İktidar yolunda bir iç kavga tuzak mı?

Değerli okuyucularım,

Cumhuriyet Halk Partisi, yıllar sonra iktidara bu kadar yaklaşmışken, ne yazık ki kendi iç tartışmalarının batağına saplanmış durumda. Bu tartışmalar öyle büyüdü ki, bir yandan parti içi kin ve kutuplaşmayı körüklerken diğer yandan iktidarın eline altın tepsiyle fırsat sunuyor.

Savaşa Dönüşen Söylemler

Daha geçen hafta parti kurullarından sızan tutanaklar, belediye meclislerinde birbirine düşen grup üyeleri, sosyal medyada birbirine açıkça hakaret eden vekiller… Hepsi birer güncel örnek. Daha dün İstanbul’da, Ankara’da omuz omuza yerel seçim zaferi kutlayanlar, bugün kendi örgüt toplantılarında birbirini ‘ihanetle’ suçluyor.

Kurultay Kapanmayan Yaraya Dönüştü

Hatırlayın, Ekrem İmamoğlu’nun “değişim” çağrısı sonrası başlayan kurultay tartışmaları nasıl bir bölünmeye dönüştü? Yerel yönetimler de kazanan partinin kendisi miydi yoksa iktidar mı? Veya son günlerde bir mahkeme kararıyla yeniden alevlenen ‘kurultay iptali’ davası… Parti içinde “butlan” söylentileriyle adeta yönetim kademesi yok hükmünde sayılabilir mi, diye didişilirken halk bu sahneyi kaygıyla izliyor.

Liyakatsizlik Tartışması

Daha da can yakıcı bir örnek: CHP’nin elindeki büyükşehir belediyelerinde liyakatsiz atamalar ve çevreye dağıtılan makamlar, parti örgütlerinde ve seçmen tabanında ciddi rahatsızlık yaratıyor. Bu tartışmalar yandaş medyada köpürtülerek örgütün içine fitne sokmak için kullanılıyor. İktidarın ekmeğine yağ süren tam da bu anlamsız çekişmeler.

Bu Kavga Nereye Varacak?

Sokaktaki seçmen artık şu soruyu soruyor: “Madem bu kadar kavgalısınız, siz ülkeyi nasıl yöneteceksiniz?” Bu soruya yanıt vermek CHP’nin tarihi sorumluluğudur. Çünkü bu parti, kutuplaşmayı büyüterek değil, toplumu bir arada tutarak var olmuştur. Bugün ise kişisel hırslar, kliklerin hesapları, küçük rant savaşları partiye telafisi güç bir kan kaybı yaşatıyor.

Bu Kavga Bitmeli

Yetkili kurullar, il ve ilçe örgütleri, parti tabanı… Hepsi bu tuzağı görmek ve sağduyuya dönmek zorunda. Halk, mutfakta yangınla, geçim derdiyle boğuşurken CHP’nin kendi iç hesaplaşmalarına ayıracak vakti kalmadı. Unutmayalım, bugünün küçük hesapları yarının büyük yenilgisine zemin hazırlar.

31 Mart’ta muhalefetin birleşince kazandığını, bölününce nasıl kaybettiğini herkes yeniden hatırlasın. İktidar tam da bu yüzden bu çatlağı derinleştirmek istiyor. CHP ise buna ‘dur’ diyebilecek cesareti ve sorumluluğu göstermek zorunda.

Umut İçin Sağduyuya Dönüş

Tarih bir kez daha CHP’nin önüne bu fırsatı koymuşken, bu kavga, bu kin ve ihanet oyunu bir an önce bitmelidir. Çünkü Türkiye’nin CHP’ye, CHP’nin de aklını başına toplamış bir örgüte hiç olmadığı kadar ihtiyacı var.

{ "vars": { "account": "G-9KFVFXJPJ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }