Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, hukuk fakültelerine ihtiyaca göre öğrenci alınması gerektiğini aksi halde gençlerin hayallerinin yıkılacağını kaydetti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise dün "Karar verdim, hukuk okuyacağım" demişti. İkili arasında gerilim olduğu konuşulurken peş peşe gelen bu açıklamalar dikkat çekti.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara'da bir otelde düzenlenen Hukuk Eğitimi Sempozyumu'na katıldı.

Gül, üniversite sınavlarında hukuk fakültelerine giriş sıralamasının 100 bine yükseltilmesinin, hukuk fakültelerindeki eğitimin kalitesinin arttırılmasına yönelik olduğunu söyledi.

"Nitelikli hukuk, nitelikli hukukçuyla ancak mümkün olur." diyen Gül, yargı çalışanlarının aldıkları eğitimin, verdikleri hizmetin çıtasını belirleyici olduğunu kaydetti.

Güncel hukuk vizyonunun kapısından girmediği, akademik kadrosunun yetersiz olduğu bir binaya hukuk fakültesi tabelasının asılmasının orayı hukuk fakültesi yapmayacağını ifade eden Gül, "Hukuk fakültesi, hukuk mantığının orada nakşedildiği, yansıtıldığı bir laboratuvardır. Bir ömür boyu sürecek adalet yolculuğunun ana dilinin öğretildiği, bu işin adeta beşiğidir" diye konuştu.

Hukuk fakültelerine ihtiyaca göre öğrenci alınması gerektiğini aksi halde gençlerin hayallerinin yıkılacağını kaydeden Gül, sempozyumun sonuçlarının da Yükseköğretim Kurulu tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi.

SOYLU 'HUKUK OKUYACAĞIM' DEMİŞTİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki gün A Haber ekranlarında soruları yanıtlarken gelecekle ilgili planlarından da bahsetmiş ve "Hukuk fakültesine gireceğim ve hukuk okuyacağım" demişti.

Adalet Bakanı Gül ile Soylu arasında gerilim olduğun bir süredir kulislerde konuşuluyor. Daha önce de 'Masumiyet Karinesi ve Lekelenmeme Hakkı Sempozyumu'na katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, muhtarlara 'mahkemeyi beklemeyin' çağrısı yapan İçişleri Bakanı Soylu’ya isim vermeden mesaj göndermişti. Gül konuşmasında 'Değerli arkadaşlar bizim rehberimiz hukuktur, bizim rotamız hukuktur, bizim kılavuzumuz hukuktur. 'Biz yapalım, hukuk arkadan gelsin' değil; 'hukuk önden yürüsün biz ona göre kendimizi ayarlayalım' anlayışıdır hukuk devleti' demişti.