Güncel olarak iradenin nasıl bir maddi güç olduğunu meydanlarda kanıtlama pratiği (gerekir eylemi) içinde bulunan radikal değişim isteyen devrimci demokratlar yelpazesi; dinamik ilerlemelerini mekân ve zaman mimetiğinde zorunlu olarak sürdürmek için inatla mücadeleye devam edeceklerdir.
Otokrat totaliter rejimin bütün komploları ise gittikçe daha çok demokratik manyetik kalkanın mukavemet alanı içinde eriyecektir. Çünkü karşı-devrimci çatlaklar içinde çelik iradenin gücü akıl-bilgi-bilincin sancağından destek alarak ilerlemektedir. Bütün bu gelişmeler kendilerini ülkenin materyalist tarihini; evrensel bilimsel bilgi rehberliğinde kavrayarak özümsemişler için öğreticidir.
Burada resmi tarihin skolastik ezberine dayanan idealistler aynı yanılanlar kümesi içinde yer almaktan kurtulamayacaklardır. Niçin böyle olacağı sorusunun cevabı gerekir eylem (pratik) içindeki genç kadın-erkek öğrenci, emekçi ve işçinin devrimci dinamik potansiyelinin şimdilik Kemalist devrimci demokrat önderliğin radikal duruşunu iradi olarak benimsemiş olmalarındandır. Bu kesimin Anayasa profesörlerinin açık-seçik söylemleri ile nesnel gerçek teori-pratik-praxis çizgisinin tastamam örtüşmesi ile bürokrat kafalı fırıldakların niteliksiz niceliği açıkça teşhir olmaktadır.
Geçmiş Soğuk Savaş’ın psikolojik üstünlük yaratma manevraları olan algı yaratma komploları bütün ahlaksızlığı ile devam ederken; meydanların sahiplerinin beklenmedik stratejik ve taktik gövde gösterilerini demokratik güç olarak dayatmayı tarihsel zorunluluk, devrimci bilinçli uygulama (praxıs) olarak not düşer. Bu anlatım olarak sosyal refahın Nasıl Yapılmalı? sorusuna verilecek cevapların ışınları olacaktır.
Karşı-devrimci güçler dediğimizde, sadece siyaset ve iktisadi alanda hegemonya sahibi olan; ellerinde devlet terörü denen hukuksuzluk silahı bulunan adli ve yaptırımcı zoru kast etmiyoruz. Tekelci kapitalist ülkelerin oligarşik globalist devlet terörünü örgütleyen ve yaygınlaştıran ideoloji aygıtları da bulunmaktadır. Bunlar emperyalist ve zionist aparatlardır. “Yeni Dünya Düzeni” kitabımızda bunları açıklıyoruz. Tabi sınıflı toplumlar sosyolojisinin kaynağı olan “Sır Tarikatlar”da bu çerçeve içinde incelenmek zorunda.
Şunu açıkça yazmakta fayda var. Dünya çapında (worldwait) Sürekli Devrim konusu Avrupa’da gündeme geldiği günlerde (XIX.yy. ortalarında), devrimci bilim insanları Marx ve Engels, bu Sürekli Devrim sorusu konusunda iki kentin adını anar; ilki St.Petersbug (Rusya) ve diğeri Constantinopolis (Türkiye). Güncel olarak Batı’nın (Rusya dâhil) düşün yazımının yeni analizler konusunda tıkandığına dikkat edilir ise 23 yıllık ve halen devam etmekte olan otokratik-totaliter rejimin yaşandığı bir ülkede insanlık tarihi adına yapılanlar, yazılanlar ve konuşulanlar umut verici sayılmalıdır. Yaşanan olgu bunu durdurmaya kalkanları ezip geçecek enerjik inada sahiptir…