Kübra Karabulut /Ankara

AKP’nin İstanbul’da yaşayan ve yazlarını memleketinde geçiren emeklilere temelli taşınmaları halinde elektrik ve su indirimi başta olmak üzere birçok konuda teşvik verileceğini duyurduğu “tersine göç” projesine Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, “Özellikle İstanbul için Ak Parti emeklilerimizi göndermek yerine, şehrimizde 2 milyon yabancı var onları göndermesi lazım” sözleriyle tepki gösterdi. Şehirdeki yabancıların su gideri, atık gibi kamu hizmetlerinin İstanbullular tarafından karşılandığını vurgulayan Aksoy, İstanbulluların yaşadığı ve taşıdığı büyük yükün yabancılardan kaynaklandığını ifade etti. Ayrıca 2 milyon dışında çok fazla kayıt dışı nüfusun olduğunu belirten Aksoy, emekliler için başlatılacak olan bu projenin çok farklı açılardan değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.  Aksoy’un konuya ilişkin ilk değerlendirmesi şu şekilde:

 “Emeklilerimizin köye ya da memleketlerine gitmesi çok farklı açılardan değerlendirilmesi gereken bir konu. Öncelikle emekliler en fazla sağlık ihtiyacı olan bir yaş grubuna dahil. Geri gittikleri yerlerde ihtiyaç duydukları bu sağlık hizmetini alabilecekler mi? Neden tercih ettikleri yerde yaşayamıyorlar da başka bir yere nakletmeye çalışıyorlar emeklileri? Bütün tanıdıkları çevresinden, muhitinden niye koparmak istiyorlar emeklilerimizi? Bu çok önemli bir olay. Ayrıca sadece su, elektrikle bir yaşam kalitesini bağdaştıramazlar bir kere. İkincisi diyelim ki böyle bir proje yürüttü ve başlattılar. Peki boşalan nüfus kim olacak? Burası göç alan bir şehir boşalan nüfusun yerini kim alacak? Göç almayı engellemiyorsunuz esasında. Burada birçok yerde kontrol yapıyorlar, sınır dışı etmeye çalışıyorlar Suriyelileri. Tamam ama Suriyelileri sınır dışı ettiğinizde kime teslim ediyorsunuz? Suriye Hükümetine teslim etmiyorsunuz ki geçici hükümete teslim ediyorsunuz. Geçici hükümete zaten bıraktığınız takdirde diğer kapıdan geri giriyorlar. Yani dolayısıyla bu bir çözüm falan değil. Tamamen İç İşleri Bakanlığının şu an Göç İdaresi’ndeki çalışmaları gerçekten takdir ediyorum çok da önemsiyorum açıkçası ancak kesinlikle yeterli değil. Suriye Arap Cumhuriyeti ile kalıcı bir barış sağlayıp orijinal sınırlarımıza geri dönmedikten sonra sınır dışı edilen hiçbir Suriyeli orada kalmayacak tekrar Türkiye’ye girecektir. Bu çok önemli bir konu. İkincisi neden biz kendi vatandaşımızı yerinden etme planı kuruyoruz ki? Yani şöyle bir durum da söz konusu. Ülkedeki ekonomik kriz sebebiyle birçok aile, büyüklerine torun baktırıyor. Çünkü bakıcı tutamıyorlar. Ayrıca birçok kişi, özellikle İstanbul’da ciddi bir evsizlik yaşıyor. Kira ödeyemediği için annesinin babasının yanına taşınmış vaziyette. Şimdi yaşlılarımızın en fazla huzura ermesi gereken zamanında, ihtiyaç sahibi olan vatandaşlarımızı neden biz daha kırsala gönderiyoruz ki?”

İnsanların istediği yerde yaşayabilmesi gerektiğini belirten Aksoy, tersine göçün de bireysel tercih olması gerektiğine dikkat çekti ve “yaşlılarımız üzerine bir iskân politikası geliştirilemez. Tersine göç, yaşlılar için yapılamaz. Çünkü yaşlılar, en fazla alt yapı ihtiyacı olan zamanlarındalar” dedi.

AKP’nin “tersine göç” projesi emeklilerin İstanbul’da yaşayamadığının kabulüdür

Geçen hafta kahvehanelerde yarım çay bardağı çay satıldığına ilişkin afişler gördüğümüzü anımsatan Aksoy, şehirdeki enflasyonun, hayat pahalılığının, mevcut yaşam koşullarının ve İstanbul sokaklarının güvensizliğinin emeklileri ve özellikle yaşlıları evden çıkamaz hale getirdiğini belirtti.

“FİZİKSEL ENGELİ OLMAYANLAR EKONOMİK ENGELE TAKILIYOR”

Emeklilerin ve yaşlıların evden çıktıkları an büyük bir pahalılıkla karşılaştığını yineleyen Aksoy, büyükşehirlerde 65 yaş üstü vatandaşların ücretsiz ulaşım haklarının kaldırılmasına şu sözlerle tepki gösterdi:

“Şimdi bir de toplu taşımada ücretsiz taşıma kalkacak konusu gündemde. İnsanlar bunun çok iyi olduğunu, bir ekmek almak için saatlerce otobüste dolaşıyorlar gibi bakanlar çok ancak bir yandan da şunu görmek lazım: Bir emekli yurt dışında, sosyal hayata katılıp dışarıda yemek yiyebilirken, bizim emeklilerimizin sosyal hayatı bir otobüsün içinde gezmek olabilir mi? Bunu nasıl kabullenebiliriz ki? Yani bu aslında çok ciddi bir sosyolojik iflasın göstergesidir. Emekli ben en ucuz ne yapabilirim diyor otobüste farklı farklı yerleri gezebiliyor demek. Hayatı boyunca çalışmış, vergi ödemiş, topluma katkı sağlamış, bir meslek sahibi olmuş ama yaşlılığı geldiğinde sosyal hayatın içine katılamıyor. Sosyal hayattan çekilmek zorunda kalıyor insanlar. Fiziksel engeli olmamasına rağmen ekonomik engeli olduğundan dolayı eve bağımlı hale geliyor.”

AKP’nin tersine göç projesinin pek çok açıdan ele alınması gerektiğini söyleyen Aksoy, bu projenin ekonomik iflasın bir göstergesi olduğunu söyledi. Aksoy, “Mesela İstanbul’da yaşayan Karslı bir emekli vatandaşımız, Kars’a geri döndü. Acil bir tedavi görmesi gerektiğinde Kars’ta böyle bir alt yapı olmadığı için Erzurum’a gitmesi gerekecek. Bu basit örnekten yola çıkalım. Kars’tan Erzurum’a mesafe 1 buçuk saat. Yol masrafını ödeyecek, orada tedavi süresi olduğunda sürekliliği nasıl sağlayacak? Nasıl sürekli gidip gelecek?” dedi. İlaçlara gelen yüzde 30’luk zam sebebiyle emekli ve yaşlıların ilaçlara erişimine engel teşkil ettiğini belirten Aksoy, emeklilerin ilaçlarını nasıl karşılayacaklarını sordu. İlaca gelen zamlara karşın eczacıların katma değer oranında değişiklik olmadığını söyleyen Aksoy, pek çok eczanenin kapanma noktasına geldiğini ve tersine göç edilen yerde eczanelere erişimin de sorun olabileceğini ifade etti.

TERSİNE GÖÇ AİLE HAYATININ KOPMASI DEMEKTİR

İstanbul’da yaşayan insanların aile büyükleriyle görüşmesini de engelleyeceğini vurgulayan Aksoy “Aile bağları da kopacak, insanlar büyüklerini görmekte zorlanacak. Sosyolojik olarak, yaşlılarımızı, büyüklerimizi yalnızlığa mahkûm etmektir bir anlamda. Bu, bakımdan uzakta bırakılacakları gibi aynı zamanda da yalnızlığa mahkûm etmek demek” dedi. Konunun bir diğer önemli noktasının ise birçok yaşlının ve emeklinin önceden köyüne rahatça giderken şimdilerde otobüse dahi binemeyecek noktaya geldikleri olduğunu söyleyen Aksoy konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

 “Birçok büyüğümüz arabasına binip köyüne, tatile gidebiliyordu ama şimdi bırakın köyüne gitmeyi otobüse binemiyorlar. Gitse bile eli boş gidecek. Ancak bizim kültürümüzde kavuştuğunuz birine eliniz boş gidilmez ki ne verecek gittiği yerde? Bu çok yönlü bir iflasın göstergesidir aslında. Bir diğer yönü de siz toplumca bir kitleyi belli bölgelerde yaşamaya mahkûm ettiğiniz zaman onları aynı zamanda manipüle etmek çok daha kolay olacak. Yarın orada bir blok oy olarak da bakmamız gerek bu işe.”

Konunun çok yönlü incelenmesi gerektiğini söyleyen Aksoy, AKP’nin İstanbul’da başlatacağı duyurduğu “tersine göç” projesinin çok sıkıntılı olduğuna ve proje kapsamında çok büyük bir nüfustan söz edildiğinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.