İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gazetecilerle "Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısı"nda bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Soylu'nun Uyuşturucu ile mücade gününde hedefinde yine ana muhalefet vardı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, SADAT'ın önüne gittiğinin hatırlatılması üzerine Soylu, şunları kaydetti:

Ana muhalefet partisi genel başkanının tanımı 'dedikodu kumkuması'dır. Başka bir tanımı yok. Ana muhalefet partisi anayasada kendisini bulan mekanizmanın adıdır. Yasalarla belirtilmiş bir mekanizma dedikodu yaparsa, bir belge ve dayanağı ortaya koymazsa anayasal görevini de yerine getirmemiş olur. Bu kadar açık ve net. Bu siyasi partidir, dedikodu merkezi değil. SADAT'ın, Et ve Balık Kurumu'nun önüne gidene kadar, hafif cesaretin varsa bizim söylediğimiz büyükelçiyle ilgili değerlendirme ortaya koy, göreyim. Bu konunun üstünü örtemez. Bu, Türkiye'ye ihanettir. Sen Türkiye'nin geleceğini Avrupalı bir büyükelçiye pazarlayamazsın. Cumhurbaşkanı adayı olacaksın diye kendi belediye başkanlarına çelme atabilirsin, tehdit edebilirsin ama senin gücün bize yetmez.

'CHP ATATÜRK'ÜN DEĞİL İNÖNÜ'NÜN PARTİSİ'
"CHP, Atatürk'ün partisi değil, İnönü'nün partisidir. Bugünkü CHP'nin Atatürk'le hiçbir ilgisi söz konusu değildir" diyen Soylu, "Gittiği yerlerin hepsi talimatla gidilen yerlerdir. FETÖ'de pişiyor, sosyal medya ve diğer mahfiller üzerinde kaynatılıyor, dedikodu kumkuması da gidiyor, finali gerçekleştirmek istiyor." dedi. Süleyman Soylu, Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'ye iftira attığını söyledi.

'DAHA HARARETLİ GÜNLER GELECEK'
Soylu, "Bir şey daha söyleyeyim, Kemal Kılıçdaroğlu'nun en önemli meselenin birinde, en yakın arkadaşına 'sana böyle bir şey söylerse kesinlikle inkar et' dediğini de biliyorum. Bir yalan makinesiyle karşı karşıyayız. En yakın arkadaşına, ismi, cismi belli. Daha hararetli günler gelecek. Bu ülke öyle Batı'nın oyuncağı falan değil" değerlendirmesinde bulundu.

"Ana muhalefet partisinin genel başkanı, bir siyasi partinin genel başkanı devletin birtakım kurumlarının önüne gidip, insanları tehdit edebilecek bir şekilde bunu yapabilme kabiliyetine sahip olmamalıdır. Bunun adına sivil itaatsizliği harekete geçirmek denir" diyen Soylu, siyasi partilerin temel görevinin kanunlar çerçevesinde görevlerini yerine getirmek olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu'nun, Canan Kaftancıoğlu hakkındaki mahkeme kararını tanımayacağını söylediğini aktaran Bakan Soylu, "Masa altılı masa değil, masa Canan masası oldu" sözlerini sarf etti.