İhraç kamu emekçisi ve Yüksel Direnişçisi Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu öğretmen Acun Karadağ, HDP Kocaeli Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu'na yazdığı mektupta Sincan Kapalı Cezaevi’nde hak ihlallerini ve nasıl çıplak aramaya maruz kaldığını anlattı. Karadağ, üç yıl önce bir karakolda tacize uğradığını belirterek, kendisini taciz eden polis memuruna ‘tacizci-sapık’ dediği 5 bin lira para cezası aldığını belirtti.

Ankara Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde “İşimizi geri istiyoruz” eylemini sürdüren Acun Karadağ, Alev Şahin, Armağan Özbaş, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt 13 Ağustos’ta evlerine düzenlenen polis baskınıyla gözaltına alındıktan sonra çıkarıldıkları mahkeme tarafından "yoğun eylem yapmak" gerekçesiyle tutuklanmıştı.

'BENİ ANADAN ÜRYAN SOYDULAR'
Direnişçi öğretmen Acun Karadağ, tutuklu bulunduğu Kayseri Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda Sincan Cezaevi’nde bir polis memuru ve iki gardiyan tarafından çıplak aramaya maruz bırakıldığını anlattı.

Karadağ, tutuklandığı 22 Ağustos 2020 tarihinde Sincan 3 Nolu L tipe Hapishanesi’nde çıplak arama işkencesine maruz kaldığını belirterek  “Çıplak arama için yalan-iftara diyerek üzerini kapatamazlar. Ben bunu bizzat yaşadım. Görevli 2 kadın gardiyanla birlikte, bizi getiren polislerin resmi kıyafetli genç bir kadın polis de hukuksuz olarak aramaya katıldı. Hatta bu kadın polis, 2 gardiyana talimat verdi. Bana da soyunmam konusunda emir yağdıran bu kadın polisti. Üçü birden, beni anadan üryan soydular. Böyle çıplak haldeyken 2 kez yere oturup kalk dediler. 9 gün gözaltından sonra, ellerimiz kelepçeli getirildiğimiz halde bu şekilde onursuz aramanın amacı bizlerden intikam almaktan başka nedir?” ifadelerini kullandı.

'İKTİDARIN SUÇLARINA BİR ÇENTİK DAHA'
52 yaşındaki öğretmen Karadağ, “3 genç kadının, benim bedenimi görmesi beni utandırmaz. Ben bu bedenle çocuğumu doğurdum, çocuğumu emzirdim. Bedenimle gurur duyarım" dediği mektubunda "Ancak onların kin-intikam duygusuyla bir anneyi çırılçıplak soymaları, utanmaları gereken bir durumdur. Bu insan haklarına-kadınlık onuruna, kişilik haklarıma utanmazca bir saldırıdır. Ben bununla ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulundum. Şu süreçte bir sonuç alabileceğimi düşünmüyorum. Ama tarihe bir not düşelim, bu iktidarın suçlarına bir çentik daha atalım“ dedi.

Acun Karadağ 3 yıl önce gözaltına alınıp karakola götürüldüğünde kendisini taciz eden polise ‘tacizci-sapık’ dediği için 5 bin lira para verildiğini ifade ederek, mektubuna şöyle devam etti:

Tacize uğradığım polis tarafından açtırılan davada, beni taciz eden polise ‘tacizci-sapık’ dediğim için bir kadın hakim tarafından polise hakaret suçlamasıyla 5 bin lira para cezası verildi ve ertelendi. Beni taciz eden polise taciz ettiği için 5 bin lira para ödememi öngören bu anlayış yerin dibine batsın. Üç yıl önce, tacize uğradığımı karakolda şikayetle bildirdiğim halde hala polise taciz davası açmayan ‘adalet’ bana tacize uğradım için para ceza verebiliyor. Adalet bunun neresinde.

Tabi ki bu zihniyet, çıplak arama işkencesini bizzat yaşadığımız halde bizim beyanlarımıza da yalan-iftira diyecektir. Onlar diyecek, biz yalan ve iftiraya karşı direneceğiz. Haklılığımızı ispatlayana kadar vazgeçmeyeceğiz.