Toplumsal Özel-


Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) üyeleri deprem yardımı için gittikleri Hatay'ın Güzelburç Mahallesi'nde fiili gözaltına alındılar.
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Hatay İl Sözcüsü Hasan Özgün ve üye Pelin Songül Çiçek'in, erzak dağıtımı sırasında halkla yaptıkları bir konuşmada, siyasi iktidarı eleştirdikleri gerekçesi ile Jandarma Özel Harekat Mensupları -JÖH- tarafından gözaltına alındıkları belirtildi.
Bir okulda alı konulan TÖP üyelerinin kimliklerine el konulduğu ve gitmelerine izin verilmediği kaydedildi. 


Konuyla ilgili Toplumsal'a konuşan Hasan Özgün, TÖP Merkez Komite Üyesi ve Deprem Kriz Koordinasyon Merkezi'nde görevli olduğunu anlattı.
Kendisi de Antakyalı olan Özgün, yardım talebi üzerine bir minibüs ile Antakya'daki Güzelburç'a Pelin Songül Çiçek ile birlikte gittiklerini kaydetti.
Sıkıntıları ile ilgili halk ile konuşma yaptığını belirten Özgün, "TÖP'ten geldiğimizi belirten bir konuşma yaptım. Konu Kızılay'a gelince, daha ağzımdan 'Kızılay' kelimesi çıkar çıkmaz,

"KONUŞAMAZSINIZ, SİZİ KONUŞTURMAYIZ"
Jandarma Özelm Harekat -JÖH- kamuflaj ve  silahlarıyla geldi. Ve bana 'konuşamazsınız sizi konuşturmayız' dediler.
Konuşma sonra şöyle devam etti.
-Kimsiniz?
-Devletiz!
-İnsanlar enkaz altında ve açken neredeydiniz?
-Sizi burada konuşturtmayız.
-Sana da, seni dinleyenlere de haddini bildireceğiz, dediler.
Özgün, JÖH'ün yardım almaya gelen insanlara silah çekip, dağılmalarını istediklerini ancak kendilerinin itiş, kalkış içinde insanlara kolilerini hızlıca verdiklerini söyledi.
"Sonra bizi çevreleyen JÖH, zor kullanarak okula soktular. Birisi eliyle beni ittirerek, 'Seni içeri atar, bu dilini keseriz' dedi. 
-Biz enkazın altından kalktık. Ölülerimiz var, suç işliyorsunuz, dedim. 
Bu durumu videoya çeken arkadaşımızın telefonundan görüntüleri sildiler.

"OKULDA ALIKOYULDUK"
"Çıkmamızı okul bahçesini de kapatarak engellediler. Çağdaş Hukukçular Derneği 6 kişilik bir avukat ekibi ile buraya geldi. Güvenlik Şubeden olduğunu öğrendiğimiz polisler geldi. Jandarma Özel Harekat -JÖH- bizi tutanakla polise teslim edip, gitti. Daha sonra bizi serbest bıraktılar.