Yandaş Yenişafak gazetesi yazarı Ahmet Ünlü, “Sayıştay raporlarına rağmen müdürlüklere sınavsız atama hız kesmiyor” başlıklı köşe yazısında bir okuyucusundan gelen mektubu paylaştı. Mektupta şu ifadeler yer alıyor:

Sayın Ünlü, yazınız için tüm liyakat sahibi memurlar adına teşekkürlerimi sunuyorum. Sayıştay’ın bu yöndeki raporlarının basına sızmasından sonra (bir düzenleme yapılır endişesiyle) üniversitemizde apar topar sınavsız atamalara hız verildi. (Önce fakülte veya yüksekokul sekreteri sonra şube müdürü) zaten minik bir araştırma sonucu 17 şube müdürünün sınavsız olarak atandığı görülecektir. Gecemizi gündüzümüze katarak nice hayallerle görevde yükselmeyle şef olduk ve yaklaşık 30 kişiyiz, ama nafile. Yükselme imkânımız tamamen ortadan kaldırıldı. Bu canımızı acıtıyor. 17 adet şube müdürü kadrosunun tamamı da sınavsız olur mu hiç? Sesimize ses olursanız seviniriz.

‘YAŞADIKLARINDAN ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL’
Ünlü, mektup hakkında kendi görüşlerini şöyle paylaştı:

Görüleceği üzere, okuyucumuzdan gelen elektronik postayı okuyup da çaresizlik içerisinde yükselme imkan olamadan çalışan insanlarının yaşadıklarından etkilenmemek mümkün değildir.

Daha önceki yazılarımızda Görevde Yükselme Genel Yönetmeliği’ndeki açıklıkların sonuna kadar kullanılarak sınavsız yükselmenin yol haline getirilmesinin doğru olmadığını belirtmiştik. Okuyucumuzun ilettiği elektronik postaya baktığımızda yapılanların çalışanlar açısından adalet duygusunu yerle bir ettiğini açıkça görüyoruz.

Öyle ki sınavsız atamalar hem Kamu Görevlileri Etik Kurulu kararlarına yansımış ve etik ihlalleri verilmiş hem de her yıl yayınlanan Sayıştay raporlarında eleştirilmiştir. Eleştirilerde belirtilen sınavsız atamalar mahalli idareler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan sıradan olaylar haline gelmiştir. Genel düzenlemelerdeki küçük açıklıklar dahi zaman içerisinde yol haline gelebilmektedir.

Hatta yükselmelerde yaşanan sınavsız atamalarla ilgili bilinenler, bilinmeyenlerin yanında devede kulak haline gelmiştir. Bu nedenle zaman kaybedilmeden acilen görevde yükselmeyi düzenleyen genel yönetmelikte kapı aralıklarını tamamen kapatan, çaresiz insanların ümitlerini yeşerten, adalet ve eşitliği merkeze alan değişiklik yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir.