Öcalan’ın SDG Sözleri Tartışılırken Fidan’dan Karşı Mesaj: “Hiçbir ülkede iki ordu olmaz”

Meclis’te okunan İmralı görüşmesi özetinde Abdullah Öcalan’ın Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yönelik ifadeleri Türkiye siyasetinde tartışılmaya devam ederken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan dikkat çeken açıklamalar geldi. Fidan, Öcalan’ın sözleriyle çelişen bir şekilde, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyon konusunda “uyumsuz” sinyaller verdiğini söyledi.

TARTIŞMA MECLİS’E OKUNAN ÖZETLE BAŞLADI

Meclis bünyesinde oluşturulan süreç komisyonunun İmralı’ya gönderdiği heyetin yaptığı görüşmeye dair hazırlanan özet, tutanakların tamamının değil yalnızca kısa bir bölümünün okunması nedeniyle tartışma yaratmıştı. Özet niteliğindeki belgede Öcalan’ın, “PKK’dan SDG’ye katılanlar… Onlar Suriye’de polis” ifadelerini kullandığı görüldü.

Görüşme notlarının kim tarafından derlendiğinin belirsiz olması, tutanakların tamamının kamuoyuna açılmaması ve Öcalan’ın SDG’ye dair değerlendirmeleri siyasi çevrelerde büyük yankı uyandırdı.

Tam da bu tartışmalar sürerken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Reuters'a verdiği kapsamlı röportajda SDG’ye ilişkin mesajları gündemi daha da hareketlendirdi.


FİDAN: “SDG ANLAŞMAYA UYMA NİYETİNDE DEĞİL”

Fidan, SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda “niyetinin uyum göstermek değil, tersine anlaşmayı aşmak olduğunu” söyledi. Açıklamalarında SDG’ye yönelik sert mesajlar veren Fidan şöyle konuştu:

“Bence onlar komuta ve kontrolün tek bir yerden gelmesi gerektiğini anlamalı. Hiçbir ülkede iki ordu olamaz. Dolayısıyla tek ordu, tek komuta yapısı mümkündür. Yerel yönetimlerde farklı uzlaşılar olabilir ama askeri yapı tektir.”

Bu sözler, Meclis'teki özetten yansıyan Öcalan değerlendirmeleriyle taban tabana zıt bir pozisyon ortaya koyarak tartışmanın yönünü değiştirdi.


“ESAD’IN ARDINDAN BİRÇOK MESELE ÇÖZÜLMEDİ”

Hakan Fidan röportajında Suriye içindeki azınlık hakları ve siyasi yapı konusundaki belirsizliklere de değindi. Esad rejiminin düşüşünden neredeyse bir yıl geçmiş olmasına rağmen birçok temel meselenin hala çözülemediğini söyledi.

Türkiye’nin yeni Suriye hükümetine verdiği desteğin “hiçbir grubu ezmek için açık çek olmadığı” mesajını verdi.

Barzani’den tartışmaları büyüten açıklama
Barzani’den tartışmaları büyüten açıklama
İçeriği Görüntüle

S-400 SORUNUNDA ‘ÇÖZÜM YAKIN’ MESAJI

Fidan, Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 savunma sistemleri nedeniyle ABD'nin uyguladığı yaptırımlar konusunda da değerlendirme yaptı. Yaptırımların kaldırılması için iki tarafın çalıştığını belirtti:

“Yakında bu engeli kaldırmanın bir yolunu bulacağımıza inanıyorum.”

Bu cümle, Ankara-Washington hattında uzun süredir tıkanmış olan S-400 dosyasında yeni bir diplomatik hareketlilik olacağına işaret ediyor.


GAZZE’YE ASKER GÖNDERME PLANLAMASI: “TÜRKİYE HAZIR, AMA KOŞULLAR ÖNEMLİ”

Fidan’a sorulan bir diğer kritik soru, Türkiye’nin Gazze’ye asker gönderme ihtimaliydi. Fidan, konunun tamamen “Gazze Barış Planı’nın ikinci aşaması” ile ilgili olduğunu vurguladı:

Gazze’de:

  • Yönetimin Filistinlilerden oluşan bir komiteye devri,

  • Gazze için bir polis gücü kurulması,

  • Barış Kurulu’nun oluşturulması,

  • Barış Kurulu’na bağlı bir İstikrar Gücü yapılandırılması

gibi adımların gündemde olduğunu söyledi.

Bu çerçevede Türkiye’nin her türlü katkıya hazır olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

“İstikrar Gücü’ne asker göndermek de dahil, barışın hayata geçmesi için her türlü katkıyı vermeye hazırız. Fakat burada tarafların tutumu ve uluslararası konsensüs önemlidir.”

Fidan ayrıca İsrail’in ateşkes ihlallerini ve yardım girişlerini engellemesini eleştirerek “sahadaki sorunların ağırlaştığını” ifade etti.


GÖRÜŞMENİN TÜRK SİYASETİNDEKİ YANSIMALARI SÜRÜYOR

Meclis’te açıklanan İmralı özetinin yalnızca bir “seçilmiş bölüm” olması ve Öcalan’ın SDG değerlendirmelerinin kamuoyuna yansıma biçimi, hükümet ve muhalefet arasında yeni tartışmaları tetiklemişti. Fidan’ın açıklamaları ise hükümetin resmi çizgisinin Öcalan’ın yorumlarıyla örtüşmediğini, aksine ters yönde değerlendirmeler yapıldığını ortaya koydu.

Tartışmanın hem iç politikada hem de Türkiye–Suriye hattında önümüzdeki günlerde daha da büyümesi bekleniyor.