Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, 'arkeoloji' için "en ürpertici, en öldürücü silahtır" dedi. Kaplan, "Bu topraklardaki tapu senedimizi elimizden alacak, bizi bu topraklardan sürecek yapıları adım adım inşa ediyor birileri arkeolojik kazı numaralarıyla" yorumunda bulundu. Kaplan, 'geleneği' bozmayarak 'toprak' (tapu senedi) ile korkuttu.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim üyesi ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, arkeolojik kazıları eleştirerek “Bu topraklardaki tapu senedimizi elimizden alacak, bizi bu topraklardan sürecek yapıları adım adım inşa ediyor birileri arkeolojik kazı numaralarıyla” diye yazdı.

Kaplan, “Arkeolojik emperyalizm, bu topraklardan İslâm’ın izlerini siliyor ama biz uyuyoruz yine!” başlıklı bir yazı yazarak, “Tapu senedimizi elimizden alacaklar” mesajı verdi.

Arkeoloji bilimini “sona ermiş, bitmiş bir tarihin korunması” olarak nitelendiren Kaplan, "Arkeolojiyi" şöyle tanımladı:

"Arkeoloji, savaşmadan tarih yapmanın en kestirme yoludur. Tarihi çarpıtmanın ve yeniden yazmanın… Başkalarına tarih dayatmanın… Dahası, senin atalarının yaşamadığı bu imal edilmiş tarihi, dünyaya satmalarının…” 

“İSLAMİ KÖKLERDEN KOPARILIYOR”

Arkeoloji için “Silahtır. En ürpertici silahtır, en öldürücü silah hem de” diyen Yusuf Kaplan, Türkiye’de yürütülen 600 küsur kazı çalışması hakkında ağır ithamlarda bulundu. Yusuf Kaplan yazısına şöyle devam etti:

“İşte bu medeniyetin birikimini, ruhunu, ruh köklerini bir kez daha tarihe gömen, ikinci kez yok eden bir cinayet işleniyor memlekette. Bu topraklardaki tapu senedimizi elimizden alacak, bizi bu topraklardan sürecek yapıları adım adım inşa ediyor birileri arkeolojik kazı numaralarıyla… Türkiye’nin dört bir tarafı, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu’nun her tarafı, İslâmî köklerinden koparılarak, bu toprakların bizden önceki Rum, Ermeni, Hıristiyan geçmişi, pagan Yunan ve antik Ege ve Akdeniz uygarlıkları geçmişi kazınarak gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor harıl harıl…”