Gazeteci Nevzat Çiçek, Ürdün'de Suriyeli sığınmacıların durumunu yerinde inceledi. Çiçek, Ürdün'ün bu konuda örnek ülke haline geldiğini söyledi.

Fatih Altaylı'nın Teke Tek programının dün akşamki konuğu Gazeteci Nevzat Çiçek, sığınmacılar meselesinin başka ülkelerde ne boyutta olduğunu araştırmak için Ürdün'e ziyarette bulundu. Bu konudaki incelemelerini paylaşan Çiçek, "karşımızda bir Arap ülkesi var, bunu nasıl yapmışlar dersin, gitmesem inanmazdım" diyerek Ürdün'in mültecilerin dağıldığı ülkelere örnek olduğunu ifade etti. Çiçek, Ürdün'nün kesinlikle vatandaşlık vermediğini ve ülkelerine gelen herkesin istisnasız olarak BM kontrolünde güvenlik soruşturmasından geçirildiğini hatta parmak izi ve retina taraması yapıldığını belirtti.

Gazeteci Nevzat Çiçek, Ürdün'de sığınmacılar konusunda incelemelerde bulundu.

Çiçek, Ürdün'ün ilk zamanlar kayıt almadığını ancak gelenlerinin sayısının günde 5-6 bini bulması sebebiyle hemen kampların hazırlanıp kayıt alınmaya başladığını belirtti. Çiçek, Ürdün'de 46 bölgede kurulan askeri noktalardan geçiş yapıldığını asla bunun dışında kontrolsüz geçişe izin verilmediğini aktardı. 

Çiçek, sığınmacılar için 4 kamp oluşturulduğunu ve birinin yalnızca Filistinlilere ait olduğunu söyledi. 

Edindiği biligileri BM'den de teyit ettirdiğini söyleyen Çiçek, yeni gelen Suriyeli sığınmacıların önce bir emniyet noktasında toplandığını, yüz yüze görüşmelerin ardından güvenlik soruşturmasından geçirdiklerini ve her birinin tek tek parmak izi verip ve retina taramasına girdiğini kaydetti. Çiçek, Ürdün'ün BM de gelse, sivil toplum kuruluşları da gelse kesinlikle kendi kanunlarının burada geçerli saydığını kaydetti.

Ürdün'ün vatandaşlık verme konusunda çok katı olduğunu belirten Çiçek, "Vatandaşlık verecek misiniz diye sordum, Başbakan 'Allah korusun' dedi" ifadelerini kullandı.

Çiçek, özetle şu bilgileri paylaştı:

"KEFİLLİK UYGULAMASI"

Kamplar dolunca nasıl yer açarız diye düşünüp kefillik uygulaması getirmişler. Ürdün'deki bir akrabası geliyor, 'ben bu insana kefilim' diyor. Ancak şöyle bir şart var: 'Nerede çalışırsan çalış, ayda bir kez gelip kampta kalacaksın' diyorlar.

"HER İŞİ YAPAMAZLAR"

Eğitim konusunda asla Ürdün müfredatının dışına çıkılmıyor. Eğitimi Ürdünlü eğitmenler veriyor, Suriyeliler sadece yardımcı statüsünde bulunuyor. 

Hangi işlerde ihtiyacımız var diye düşünüp önce inşaat ve tarım alanında işe almışlar. Başka hiçbir yerde çalışamıyorsun. Doktorluk filan yaptırtmıyorlar, izin yok. Ama çalıştığın yerde resmi olarak çalışıyorsun. Kaçak, belgesiz filan değil.

VATANDAŞLIK ASLA VERİLMİYOR

Ürdün hükümeti Suriye'den gelen hiçbir insana, çocuğu orda doğsa bile, doğan çocuğa bile, hatta Ürdünlü biriyle evlense bile vatandaşlık vermiyor. Bu konuda çok katılar. Sadece eğer Suriye'de mesela sanayi tesisi vardır, fabrikası vardır, söküp getirir ve Ürdün'e kurarsa ve Merkez Bankası'na para yatırırsa sadece onlara vatandaşlık verdiği oluyor. Rast gele vatandaşlık vermiyor.

SOSYAL YARDIMLARDAN ÜRDÜNLÜ DE PAY ALACAK

Kral Abdullah'ın bir talimatı var. BM eğer uluslar arası yardım yapacaksa 3 kolinin biri mutlaka Ürdünlü ihtiyaç sahibine verilecek diye. Sebebi de şu; 'ben sosyal anlamda dokuyu bozamam. Benim yoksul vatandaşlarım var. Eğer siz onlara verirken ben vatandaşımı doyuramazsam çatışma alanı oluşur, siz bunlara da vermek zorundasınız.' diyor. BM yardım etmek zorunda. Çünkü kralın talimatı var. 

ÜRDÜN YASALARI

Kralın emriyle herkesi almışlar, Suriye'nin istediği kimse verilmiyor ama suç işleyen Ürdün yasalarına göre cezalandırılıyor.

Çiçek ayrıca, BM Temsicisinin de Ürdünlü olduğunu söyleyerek "bu çok önemli. Devlet sistemini biliyor, Ürdün halkını tanıyor" dedi.

Kampın elektiriğinin güneş enerjisi ile karşılandığını söyleyen Çiçek, Suriyelilerin alış veriş yaptıktan sonra retina taraması ile borcunu ödediğini söyledi. Çiçek, "BM'den gelen 30 dolardan düşülüyor bu hesap" dedi.