Dün düzenlediği basın toplantısında koronavirüs salgınına karşı mücadele eden sağlık çalışanlarını enfekte olmakla suçlayarak kendilerine 'yük olduklarını' söyleyen Vali Bektaş, gelen tepkiler üzerine geri adım atarak özür diledi.

Vali Bektaş tepki çeken açıklamasında, "Her türlü tedbiri alınmasına rağmen maalesef sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran olay oldu. Normalde sağlıkçılarımızın bize götürdüğü yük olmasaydı bugün belki de geri dönüşü konuşuyor olacaktık" demişti.

'AÇIK YÜREKLİLİKLE ÖZÜR DİLİYORUM'
Amacının sağlık çalışanlarını üzmek, hayatlarını tehlikeye atmak olmadığını savunarak "Açık yüreklilikle özür diliyorum" diyen Bektaş, açıklamasında şunları söyledi:

17 Nisan tarihinde valilikte düzenlenen basın toplantısında ilimizle ilgili Pandemi konuları konuşulmuş, olayın geldiği aşama, alınması gerekli önlemler, yapılan çalışmalar, aksayan hususlar, olayın kökenleri ve etkenler konuşulmuş, kamuoyundaki tereddütler giderilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede sağlık çalışanlarımızın kendilerini koruyamamalarından kaynaklı husus da gündeme gelmiş bu konunun çözümü için de yapılacaklar açıklanmıştır. Konuşmanın basına yansımasıyla konuşmada sağlık çalışanlarımızı, kastı aşsa da üzecek, yanlış anlamaya uygun ifadelerin telaffuz edildiği ortaya çıkmıştır. Tabii ki konunun asıl sahibi sağlık camiasını üzmek gibi bir kasıt asla söz konusu değildir. Her şeye rağmen bu sıkıntılı günlerde sağlık çalışanlarımızın üzülmesine sebep olmuşsak kendilerinden açık yüreklilikle özür diliyorum.

Olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz açıktır. İlimizin de bu tabloyu çok şiddetli yaşadığı ortadadır. Pandemide ülke geneli ölüm oranının, yoğun bakımdaki hasta sayısının üç katı rakamlarla ilimizde karşı karşıya kaldık. Buna rağmen bütün kamuyu seferber ederek, vatandaşımızı ciddi sınırlamalara zorlamışken, sayın Sağlık Bakanımızın açık beyanına da yansıdığı şekliyle izolasyonda % 99'uk bir başarıyı yakalayarak tabloyu nerdeyse olumluya döndürmüşken, sağlık çalışanlarımızın özellikle son dönemde kendilerini koruyamamaları nedeniyle, tabloda istenen iyileşmenin sağlanamaması ile yaşanan hayal kırıklığı maalesef sözlerimize yansımıştır.

Konunu bu çerçevede değerlendirilmesini ilgililerden bekliyor, bu mücadeleyi sırtlayan başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere bütün kamu görevlisi arkadaşlarıma ve STK temsilcilerimize, basın mensuplarımıza, yoksunluklara sabreden vatandaşlarıma teşekkür ediyorum.

Biraz gecikmeli de olsa bu işi başaracağımıza umudumuz tamdır.

SENDİKALAR TEPKİ GÖSTERDİ
Bazı sendika temsilcileri, Zonguldak Valisi Erdoğan Bektaş'a açıklamalarından dolayı tepki gösterdi. Sağlık- Sen Zonguldak Şube Başkanı Mehmet Ali Kara, zorlu süreçte bürokratların açıklamalarına dikkat etmesi gerektiğini, sürecin gerçek kahramanlarının sağlık çalışanları olduğunu belirterek, "Sayın Valimizin bu süreçte sağlık çalışanlarımızla ilgili talihsiz açıklaması öncelikle kamuoyu vicdanını zedelemiş, milletimizin sinesinde onulmaz yaralar açmıştır. Sağlık çalışanları bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm olumsuzluklara rağmen İnsanları hayata bağlayabilmek için her türlü riski göze alarak, kendi canları pahasına da olsa mesleklerini icra etmeye devam edeceklerdir. Şundan emin olmanızı isterim ki sayın valim; vicdanlar, özürle tatmin olmayacaktır. 137 sağlık çalışanının Covid-19'a yakalanmış olmasının sebepleri tespit edilmesi ve gereğinin yapılması halinde vicdanlar ancak mutmain olacaktır" dedi.

NE DEMİŞTİ?
Dün yaptığı açıklamada 567 pozitif vakadan 137'sinin sağlıkçı olduğunu söyleyen Bektaş, tepki çeken açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

Her türlü tedbiri alınmasına rağmen maalesef sağlıkçılarımız kendilerini koruyamadılar. Tüm arkadaşlarımızı uyardık. Bu bizim faturamızı ağırlaştıran olay oldu. Normalde sağlıkçılarımızın bize götürdüğü yük olmasaydı bugün belki de geri dönüşü konuşuyor olacaktık. Bu gerçekten zor oldu. Misafirhanede onları misafir ettik. Onlardan ücret almadık. Yemek ücreti de almadık. Ama orada kendi aralarındaki ilişkilerinde yeteri kadar dikkatli olmadıkları için hem kendilerini sıkıntıya sokuyorlar, hem bizi sıkıntıya soktular. Bunun da artık azalacağını varsayıyoruz. Onlar bizim kahramanlarımız. Kendi hayatlarını ortaya koyan insanlar ama yeteri kadar dikkatli olmayınca sıkıntı yaşıyoruz.