Ziraat Bankası'nın, Demirören'in ödemediği krediye karşılık aldığı arazilerle ilgili İBB'ye açtığı davadaki bilirkişi raporuna, Göktürklüler de itiraz etti ve alanın 'afet toplanma alanı' olduğu vurgulandı.

Demirören Holding’e verdiği 300 milyon dolar ve 1 milyar 118 milyon lira kredilere karşılık aldığı İstanbul Göktürk'teki araziler elinde kalan Ziraat Bankası’nın, bölgenin 'özel spor alanı' olarak kalmasına karar veren plana karşı açtığı dava dosyasına giren bilirkişi raporuna bölge sakinlerinin de itiraz ettiği ortaya çıktı.

Yapılaşmaya açılmak istenen golf sahalarının aynı zamanda deprem toplanma alanı olduğuna dikkat çeken bölge sakinleri 'Bankanın yapılaşma talebi kamu yararına aykırı olduğu gibi dava konusu alanın "özel spor alanı" olarak korunması, aynı zamanda acil toplanma alanı işlevselliğinin devamı için de bir üstün kamu yararı ifade etmektedir' denildi.

'ÜSTÜN KAMU YARARI' DEĞERLENDİRİLMELİDİR'
Gazete Duvar'dan Hazal Ocak'ın haberine göre bölgede yaşayan vatandaşlar, Ziraat Bankası’nın İBB’ye açtığı plan davasına müdahil oldu ve bilirkişi raporuna itirazlarını mahkemeye sundu. Raporda söz konusu planın kamu yararına uygunluk yönünden bir değerlendirme yapılmadığına dikkat çekilen itiraz dilekçesinde, raporda sadece plan gösterim tekniğinin yanlışlığı ile plan – plan açıklama raporu uyumsuzluğunun tespit edildiği anlatıldı. Dilekçede bilirkişinin planın kamu yararına aykırı olduğuna ilişkin tek bir tespitinin olmadığı belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:

Planlama alanında bulunan parseller, özel mülkiyete ait olup esasen bütün ihtilaf; bu parsellerin yapılaşmaya mı açılacağı yoksa yaklaşık 35 yıldır olduğu gibi özel spor alanı/golf alanı olarak kullanılmaya devam mı edileceği noktasında toplanmaktadır. Söz konusu alanın yapılaşmaya açılmayarak olduğu gibi muhafazasında üstün kamu yararı da bulunduğu hususunun ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

'BASİRETSİZ BİR TACİRİN TALİHSİZ YAKLAŞIMI'
Dilekçede “özel spor alanı” gösteriminin defalarca ve yıllardır uygulamada kullanıldığına ilişkin örnekler sunularak “Planlama mevzuatımızda "özel spor alanı" şeklinde bir kullanımın bulunduğu son derece açıktır" ifadeleri kullanıldı.  Ayrıca dilekçede Ziraat Bankası’nın üzerinde golf sahası bulunan özel spor alanlarının yapılaşma talep etmesinin hukuken mümkün olmadığının altı çizildi.

Bankanın mülkiyet hakkının ihlal edildiğini savunması ve arazilerin yapılaşmaya açılmamasının hukuka aykırı bulmasına atıfta bulunulan dilekçede bu ifadelere yönelik özetle şöyle denildi:

Ancak söz konusu ifade olsa olsa kredi borcuna karşılık olarak mülkiyetini almış olduğu taşınmazların niteliğini, yapısını, üzerindeki irtifak haklarını dahi bilmeyen basiretsiz bir tacirin talihsiz yaklaşımı olarak nitelendirmek gerekmektedir. En özet haliyle 120 hektar arazi üzerinde yer alan Kemerköy’ün yaklaşık 30 hektarlık kısmı golf alanı olarak ayrılmıştır. Geriye kalan 90 hektar alan üzerinde farklı yükseklik ve niteliklerde konutlar, ticaret merkezi, yeşil alanlar, göletler ve siteye ait diğer ortak kullanımlar yer almaktadır. Yani, golf alanları sitenin kuruluşundan itibaren belirleyici niteliktedir.

Dava konusu planlama alanı Eyüpsultan Belediyesi sınırları içindedir. İlçe Belediyenin internet sitesi incelendiğinde dava konusu alanın aynı zamanda Göktürk Mahallesinin ve hatta Eyüp Sultan İlçesinin en büyük toplanma alanı olduğu rahatlıkla görülebilmektedir.

Kentlerimizin yüksek yoğunluklu yapılaşma dokuları ve bu doku içerisinde kapasite ve mekânsal dağılım açısından yetersizlikleri gözetildiğinde, sosyal altyapı alanlarının öncelikle mevcut stokunun korunması gerektiği açıkça ortadadır. Öte yandan park, spor alanı, ilkokul gibi sosyal altyapı alanları, afet durumunda halkın toplanma amaçlı kullanabilmesi için uygun, farklı nitelikteki arazi kullanım türlerini oluşturmaktadır. Bu nedenle, potansiyel toplanma alanı niteliği taşıyan sosyal altyapı alanlarının korunması ve arttırılması, bu alanların afet durumundaki işlevselliği açısından da büyük önem arz etmektedir. Dolayısıyla davacı Bankanın yapılaşma talebi bu yönüyle de kamu yararına aykırı olduğu gibi dava konusu alanın ‘özel spor alanı’ olarak korunması aynı zamanda acil toplanma alanı işlevselliğinin devamı için de bir üstün kamu yararı ifade etmektedir.

DAVANIN REDDİ TALEP EDİLDİ
Bölge sakinleri dilekçede sonuç olarak bilirkişi raporuna itirazların kabule dilerek davanın reddedilmesini talep etti.