Her Ocak geldiğinde Hrant Dink’in katledilişini hatırlıyoruz.

Hatırlamalıyız da…

Çünkü o basit bir cinayete kurban gitmedi.

O cinayetle Türkiye’nin karanlık bir çağa girmesinin önü açıldı. Ergenekon’lar, Balyoz’lar, Askeri Casusluk’lar, Cumhuriyet, Ulusal Kanal, Oda TV, Şike saldırıları hep buradan derlenen moralle yapıldı. Bu operasyonlara kamuoyu desteği sağlamak için Hrant Dink, önceden planlanarak katledildi. Ve, önceden hazırlanmış pankartlarıyla hemen “Hrant’ın Arkadaşları” ortaya çıktılar. Bunlar, cinayetin suçunu yurtseverlere yıkmak için yeri göğü inlettiler.

Fethullahçıların eline Taraf adlı bir gazete tutuşturduğu Ahmet Altan gibi… Cumhuriyet’ten kovulan Oral Çalışlar gibi… Zamancılardan Ali Bayramoğlu gibi… Aklını gericiliğe kiralayan Murat Belge gibi…  Ve de Hizmet Cemaati’(!)nin piyasaya sürdüğü yeni yetme tipler gibi… Bu eski ve yeni tipler, sırtı iktidara dayalı katilleri gizlemek için çemkirip durdular.

Bugün geldiğimiz noktada Hrant Dink’i katledenlerin, Hrant’ın Arkadaşları örgütünü organize eden FETÖ olduğunu bilmeyen yok. FETÖ’nün, bu işleri, AKP’nin Türkiye’yi çelik cendereye alması için yaptığını da bizler biliyoruz.

CİNAYETİN PLANLAYICISIYLA TELEFONLAŞAN GAZETECİ
Mahkeme kararlarından, Hrant Dink Cinayeti’nin planlayanların başında eski polis şefi Ali Fuat Yılmazer’in geldiğini biliyoruz. Mahkeme onu “tasarlayarak adam öldürtmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.

Hrant Dink cinayetini organize edenlere medyada destek veren isimlerden birisi de FETÖ’cü Taraf Gazetesi üstünden piyasaya sürülen Rasim Ozan Kütahyalı idi. Sürekli olarak AKP’nin elindeki gazetelerde-tv’lerde çalıştırılan bu adam, Ali Fuat Yılmazer ile sıkı fıkı idi.

Bunun belgesini de gazeteci Nedim Şener yayımladı. Şener’in Posta Gazetesi’nde 12 Nisan 2017 tarihli yazısında Rasim Ozan Kütahyalı  (ROK) ile Ali Fuat Yılmazer’in özel telefon konuşmaları aktarıldı. Bakın bakalım, Tayyip Erdoğan iktidarının el üstünde tutup birkaç yerden beslediği ROK, Ali Fuat Yılmazer ile neler konuşmuş:

Tarih 13 Ocak 2012

ROK: “Sayın Müdür, hayırlı cumalar. Nazlı Abla'ya yazacağı kitap için yardımcı olmanız, perspektif sağlamanız çok hayırlı olmuş. (Not: Nazlı Ilıcak’ın 2012 yılı Ocak ayında yayınlanan ve Dink cinayetinde FETÖ’cüleri akladığı ‘Her Taşın Altında Cemaat mi var?’ kitabından söz ediyor. N.Ş). Bir ara Nazlı Abla'yı Oda TV grubu kuşatmıştı. Kendisi iyi bir insandır. Onu oradan kurtarmak lazım. Ben de özellikle Ergenekon'un sol kanadı ile ilgili kitap yazacağım.

Benim yazacağım kitap da çok satar. Yayıncı öyle söylüyor. Bu sol kanat konusunda hem iç hem dış kamuoyunu ikna edecek bir eser lazım. Bu konuda psikolojik savaş yürütüyorlar, karşı durmak şart. Sizinle o yüzden görüşmek istiyorum, perspektife ihtiyacım var. Bir gün ve saat belirlersek çok sevinirim. Sevgiler”

AFY: (16:58) “Rasim Bey Nazlı Hanım'ın konusu şahsımla ilgili konularla ilgili idi. Bunun dışında şu an bizzat ilgili olmadığım konulara çok müdahil olmak istemiyorum. Beni anlayışla karşılayacağınızı ümit ederim.”

Tarih 17 Ocak 2012

ROK: “Sayın Müdür, bugünkü Dink kararından sonra Ergenekon dezenformasyonuyla üstümüze gelebilirler. Nedim Şener lobisi de bastıracak. Bu karar fecaat oldu. (Not: Dink cinayeti davasında örgüt yoktur kararından söz ediyor. N.Ş) Markar Esayan da bugün yanlış yazmış. Sizin isminizi karıştırmış. Ben de bu kararın geleceğini ve sonraki olabilecek süreci bildiğimden görüşelim diyordum. Dink cinayeti ve Nedim Şener meselesini gün ve saat belirleyip karşılıklı detaylı konuşursak isabet olur Sayın Müdür. Selamlar Rasim Ozan.

Tarih 18 Ocak 2012

ROK:“Ali Fuat Müdür, şu an TRT Türk’te Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu haklı bulunuyor, Nedim övülüyor. Siz de Dink cinayetinde isim vermeden sorumlu ilan edildiniz. Söylediğim buydu üstat. Bu konuda Batı medyasında da yazılar yayınlatıyorlar, iş büyüyor, daha da büyüyecek. Ben o yüzden görüşelim istedim tüm iyi niyetimle, cevap vermediniz.”

***

Hrant Dink’i katlettirenlere yardım etmek için çırpınan böyle tipler, gazetelerde-televizyonlarda Hrant için ağıt yaktılar. Bizim gibi ulusalcıları darbeci göstererek susturmaya kalkıştılar. Bizleri işimizden attırdılar ama Ali Fuat Yılmazer’e yardım etmek için yanıp tutuşan ROK gibi, karısı gibi FETÖ propagandacılarını yüksek maaşlarla zengin ettiler.

Neymiş?

Erdoğan FETÖ ile mücadele ediyormuş!!!

Hadi canım sende…

Gariban FETÖ’cüler zindanlarda ama AK FETÖ’cüler zevk ü safa içindeler.

Hrant’ın katilleri,  ileride tarafsız bir iktidar döneminde yeniden yargılanacaktır. O davada sadece AKP’nin en kritik yerlere getirdiği o polisler değil onların medyadaki destekçileri de hesap vereceklerdir.

Yok öyle hem millete sövmek, hem cinayete yardım etmek hem de yalı dairelerinde keyf sürmek; yok.

Ne diyordu rahmetli Demirel: “Keser döner sap döner; gün gelir hesap döner!”