İki hafta kadar oldu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kent için bir ‘Yeşil Alanlar Çalıştayı’ düzenledi. İki gün süren çalıştayda uzman akademisyenler, sivil toplum temsilcileri, kent paydaşları ve sektör temsilcilerinin görüşleri dinlendi.

Kent içine serpiştirilerek tıkıştırılmış bir avuç yeşil alanın korunması ve genişletilmesi gibi bir konunun sonuç alınır mı bilinmez ancak, ele alınması doğru ve gerekli atılmış bir adımdır.

‘Sonuç alınır mı bilinmez’ dedik, oraya birazdan geleceğiz.

Çalıştayın geniş katılımlı düzenlenmesi iyidir. Çok ses, o kadar düşünce ve öneriyi de yanında getirir. Aradan işe yarayacak olanları çeker alır, projelendirir uygularsın. Bebek arabasındaki sabiden bastonuna dayanarak yol alan emekliye kadar vatandaş da her ne kadar yakın çevresi beton yığınlarıyla sarmalanmış olsa da; en azından dinlenebileceği bir alana kavuşmuş olur.

Yeşil alanların sağlık, moral, huzur açısından neler getireceğine değinmeyeceğiz, herkes tarafından biliniyor. Biz burada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çalıştay açılış konuşmasına bi bakalım, neler demiş. Şunu da hatırlatalım, çalıştay ‘Yeşil Alanlarda Dönüşüm; Kimlik ve Sürdürülebilirlik Amaçlı Çözümler temasıyla yapıldı.

Burada da ‘kimlik ve sürdürülebilirlik’ vurgusuna takılalım, oraya da birazdan geleceğiz.

Şimdi, İmamoğlu’na kulak verelim:

“… diktiğiniz, 2-3 metre boyundaki bir ağacın, 10-15 sene sonra kocaman bir gövdeli ağaca dönüşmesi, beni dünyanın en bahtiyar belediye başkanı yapar. Ama milyonları akıttığımız bir çiçek bahçesi, benim içimi kurutur.” Alkışlanır…

Kırk yıl aradan sonra düzenlenen çalıştayda İmamoğlu başka neler söyledi:

“Şimdi sokağa çıkıp hemşerilerimize, ‘İstanbul Yeşil Alanlar Çalıştayı’ yapıyoruz desek, bize ne cevap verirler? ‘İstanbul’da yeşil alan mı kaldı?’ diye serzenişte bulunurlar. Çok net ifade etmek isterim ki, özellikle yeşil alan konusunda, bu şehre ihanet etmişlere ya da edeceklere asla müsaade etmeyeceğiz.

…kalıcı yeşil alanları büyütmek çok önemli bir konu. …Biz, güzellikten, estetikten yanayız. Sanatı bilen, estetik yönü güçlü halkımızla, bu konunun uzmanlarıyla kenti, çok farklı bir yöne evirebiliriz.”

Bir de şunu söyledi:

“Bu şehirde asla yeşil alanları imara açan bir belediye olmayacağız.”

Tabi arada başka cümleler de var ancak, çalıştayın dikkate değer sözleri bunlardı.

Şimdi;

Öncelikle, geniş katılımlı tutulmuş bu çalıştaya Belediye Meclis Üyesi hem de; İBB Meclis Üyesi olarak seçildikleri süreçte kentin yeşil alanlarını koruma ve geliştirme konusunda çaba göstermiş olan İbrahim Doğan, Hakkı Sağlam ve Hüseyin Sağ neden davet edilmedi, sormadan geçemiyoruz. ‘Ayrımcılık yapmıyoruz’ diyerek ihaleleri AKP’ye yakınlığıyla tanınan şirketler vereceksin, ‘Yetkindir’ diyerek kilit noktalarda yine AKP’lilerin çalışmalarına ‘devam’ diyeceksin ama yeşil alan çalıştayı düzenlerken bu konuda uğraş vermiş CHP’li isimlere kapıyı kapatacaksın.

Hayırlı İşler…

Bir isim daha var;

Hasan Gökkaya…

Maltepe Belediye Meclisi Üyeliği yaptığı süreçte yeşil alanlar için verdiği ve hemen hepsini kazandığı için ‘Halkın Avukatı’ olarak tanınan Hasan Gökkaya da çalıştaya davet edilmedi. Bu isimlerin deneyimlerine sırt dönmek çok da samimi bir çalıştay yapıldığına işaret olarak okunamıyor ne yazık ki…

Kimlik ve sürdürebilirliğe geleceğiz dedik ya;

Gülmemek için zor tutuyor insan kendisini;

‘Tanımıyoruz’ diyebilirler. Ya da:

‘İsimleri silinmiş…’

E, vardır bi bildikleri…

Gelelim, “Bu şehirde asla yeşil alanları imara açan bir belediye olmayacağız” sözüne…

Valla ben inanmadım.

Neden dersen, AKP’li Kadir Topbaş’ın İBB Başkanı olduğu dönemde İstanbul’un bir ilçesinde kent içine tıkıştırılmış yeşil alan imara açılmak istendi. Buna da CHP’li bir meclis üyesi itiraz etti. Amaç, yeşil alanı kurtarmak ve korumak. Sonra Ekrem İmamoğlu seçildi, İBB de itiraz eden meclis üyesine karşı dava açtı. Amaç, AKP’li yönetimin imara açmak istediği YEŞİL ALANI İMARA AÇMAK!

Ekrem İmamoğlu bu konu hakkında bilgi sahibi olmayabilir. Yapacağı tek şey, İBB Hukuk Bürosu’na müracaat etmek. Kendisini hemen bilgilendirirler ve  “Bu şehirde asla yeşil alanları imara açan bir belediye olmayacağız” sözünü yutmak zorunda bırakmazlar.

Ha… Belki de ‘sürdürülebilirlikten’ kastedilen budur kim bilir… Bunu bir hizmet olarak görüyorlarsa, ‘AKP başlattı, biz sürdürüyoruz’ demek de istemiş olabilirler, belki bu konuda bişe söylerler.

Yüzeysel gittiğimizi düşünenler varsa, derinlemesine bakışı İBB’den isteyebilirler. Ama bu kadarıyla da hani yukarda dokunduk ya ‘sonuç alınır mı bilinmez’ diye;

Ne dersin, sonuç alınır mı!..

Ya da soru;

İBB ‘yeşil’ denince ne anlıyor!