İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yandaş Hadi Özışık'ın Youtube kanalında gündeme ilişkin soruları cevapladı. Soylu, Türkiye'deki özgürlük tartışması hakkında yeni partilerin kurulmasını örnek gösterdi ve "Özgürlük alanı olmasa bu kurulabilir mi? Demek ki herkesin istediği partiyi kurabilme hakkı var" şeklinde konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, vesayet sisteminin kendisine zemin bulsa yeniden darbeye heveslenebileceğini söyleyerek böyle bir ortamın Türkiye'de kalmadığını söyledi. Türkiye'nin ikliminin değiştiğini 15 Temmuz sonrası devletin de daha geniş bir çerçeveden baktığını anlatan Soylu, vesayetin can damarının kesildiğini ifade etti.

Süleyman Soylu, Hadi Özışık ve Süleyman Özışık'ın Youtube kanalında gündeme ilişkin soruları cevapladı.

Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

  • İstanbul'da bombaların patladığı günler Türkiye'de intihar saldırıların yaşandığı günleri, katliamların olduğu, polislerimizin askerlerimizin şehirlerin ortasında şehit edildiği günler. Bütün bu silahlı saldırıların, bombalı eylemlerin yapıldığı günler işte vesayetin istediği günler. İktidar bunlarla uğraşır, kafanızı gömersiniz. Gidip Karadeniz'de kendinize ait enerji bulmak aklınıza bile gelmez o zaman. Birilerine sus payı vermek için uluslararası sistemin bahşişini verirsiniz. Gelip oraya günlerce aylarca arama yaparlar ondan sonra da bir şey bulamazsınız.

'BUGÜN TÜRKİYE'NİN İKLİMİ BAMBAŞKA'

  • Şimdi bir taraftan kendinize ait üretimi geliştiriyorsunuz. Diğer taraftan teknolojiyi bulur hale geliyorsunuz. Diğer taraftan iç istikrarı temin ediyorsunuz. Ne olacak? Eski alışkanlıklar vardır işte sokakları hareketlendirelim. Böyle bir fobiye gerek yok. Bugün Türkiye böyle bir fobiyi yaşamasına da gerek yok. Bugün Türkiye'nin iklimi bambaşka.

15 TEMMUZ SONRASI TÜRKYE

  • Türkiye 15 Temmuz'dan sonra geçmiş birikimleriyle çok farklı bir noktaya geldi. Gezi bambaşka ama 15 Temmuz daha başka. Bu tip olaylar toplumu koklar. Yani kırılganlık toplar. Bu tip olaylar insanların bir arada olmadığı, güvenin yoksun olduğu, gelecekle ilgili herkesin endişeli olduğu bir zaman dilimi koklar. Oysa biz çok uzun zamandır, özellikle 15 Temmuz'dan itibaren hakikaten kendini bir noktaya almış ve buradan da bütün dünyayı gözleyen bir yapı söz konusu.

'VESAYETİN CAN DAMARINI KESTİK'

  • Darbenin ve darbe türü oyunların sonuç alamadığı bir dönemden geçiyoruz. Yani 2002 ile 2020 arasında bu 18 yıllık dönemin en önemli özeti şudur: Vesayetin can damarı kesilmiştir. Bakın darbe demiyorum vesayetin kesilmiştir. Ekonomik saldırılarla beraber zemini istediği noktaya çeker. Daha sonra istikrarsızlaştırma ortayı oluşturmaya çalışan bir yapı bugün Türkiye'de kendine bir canlanma alanı bulamamaktadır. Bu önemli bir şey. Bence AK Parti iktidarının Türkiye'ye kazandırdığı en büyük karakter budur.

'BİZDEN AYRILIP PARTİ KURABİLDİLER'

Ankara ve İstanbul seçimlerini ana muhalefet partisi kazanabildi. Demokrasi meselesini dünyada en iyi yönetebilen ülkelerden birisiyiz biz. Bakın bizim siyasi partimizden insanlar ayrıldılar parti kurdular. Özgürlük alanı olmasa bu kurulabilir mi? Demek ki herkesin istediği partiyi kurabilme hakkı var.

Yanlış yerden başlamasın bu arkadaşlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diğerlerinden farkı bu. Dünyanın yeni normalini, taleplerini, istediklerini bizden çok daha iyi takip edebilme kabiliyetine sahip.