Can Ataklı, bugünkü "Tanrı'yı oynamaya çalışan bir gün gelir fena çarpılır" başlıklı yazısında, "Yarın saray bu adamı çekip alıverse o koltuktan, bir gram ağırlığı kalacak mıdır bu bakanın?" diye sordu.

"...İstisnasız hepsi bir gün geldi öyle bir çarpıldı ki..." diyen Ataklı'nın yazısından ilgili bölüm şöyle:

Sarayın, İçişleri'ne bakması için görevlendirdiği Süleyman Soylu son günlerde çok sinirli görünüyor.

Seçimlerden önce herkesi tehdit etmişti Soylu.
Asıl hedefi ise İstanbul'du.
Çünkü İstanbul'u ilk aşamada muhalefetin kazanması belli ki AKP'nin olduğu kadar Soylu'nun da hesaplarını bozmuştu.
Sonra seçimi tekrar ettirdiler biliyorsunuz.
13 binlik farka bile hayretler içinde bakan Süleyman Soylu ve çevresi 800 bin farklaneye uğradığını şaşırdı.

Oysa Soylu ne de güzel tehdit ediyordu İstanbul halkını; “PKK'nın sızmasına asla izin vermeyiz, hele bir seçilsinler bakalım” türü konuşmalar yapıyordu.
Tabii fark 800 bin olunca PKK kim, kim sızdı, nasıl sızdı gibi sorular da boşlukta kalıverdi.

Nitekim herhalde hepinizin dikkatini çekmiştir, Süleyman Soylu onca tehdidinden sonra ağır bir hezimete uğrayınca bir süre hiç ortalarda görünmemiş, ağzını bile açmamıştı.

Ben de saf saf, “Belki söylediklerinden biraz utanmıştır” diye düşünmüştüm.
Öyle olmamış meğer, Süleyman Soylu tekrar ortaya çıktı.
Demek ki geçen sürede kendini toparlamış, yeni hamleler için kan tazelemiş.
Soylu, önceki gün İmamoğlu'na ağır sözler söyledi.
Normal bir ülkede güvenlikten sorumlu hiçbir bakan böyle bir konuşma yapamaz aslında.
Çünkü Soylu'nun konuşması konuşma değil, sanki “Tanrı'yı oynama” gibi bir şey.
Diyor ki “Buradan söylüyorum: İşini yap, başımızın üzerinde yerin var ama işini yapmanın dışında başka işlerle meşgul olursan pejmürde ederiz. Bu kadar açık ve net. Bu ülke adına, bu millet adına, sağına soluna bakmayız. Yıllardır terörden acı çeken insanlar dururken, terörist cenazelerinde yas tutan adamlara böylesine bir destek, milletimizin de bizim de gönlümüzü acıtır, kimse kusura bakmasın.”
Süleyman Soylu bu sözleri hangi hak ve yetki ile söylüyor, söyleyebiliyor?
Saray tarafından bir göreve atanmış hepsi bu.

Sanki Tanrı katından konuşuyormuş gibi “Biz” diyor, “sağına soluna bakmayız, adamı pejmürde ederiz.”
Yarın saray bu adamı çekip alıverse o koltuktan, bir gram ağırlığı kalacak mıdır bu bakanın?
Elbette kalmayacak.
Ülke yönetimindeki kişiler kendilerini Tanrı gibi görerek esip gürleyemez.
Yapabileceği tek şey, demokratik kurallar içinde hukuka uygun biçimde eğer bir suç varsa bunun hesabının sorulmasını sağlamaktır.

Ama bu kişi kendini herkesin üzerine koyarak üstelik millet adına bir insanı mahvedebileceğini düşünüyor, üstüne bir de bunu ilan ediyor.
Sadece şunu söylemek isterim;

Tarih bugüne kadar kendini Tanrı gibi zanneden yüzlerce, binlerce kişiye tanık oldu. Bu kişiler sınırlı sürelerde gerçekten esip gürlediler, astılar kestiler. Ama istisnasız hepsi bir gün geldi öyle bir çarpıldı ki.

Gücünü sadece bir kişiden alarak bu kadar kibirlenenlere hatırlatmak istedim.