TBMM'de tezkere görüşmeleri sürerken sıcak saatler yaşandı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yabancı askerlerin de görev alabileceğine dair ifadeler nedeniyle tezkereye hayır çıkışı dikkat çekerken; AKP’nin tezkeresine hayır diyen bir diğer parti de Türkiye İşçi Partisi oldu.

TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş'ın Meclis'te yapılan tezkere görüşmelerinde MHP'li Meclis Başkanı tarafından konuşma talebi reddedilmesi Genel Kurul’a damga vurdu.

Baş engellenen konuşmasında “Doların 10 liraya dayandığını, TÜGVA üzerinden kurdukları paralel torpil yapılanmasını unutturma çabalarına mı evet diyeceksiniz” ifadelerini kullanacaktı. 

O konuşmanın devamında ise “Bu suça ortak olmayın. Bir savaş arıyorsanız, o bugün bu ülke halkının hayatta kalma savaşıdır. Açlıkla, yoksullukla olan savaşıdır” deniliyordu. 

İşte özetle Erkan Baş’ın engellenen o konuşması: 

Burada neredeyse her gün, TBMM sanki taziye çadırıymış gibi başsağlığı mesajları yayınlamak yerine, insanların huzur ve barış içinde yaşayacağı bir ülke haline getirmek için bir gün düşündünüz mü?

Daha nişanlıydı, daha sözlüsüyle nişan bile yapmamıştı, henüz iki aylık evliydi, henüz 23 yaşındaydı veya oğlu kızı 3 aylık yetim kaldı… gibi haberlerde adını gördüğümüz insanların, hayatını bu savaşlarda yitiren herkesin isimlerini, geride bıraktıklarını ve yarım kalan hayallerini hiç düşündünüz mü?

Ben de hepsinin ismini sayamam ama hepsinin yoksul çocukları olduğuna, aralarında bir tane zengin evladı olmadığına yemin edebilirim!

Meseleyi kişiselleştirmek istemiyorum ama milletvekillerinin neredeyse tümü çocuklarını bedelli askere yolluyor, hatta bildiğim kadarıyla milletvekili iken kendisi bedelli askerlik yapan 2-3 vekil var AKP sıralarında…

Şimdi kendisi bedelli askerlik yapanlar, çocuklarına bedelli askerlik yaptıranlar, başkalarının çocukları savaşa gitsin, ölsün ve öldürsün diye el kaldıracak!

Kendileri veya evlatları bedelli askerlik yapmış vekiller el kaldıracak, yoksulların evlatları ölecek!

Zenginlerin, Saray etrafında toplananların evlatları bankada, yoksulun evlatları sınırda veya elin memleketinde nöbette tezkere bekleyecek!

Berat Bey bankaya, Memet nöbete!

Cengiz’e milyarlık ihale gidecek, Memet’e üç kuruşluk şehit aylığı!

Daha önce altı kez geçen tezkere sonucunda yüzlerce kişi hayatını kaybetti. 

Savaş, savaş doğurdu. Çatışma çatışma doğurdu. Güvenlik sorunumuzu, savaş politikalarıyla çözemediğimizi, aksine bir çatışma sarmalına girdiğimizi acı bir şekilde gördük.

Acıyı halk çekti. Evlatları ölen aileler çekti. 

Analar çekti, babalar, eşler, sevgililer, kardeşler çekti. 

Patlayan bombalarla halkımız çekti. 

Ülkesi bizim iktidar nedeniyle parçalanma eşeğine gelen Suriyeliler acı çekti. 

Türkler, Araplar, Kürtler, bu bölgenin halkları olarak biz çektik. 

Peki biz acı çektik de… Kimler sevindi?

Savaş baronları, savaştan beslenenler, silah tüccarları, müteahhitler, bölge halklarını birbirine düşürmeye çalışan tüm emperyal güçler…

Bunlar çok mutlu. 

Bunların Türkiye’deki bir numaralı siyasi temsilcisi, acentesi AKP mutlu. 

Saray mutlu… 

Mutlu çünkü, ortaya çıkan göç sorununu Batı’ya karşı koz olarak kullanıyor.

Mutlu çünkü insan hayatını, kaybettiği oyları toparlamak için kullanıyor.

Öte yanda silah baronları, müteahhitler zenginleşiyor ve iktidarı destekliyor…

Şimdi bu yetki çıkarsa, yetkiyi vereceğiniz bu zat, gencecik çocukların bayrağa sarılı cenazelerinin yanına geçip eline mikrofonu alıp şehitler üzerinden oylarını artıracak!

Sırtını dine, milliyetçiliğe dayayıp iktidarını sürdürebilsin diye evet mi diyeceksiniz!

Doların 10 liraya dayandığını, TÜGVA üzerinden kurdukları paralel torpil yapılanmasını unutturma çabalarına mı evet diyeceksiniz!?”