Bahreyn’de bulunan altı banka, 500 milyon ABD Doları'nı aşan bir vurgunla karşı karşıya olduklarını iddia etti. Bu iddia üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.  

Başsavcılık bankaların yetkilisi Abdulla Salman Dawood'u İstanbul'a çağırdı ve şikayetçi sıfatıyla ifadesini aldı. Banka yetkilisi, Başaran Yatırım Holding sahibi Hüseyin Başaran'ın da aralarında bulunduğu beş Türk vatandaşının adını verdi. Şirkette çeşitli görevlerde bulunan diğer 5 isim ise şöyle: 

  • Murat Solak, Ardaşes Saro Kavafyon, Kerim Kumla ve Korhan Alev... 

Şikayetçi altı banka Başaran Holding'le ilgili şu suçlamaları yaptı: 

  • Nitelikli Dolandırıcılık, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Yönetme, Örgüte Üye Olma, Özel Belgede Sahtecilik ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama.

FİLM GİBİ OLAY
Odatv'den Hazar Şahsuvar!ın haberine göre, Başaran Holding ile dolandırıldığını öne süren bankaların ilişkisi 2007'de başladı. 2017 yılına gelindiğinde ise iddiaya göre dolandırıcılık süreci başladı.     

İş insanı Hüseyin Başaran 2017 yılında Bahreyn’de Bahrain Middle East Bank (BMB) hisselerini satın aldı ve Türkiye ile bölge arasında finansal bağları güçlendirmeyi hedeflediğini açıkladı. 

BMB yine Hüseyin Başaran’ın sahibi ve ortağı olduğu Avrupa’da yerleşik iki firma aracılığıyla özellikle dış ticaret işlemlerini finanse etmeye başladı.

Hüseyin Başaran’ın sahibi olduğu BMB, Körfez bölgesinde yerleşik başka bankaların fonlarına da aracılık etti. 

YÖNETİME EL KONULDU
İddiaya göre Başaran Holding'in ödemelerinin zaman içerisinde aksaması üzerine yapılan incelemelerde bir bankacılık skandalı ortaya çıktı. 

Hüseyin Başaran ve diğer şüphelilerin, toplam 11 bankaya ve finans kurumuna karşı hileli işlemler gerçekleştirerek 500 milyon Amerikan Doları'nı aşan bir tutarı Başaran Grubu’nun faaliyetlerinin finansmanında kullandığı öne sürüldü.

Olayın patlak vermesi üzerine konuya müdahil olan Bahreyn Merkez Bankası, BMB bankasının yönetimine el koydu. 

Başaran Grubunu temsil eden tüm yetkililer bankadan uzaklaştırıldı. 

SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Sonrasında ise geri ödeme konusunda Başaran Grubu ile müzakerelerden sonuç alamayan Bahrain Middle East, Bahrain Islamic, Gulf International, Khaleeji Commercial, Alubaf Arab International ve Ithmar Bankaları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na 15 Mayıs 2020'de suç duyurusunda bulundu ve Başsavcılıkça soruşturma başlatıldı.

ZİYARET SONRASI DAVET
Aradan iki yıl geçmesine rağmen 15 Şubat 2022'ye kadar soruşturmada yol alınamadı.

Önce Körfez'de yaşanan Katar krizi ardından Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğu'nda katledilmesi ile yaşanan gerilimin yavaş yavaş dinmeye başlaması ile yeni bir gelişme yaşandı. 

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 14 Şubat 2022'deki Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ı ziyaretinden tam bir gün sonra ise mağdur olduğunu öne süren bankaların yetkilisi ilk kez ifadeye çağrıldı. 

'ŞEYTANİ BİR PLAN'
Bahreynli banka yetkilisi Abdulla Salman Dawood film gibi olayı ifadesinde anlattı. Savcıya verdiği ifadede "Şeytani bir planla" bankanın hortumlandığını öne süren Bahrain Middle East'in yetkilisi Abdulla Salman Dawood olayların şöyle başladığını aktardı: 

Söz konusu şirketin de kullandığı kredilerin ödenmesi kendilerinden talep edilmiştir. Bu talep üzerine söz konusu şirket bankadan zaman istemiş ancak tanınan bir yıllık süreye rağmen geri ödemeler sağlanamamıştır. Bu sırada Başaran Grup'un yetkilileri bankamız hissedarlarının hisselerini satmak istediklerini öğrenip bu konuda banka hisselerini satın almak istediklerini iletmişlerdir. Yapılan görüşmeler sonucu varılan anlaşma üzerine 2017 yılında hisse devri gerçekleşmişlerdir.

KREDİLER KENDİNE
Önce uzlaşma yolunu deneyen bankalar ikinci bir şokla daha karşılaştı. Bankadan kullanılan kredilerin Başaran gruba aktarıldığını tespit ettiklerini söyleyen Abdulla Salman Dawood şunları ifade etti: 

Bankamız ve diğer bankaların yetkilileri bir araya gelerek Başaran Grup ile ilgili uzlaşma veya dava açma ihtimalleri üzerinde tartışıldı. Birlikte hareket etme kararı alındı. Fakat yapılan görüşmelere rağmen etkin bir sonuç alınamadı. Bu görüşmeler sırasında bankamızdan kullanılan kredilerin, paraların Başaran Grup tarafından alındığı aslında ortada alıcı-satıcı veya bir sigorta durumunun söz konusu olmadığı anlaşıldı.

KATAR'A DA SIÇRADI
Olayın üzeri kazındıkça yeni skandallar ortaya çıktı. Sahte sözleşme ve evrakların kullanılmasıyla karşılaştıklarını ve hukuki süreci başlattıklarını aktaran Abdulla Salman Dawood ifadesine şöyle devam etti: 

Kredilerdeki alıcı-satıcı ve sigorta şirketleri ile yazışmalar yapıldı. Bir çoğu böyle bir ticaret yapmadıklarını, TFC ile herhangi bir işlerinin olmadığını iletti. Hatta sahte sözleşme ve evrakların kullanıldığı anlaşıldı. Bu kapsamda İsviçre'de bir hukuk davası açıldı. Ancak bu şirketin içinin boşaltılması sebebiyle iflası sonucu bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine Türkiye'de hukuk büroları ile irtibat kurularak suç duyurusunda bulunuldu. Bunun dışında söz konusu şirket tarafından mağdur edilen Katar İslami Bankası tarafından yabancı bir ülke nezdinde de suç duyurusunda bulunulduğunu biliyorum. Elde ettikleri menfaatleri kendi şirketleri için kullanmışlardır.

PANAMA-TÜRKİYE HATTI
Başaran Holding'in Panama'daki bir şirket üzerinden paraları Türkiye'ye getirerek aktarıldığını da savunan Abdulla Salman Dawood "Bu kapsamda Panama'da ihdas  ettikleri çeşitli şirketler üzerinden paraları Türkiye'ye getirerek buradaki yatırım ve işlerinde kullanmışlardır. Bu nedenle hem bankamız zarara uğratılmış hem de bir suçtan elde edilmiş gelir böylelikle aklanmıştır" iddiasında bulundu.

ÇANTADAKİ SIR
Vurgun dosyası Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'da...  Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da Çarşamba günü Türkiye'ye geliyor. 

Erdoğan ve Selman'ın görüşmesinde bölgesel işbirliği, merkez bankalar arası SWAP anlaşması ve yatırımları kapsayan ekonomi, Suriye ve İran gibi konuların yer aldığı biliniyor. 

Ancak Selman’ın çantasında bu dosya da yer alıyor.