Tele 1 TV Programcısı Can Ataklı, Ekrem İmamoğlu’na kızmış, esip gürlemiş:

Böyle bir acemilik, böyle bir iş bilmezlik, böyle bir çapsızlık. Ama İstanbul'a yakışmıyor! 
İstanbul'un her tarafında çıkın bakalım sokağa CHP'yi 
"Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" diyenlerin dışında bir tane beğenen var mı? Çünkü ben daha icraat görmedim. Ne düzeldi?”

Aslanım can!

Onun bu yüksek nutkunu okurken kendimi “a Haber” yandaşının karşısında sandım.

Eh, Saray’dan mutlaka, “Aferin be Can! Bizim demek isteyip de diyemediğimizi sen söyledin!” sözleri de yükselmiştir.

HEDEFTEKİ ADAMDIR

Can Ataklı farkında olmasa bile, herkes görüyor ki İstanbul seçimini kazanan Ekrem İmamoğlu, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın hedefindeki en önemli isimdir.

Sayın İmamoğlu’nun seçimi yitirmesi için ona kurulan komploları ne çabuk unuttu bu muhalif(!) gazeteci arkadaş?

Ordu Valisi ve İçişleri Bakanı’nın işbirliği ile Sayın İmamoğlu’nun ailesiyle Ordu havalimanına girişinde yaşatılan rezillik neydi? AKP Lideri çıkıp, “Seçimi kazansa bile yargı bunun hesabını ondan sorar!” diyerek Ekrem Beyi tehdit etmemiş miydi?

Ya AKP’lilerin Ekrem Bey’in Trabzonlu oluşunu öne çıkartarak ona “Pontus Rumu!” göndermesi yapması neydi?

Ya İmamoğlu’nun kazandığı seçimin iptal edilmesi neydi?

Seçimlerden sonra Erdoğan iktidarının bütün gücüyle Ekrem Bey’i etkisiz gösterme çabalarının farkında değil midir Can Ataklı?

Başakşehir Hastanesi’nin yolunun yapılmaması işine gelelim: Bunu da Sayın İmamoğlu’nu kötü ve beceriksiz göstermek için AKP’li Ulaştırma Bakanlığı planlamadı mı?

Hey gidi çok bilmiş gazeteci Can hey!

Sayın Erdoğan’ın CHP’li belediyeleri neredeyse terör örgütü gibi gösterme gayreti karşısında bu belediyelerin en önemlisi olan İstanbul Belediyesi’nin başındaki zatın susup, söylenenleri sineye çekmesi gerekiyor ha!

Bana kalırsa Ekrem Bey, çok değil az konuşuyor.

Kendisini düşmanlaştıran bu yıkıcı politikaya karşı sesini daha fazla yükseltmesi, olayların sebebini İstanbul halkına daha fazla açıklaması kaçınılmaz hale gelmiştir.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu becerebilse onu görevden alıp yerine bir AKP’li belediye meclis üyesini getirecektir.

Ve böyle bir tehlike de vardır.

Can Bey istemiyor diye, Sayın İmamoğlu bunu da mı sineye çekecek; “Buyurun, halk bu koltuğu bana verdi ama ben beceremiyorum, sizin olsun!” diye kenara mı çekilecektir?

O GÜNLERİ İYİ BİLİYORUZ

Bugün Ekrem Bey’e çok konuşuyor diye fırça atmaya kalkışanlara, 1994 yılındaki Tayyip Erdoğan’ı hatırlatırım. Hem de Sayın İmamoğlu’nun yarısı kadar bile oy alamadan seçilen Erdooğan’ı…

Seçilince sustu mu?

Tam aksine konuşmasını daha da artırdı, tonunu sertleştirdi. Bırakın hükümetle kavgayı devletle kavgaya bile tutuştu. Sistem eleştirisi yaptı. Bir belediye başkanı değil de parti lideri gibi hareket etti.

İstanbul Belediye Başkanı Erdoğan her şeyi söylerken kimse ona sus demedi bilakis yandaşları alkışlarla yeri göğü inleterek onu büyüttüler.

Ya bu taraf? Dün bir bugün iki… Başladı ayar vermeye efendimiz: “Sus konuşma, iş yapmıyorsun, biraz iş yap!”

Vallahi Tele 1 TV’yi bu özgürlükçü tavrından dolayı kutluyorum. Var mı iktidar kanallarında Erdoğan’a böyle diyebilen bir yorumcu?

TARİKATÇILARA SOR CAN BEY!

Ekrem İmamoğlu’nu tanımam. Bağlantım da yoktur.

Ama uzaktan bakınca pek çok şeyi yaptığını, hatta değiştirdiğini görüyorum.

Bir kez İstanbul Belediyesi’nin gerici tarikat örgütleri tarafından yağmalanmasını durdurmuştur.

Kendilerini vakıf veya dernek gösteren yoz yobaz Halidi tarikat yuvaları şu an perişan durumdadırlar. Çünkü kaynakları kesilmiştir. Bunların yoksul halk çocuklarını belediye olanakları ile ele geçirip zehirlemeleri durdurulmuştur.
Can Bey biraz gazetecilik refleksi göstererek Menzilciler, İsmaiağacılar, Işıkçılar, Süleymancılar gibi tarikatçıları incelesin de görsün. Yine Halidi zihniyetle kurulan Ensar Vakfı’na, TÜRGEV’e, TÜGVA’ya, Okçular Vakfı’na, İlim Yayma Vakfı ve öbürlerine bir baksın.

Hepsi inim inim inliyor bunların.

Çünkü Ekrem İmamoğlu bu devlet düşmanı örgütlenmelerin hortumunu kesti.

Sadece bu bile Sayın İmamoğlu’nun çok büyük bir iş yaptığını göstermeye yetmez mi?

MÜCADELEDEN KAÇMA

Belli ki bu konulardaki bilgisi çok yüzeysel Can Bey’in… Kendisine, bizim “TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi” adlı kitabımızı biraz incelemesini öneriyorum. Orada, İstanbul Belediyesi’ni sayısı yüzleri bulan AKP tarikatları tarafından nasıl sömürüldüğünün belgelerini de görecektir.

Sayın İmamoğlu’na gelince: Konuş arkadaş! İstanbul halkına, sana kurulan tuzakları açıkla… Belediye’de iş yapmanın kimler tarafından engellendiğini halka anlat. Bunca baskıya karşın yaptıklarını da tekrarlamaktan sakınma…

Unutma Ekrem Bey! Mücadeleden kaçarsan ve konuşmaktan korkarsan seni daha kolay yerler…