeye çalıştığı için İmamoğlu’nu kutlamak gerekir.

Efendim, ‘Alevilik İslamın dışında bir din gibi gösteriliyor’ yaygarasını koparanlara gelince;

Aleviler bunu söyleyeni zaten adam yerine komaz. Sünni kesime gelince, mutlaka bilenler vardır ama bir bardak suda fırtına koparmak isteyenlerin yaygarasıyla kafaları bulanan varsa eğer bazı Alevi Gülbengleri nasıl başlıyor, kulak versin;

Muharrem Orucu İçin Gülbenk:

“Bismişah... Ya Hak, Er Hak-Muhammed-Ali aşkına, İmam Hüseyin Efendimizin susuzluk orucu niyetine Kerbela’da şehit olanların temiz ruhlarına, Fatıma anamızın şefaatine, Oniki İmamlar aşkına oruç tutmaya niyet eyledim. Ulu Dergah kabul eylesin...”

Oniki Hizmet Sahiplerine Gülbenk:

“Bismişah... Ya hak.. Akşamlar hayr ola, hayırlar feth ola, şerler def ola. Hizmetleriniz kabul ola. Dileklerinizi Hak-Muhammed-Ali vere...”

Lokma Gülbengi:

“Bismillah Bismişah Allah Allah…”

Var mı burda İslamiyeti rahatsız edici bi şe…

Ama Alevilerin ve Sünnilerin kardeşçe yaşamasını isteyenler, yaygaracıları rahatsız eder. Amerikan ajanlığı yapar gibi, İBB’nin dağıttığı kitapçıkta yer alan hoşgörü tasvirine ‘Amerikan projesi’ der gibi…

Dedik ya;

Aleviler bunu söyleyeni adam yerine komaz. Aklı başında Sünniler de kaale almaz. Ama hala kafası bulananlar varsa eğer çocuklar okuduktan sonra ‘Cumhuriyet ve Demokrasi’ kitapçığını alsınlar ellerine, sadece ortalığı bulandırmak isteyenlerin malzeme yaptığı karikatüre baksınlar. Nasıl da tebessüm ediyor insana hoşgörünün resmi, görsünler…

Barış, kardeşlik, inanç özgürlüğü istemek, çocukları hoşgörü dünyasında yetişmeye davet etmek rahatsız ediyorsa huzursuzluk peşinde koşanları eğer, tutmalı hayaletlerin dediği;

İmamoğlu’nun ‘Amerikan Projesi’