Umut Kurnaz

Türk Ocakları İstanbul Şubesi 27 Haziran’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) işbirliğiyle “Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları 2” başlıklı bir sempozyum düzenledi. Fatih Ali Emir Kültür Merkezi’nde dün başlayan ve üç gün sürecek sempozyumun açılışına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.

Öğle saatlerinde etkinliğin basına yansıması sonucu birçok Türk Ocakları mensubu tepki göstererek istifa edeceğini açıkladı. Tartışmaların büyümesi sonucu Türk Ocakları Genel Merkezi aynı günün akşamında yaptığı iki açıklamayla İstanbul Şubesi Yönetimi’nin görevden alındığını ilan etti.

Genel Merkez’in bu kararı sonrası tartışma daha da alevlenerek hem Türk Ocakları bünyesinde, hem Meclis’te hem de taraflar arasında epeyce gündem oldu. Toplumsal basına yansıyan tartışmaların perde arkasında neler olduğunu Türk Ocakları yöneticileri ve üyeleriyle konuştu.

ESAS RAHATSIZLIK KAFTANCIOĞLU
Toplumsal’a konuşan genel merkeze yakın kaynaklar, esas sorunun basında yoğunlukla tartışılanın aksine Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun katılımından değil Kaftancıoğlu’nun katılımdan olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

Kültürümüz partiler üstü siyaset yapma üzerine kurulu bu sebeple aktif siyasetçilerle Ocak bünyesinde bir aramaya gelmekten kaçınırız fakat bu durum kimi koşullara göre değişebilir. Özellikle İBB Başkanı olarak İmamoğlu’nun katılmasında hiçbir sakınca yok fakat her şeyi bir kenara bırakarak söylüyorum 1915 olayları için soykırımdır diyen bir siyasetçinin akademik tartışma dışında Türk Ocakları’nda boy göstermesini kabul edemeyiz. Genel Merkez’in de, üyelerin de rahatsızlık duyduğu ve böyle karar almasını belirleyen şey buydu.

‘DİĞER BİR SORUN CEZMİ BAYRAM’IN KENDİSİ’
Türk Ocakları İstanbul Şube Başkanı Cezmi Bayram bugün yaptığı açıklamada “Açıklamanın hedefinin doğrudan ben olduğunu düşünmek istemiyorum. Ben onların ağabeyiyim. Orası genel merkez ama ben onların ağabeyiyim. Ağabeylerine karşı böyle bir ifadeyi kullanacaklarını düşünmek istemiyorum” demişti. Toplumsal’a konuşan İstanbul Şubesi yöneticileri ise tam aksine hedefin İstanbul’daki yönetim kurulu değil doğrudan Cezmi Bayram olduğunu dile getirerek Bayram’ın bu etkinlik dışında da sürekli ‘ben yaptım oldu’ edasıyla çalışmalar yürüttüğünü ileri sürdüler. Bu etkinlik özelinde de Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nun konuşmacı olacağını sadece iki gün önceden tebliğ etmek için yönetim kuruluna bildirdiğini iddia eden kaynaklar “Kaftancıoğlu’nun geleceğinden ise hiç haberimiz yoktu. Sempozyumda öğrendik” dedi.

Toplumsal’a konuşan diğer bir kaynak ise Cezmi Bayram’ın daha öncesinde sıkı bir AKP taraftarı olduğunu fakat özellikle 15 Temmuz sonrasındaki süreçte muhalefet etmeye başladığını vurgulayarak bu sempozyumla esas kaygısının kendisine yeni siyasi alanlar açmak olduğunu savundu. Sempozyum duyurusunun bizzat Cezmi Bayram tarafından Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar Gazetesi’nde “Kamplaşan Türkiye’nin bu sempozyuma ihtiyacı var” başlığıyla servis edilmesine ise ayrıca dikkat çekti.

SÜRECİN NASIL İŞLEYEĞİ BELİRSİZ
Türk Ocakları tüzüğüne göre genel merkez şube yöneticilerini görevden alma yetkisine sahip fakat mevcut durumda hukuki açıdan böyle bir karar için genel merkezin elinde yeterli koz yok. O sebeple her ne kadar görevden alınma olarak duyurulsa da geçen süre zarfında Cezmi Bayram istifa edilmeye zorlandı.

Toplumsal’a konuşan kaynaklar daha öncesinde de genel merkezin iki kez benzer karar aldığını fakat daha sonrasında görevden alınan isimlerin yargı kararıyla görevlerine geri döndüğünü belirterek genel merkezin ise esas olarak tekrar böyle bir durumla karşılaşmaktan çekindiğini ifade ettiler.

Cezmi Bayram ise kesin bir dille istifa etmeyeceğini açıkça belirtirken bu koşullarda Genel Merkez’in nasıl bir tavır alacağı merak konusu.