Can Ataklı, bugünkü yazısının ilgili bölümünde "AKP’lilerin de pek çoğu bu kanalın yapılması konusundaki dayatmalardan rahatsız oluyor." dedi.

Ataklı'nın Kanal İstanbul'la alakalı değerlendirmesi şöyle:

Şu azamete, şu kibre bir bakar mısınız?
Saray iktidarı, Kanal İstanbul konusunu sanki ölüm kalım meselesi yaptı.

İstanbullular bu kanalı istemiyor.

Doğru düzgün bilim adamlarının raporları, bu kanalın bilimsel gerçeklere aykırı olduğunu gösteriyor.

AKP’lilerin de pek çoğu bu kanalın yapılması konusundaki dayatmalardan rahatsız oluyor.

Gerçi kimi yandaş yalakalar, konunun AKP ile muhalefet arasında iflah olmaz bir çekişme haline geldiğini belirterek, sarayı korumaya kalkıyorlar ama o da nafile.

Bu kanalın yapılması mümkün değil ve göreceksiniz olmayacak. Buna karşın sarayın kibri, görevlendirdiği tüm memurlarını da sarmış durumda.

Örneğin ulaştırma ve alt yapıya bakması için görevlendirilen Cahit Turan’ın konuşmalarını dinlerken gerçekten tüylerim diken diken oldu.

Bu ne kibirdir, bu ne azamettir anlamak mümkün değil.

Cahit Turan, kanala ilk kazmanın bu yıl vurulacağını söylemiş.

İmamoğlu’nu tek başına karar veremeyecek durumda biri olarak niteleyen sarayın memuru, “Biz devletiz. İstanbul’daki bir belediye başkanının, bir devlet projesini durdurmak gibi bir hakkı, yetkisi yoktur. Buna devletin, hükümetin yetkili organları karar verir. Faturasını da belediyeye göndeririz. Hukuk ölçüsü içerisinde öder ödemez ona da hukuk kararını verir. Hedefimiz 2026’da hayata geçirmek”  diye konuşmuş. “Biz devletiz” yani “Çok konuşma o kadar.”

Devlet böyle yönetiliyor artık.