İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) mayıs ayı toplantısında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi tartışıldı. CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı; gezinin amacı ve masraflarının belediye bütçesinden karşılanıp karşılanmadığına ilişkin soru önergesine; “Büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemlerde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'te ne işi varsa, Ekrem İmamoğlu'nun da Karadeniz'de aynı işi vardı… Sayın Başkanımız kendi masraflarının tamamını kendisi karşılamıştır ve bu geziye ilişkin de kamu kaynağı kullanılmamıştır.” yanıtını verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin mayıs ayı toplantısı Saraçhane'deki başkanlık binasında başladı. İlk oturum, İBB Meclisi 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında yapıldı. AKP’li meclis üyesi Kübranur Uslu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz gezisi ile ilgili soru önergesi verdi. Uslu; gezinin ne amaçla yapıldığını, gezinin masraflarının İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanıp karşılanmadığını ve geziye katılan İBB Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanı Yavuz Saltık’ın Trabzon’da vatandaşlara dağıttığı yardım kartlarını sordu. CHP Grup Sözcüsü Tarım Balyalı, soru önergesine şu yanıtı verdi: ERDOĞAN'IN SİİRT'TE NE İŞİ VARSA, İMAMOĞLU'NUN DA KARADENİZ'DE AYNI İŞİ VARDI: Bir, Karadeniz'de ne işi vardı. İlk cevabımız şu. Çok doğaldır ki bayramlarda herkes memleketine gider. Sayın başkan da Trabzon'a Rize’ye gitmiştir memleketine gitmiştir. İkincisi Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Karadeniz'de ne işi vardı? Yani büyükşehir belediye başkanı olduğu dönemlerde Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'te ne işi varsa Ekrem İmamoğlu'nun da Karadeniz'de aynı işi vardı. Hiçbir siyasi tarafı falan yok. Eğer kendileri siyaseti böyle yaptılarsa böyle anlamalarından daha doğal bir şey yok. Başkanın, Karadeniz gezisinin tepki gerekçesi var. Pandemi öncesinde bölgeye geleceğine dair söz vermişti. Pandemiden dolayı böyle geniş çaplı bir gezi yapamamıştı. Hem memleketine gitmek hem de çevredeki birtakım ilçeleri ziyaret etmek gibi programı vardı. Son derece doğal. TEVFİK GÖKSU, MİDYAT’A GİTMİŞTİ: Üçüncüsü de şunu söyleyeyim o zaman. Sanırsınız ki ilk defa bir belediye başkanı kendi görev yaptığı ilin ya da ilçenin dışına çıkarak, başka bir ili ya da ilçeyi ziyaret ediyor. Yani mesela ben sosyal medyada görmüştüm. Sanırım iki ay kadar önce Sayın Tevfik Göksu Mardin Midyat’a gitmişti. O zaman ona da aynı şeyi sormak lazım. Tevfik Bey'i ben birkaç yerde şehir dışı turunda hatırlıyorum. Bütün belediye başkanları, her partiden ve ülkemizin her yerinden belediye başkanları, başka illere, ilçelere giderler, mikrofon uzatılırsa konuşurlar. BELEDİYE BAŞKANIMIZ KENDİ MASRAFLARINI HEPSİNİ KENDİSİ KARŞILAMIŞTIR: Gezi masraflarıyla ilgili de çok net. Sayın Başkanımız kendi kullandığı makam aracının bile eğer belediyenin makam aracıysa yakıtını kendisi karşılıyor. Geziyle alakalı olarak da yine çok net biçimde altını çizelim. Bir tek kuruş kamu kaynağı harcamamıştır. Belediye başkanımız kendi masraflarını hepsini kendisi karşılamıştır. Bunun dışında bir şey söylenmesi mümkün değildir. KAMU KAYNAĞI KULLANILMAMIŞTIR: Başka arkadaşların, gazetecilerin; yorumları varsa o kendi yorumlarıdır. Hem başkanımızın hem bizim bu konudaki resmi açıklamamız bu şekildedir. Sayın Başkanımız kendi masraflarının tamamını kendisi karşılamıştır ve bu geziye ilişkin de kamu kaynağı kullanılmamıştır. GÖNÜLLÜ YARDIM KAMPANYALARI TAMAMINI KENDİSİ YA DA YAKIN ÇEVRESİ KARŞILIYOR: Kendisi uzun zamandan beri, 40 civarında ilde kendi gönüllü sosyal hizmeti olarak, gönül hizmeti olarak birtakım yardım kampanyaları yaptığını ve bunların tamamının kendisinin ya da yakın çevresi tarafından karşılandığını daha önce çalıştığı görev yaptığı yerlerde de yine bir tek kuruş, kamu kaynağı kullanmadan gönüllülük esasına dayalı olarak bu işi yaptığını ifade etmiştir. Yavuz Bey bu konuda kendi gönüllülük esası çerçevesinde yaptığı çalışmalar vardır. Türkiye'de 40 civarında il de bu çalışmayı yapmıştır. Bu bayramda da Trabzon'da yapmıştır. Yani her hayır yapanın yani daha fazla yapmasını hepimiz dileriz. Yani gönüllülük çerçevesinde yapılan bir iştir. Hani bunun arkasında başka bir şey aramasına gerek yoktur. Belediyemizin çalışanı diye yani bu hayır işlerini yapmayacak diye bir şey yok. Sonuçta herkes kendi cebinden yapıyor. ASIL PROBLEM DEVLETİN YA DA BELEDİYENİN CEBİNDEN BU HAYIR İŞLERİNİ YAPANLARDADIR: Burada asıl problem kendi cebinden insanların yaptığı hayır işlerini değil devletin ya da belediyenin cebinden bu hayır işlerini yapanlardadır. Devletin ya da belediyenin, belediyenin cebinden, belediyenin kasasından birtakım vakıflar ve derneklere yapanlardır. Eğer bu konuları soracaksa arkadaşlar onlara sorsunlar. Bizim arkadaşlarımızın gönül çerçevesinde yaptığı işler son derece ahlaki ve etik işlerdir.