Özkök’ün, Soylu’nun mektubunu aktardığı yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Bugünkü yazınızı okudum. Üzülerek ifade ediyorum ki hepimizin hassas meselesi olan yazınızın konusu yanlış bilgiler içermektedir.

2019 yılı 10 Aralık itibariyle kadına yönelik şiddet olayı sayısı 173.995’dir. Kadın cinayeti ise 318 olmuştur. 88 bin 46 kişi hakkında koruyucu tedbir kararı verilmiştir.

Olay sayıları yıllar itibariyle şöyle gelişmiştir:

2014: 146 bin 756

2015: 149 bin 213

2016: 162 bin 110

2017: 180 bin 307

2018: 219 bin 801

2019: 173 bin 993

Son 6 yılda kaç kadın hayatını kaybetti?

2014: 306

2015: 360

2016: 304

2017: 353

2018: 279

2019: 318

‘Bizde öldürülen kadın sayısı Avrupa’dan az’
Birleşmiş Milletler 2018 yılı raporuna göre dünyada milyon başına düşen kadın cinayeti sayıları da şöyledir:

Dünya ortalaması: 13

Avrupa ortalaması: 7

Türkiye ortalaması: 3.8

Kadın konusunun kutuplaştırılması sakıncalı

Söz konusu eyleme izin verilmiştir. Elbette ki sivil toplum örgütlerinin toplumun bütün kesimlerinin istisnasız herkesin desteğine, işbirliğine, gönül birliğine ihtiyacı vardır. Ancak bu önemli konunun en önemli sakıncası, siyasallaştırma, kutuplaşma ve ideolojik yoğunluktur. Keşke sadece dans etselerdi. Devlete, polise ve hâkime ‘katil’, ‘tecavüzcü’ demeselerdi. İzin alınan bu gösteride bu sözlere izin vermemiz mümkün değildir.”