Savaş muhabiri Coşkun Aral, Taliban’ın 20 yıl içerisinde güçlenmesini ve değişmiş olmalarının mümkün olup olmadığını değerlendirdi. Aral, geçmişte çok kötü şeylere tanık olduğunu kaydetti. 

Gazeteci Coşkun Aral, Tele1'de Betül Begümhan Aydoğan’ın sunduğu Gün Ortası’na konuk oldu. Aral, “Başlangıçta ‘değiştik’ deseler bile ben Afganistan’ın çeşitli köylerinde korkunç şeyler gördüm” diye konuştu.

Savaş muhabiri Coşkun Aral, Taliban’ın 20 yıl içerisinde güçlenmesini değerlendirerek Taliban’ın bir ‘talebe hareketi’ olduğunu belirtti.

Aral şunları söyledi:

“Bakıldığı zaman Afganistan çok engebeli ama çok zengin araziler. Bizden iki yıl önce bağımsızlığını alıp Türkiye Cumhuriyeti’ni ilk tanıyan devlet olma özelliği var... Amanullah Han ülkenin kaderini değiştirecek yeni bir devrimi, yeni bir eğitim sistemini kadınlar üzerinden başlatmak istedi ama başarılı olmayınca 1929'da ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Ardından ülke en ilkel biçimde varlıklarını sürdüren aşiretlere terk edildi.

Sovyetler Birliği bir davet üzerine işgal gerçekleştirdi ama bu Sovyetler Birliğine adeta Vietnam deneyimi yaşattı. Sovyetler Birliği Kızıl Ordusu burada savaşı kaybetti. 

Buradaki en büyük yanlış Türkiye de başta olmak üzere ülkelerin kendilerine yakın etnisiteleri, inanç gruplarını desteklemesi. Örneğin Pakistan Paştu hareketini destekledi. Tacikistan Farsça konuşan Şii inancına sahip Afganlara yakındı, İran yakındı, yine şii mezhebine yakın Hazaralar İran'a yakındı. Türkmenler ve Özbekler de Türkiye'ye daha yakındı. 

Gericiliğin, cahilliğin bu kadar egemen olduğu, inanç istismarının olduğu bu tür bataklıklarda dünyadaji bütün terör hareketleri mayalanabilir. Birde dışardan bazı ülkelerin böyle şeylere ihtiyaç duyması, körfezin iki süper gücü Suudi Arabistan ve BAE'nin buraya yatırımlarını başka türlü yapıp medreseleri güçlendirdi... Bütün bunlar dünyanın ilgisini çekti. Terör her zaman için dünyadaki devletlerin bir aracı olarak kullanılmıştır.”

Aral, Sovyetlerden kalan silahlarla Afganistan topraklarında da terörün daha da palazlandığını söyledi.

"ABD'nin 2001'de Afganistan'a yaptığı operasyon sonrasında afyon üretimi azalacağına arttı, dünyanın en büyük eroin üretimi yapan ülkesi haline geldi" diyen Aral, tıpki Suriye'deki gibi eğit donat sistemine başvurulduğunu ancak paralı askerlerin ulusal yapı içinde ne kadar başarılı olacağının görüldüğünü söyledi. Aral, herkesin silahlarını bırakıp kaçtığını hatırlattı.

Aral, "90'lı yaşanalar korkuçtu" dedi. Aral, recm, kafa kesme olaylarına şahit olduğunu hatırlattı. 

Aral, Taliban’ın 20 yıl öncesine nazaran bazı kesimler tarafından ‘ılımlı’ hale geldiğinin iddia edilmesiyle ilgili şunları söyledi:

“21 yıl önce ABD, Taliban’ı ülke dışına çıkardığını zannetti ama dışarı çıkaramadı Amerika. Silahları yoktu, sivilleşmişti. Komşu Pakistan zaten anayurdu. Pakistan Gizli Servisi her zaman Taliban’ın arkasındadır. Çünkü ekonomik getirileri çok önemli Taliban'ın varlığı. Başlangıçta “değiştik” deseler bile... Afganistan sadece Kabil değil. Ben Afganistan’ın çeşitli köylerinde korkunç şeyler gördüm.”

Aral, kendi yaşadığı olayları anlatarak, "Kol tüylerimden ötürü sen abdest almıyorsun, komünistsin diye beni yargılamaya kalktılar. Tuvaletimi ayakta yaptığım için Müslümanlar oturarak yapar dediler, yargıladılar. Trükiye'yi bilen bir Afgan genci sayesinde serbest kaldım. Suçlanmak çok kolay orada. Gerekçeler, İslam yaşam tarzıyla onların yorumlarıyla olunca...IŞİD'in de temel kabul ettiği bir yaşam tarzını kabul ettiler. Her şey yasaktı, müzik aletleri, televizyonlar, antenler toplandı... Bu insanlar savaş içinde doğdular, bunu unutmamak lazım." dedi.

Aral, "Bütün dünyadaki savaşlarda işbirlikçiler cezalandırılır" diyen Aral, kaçanların geçmişte yaşananları dinleyerek korktuğunu ve bu korkunun normal olduğunu ifade etti. Aral, "Hepsinin ceza verişi farklı ama kimi kurşuna dizer, kimi kafasını kesiyor, organlarını vücudunu parçalıyor. Mesela ben erkek tecavüz olayını Afganistan'da çok gördüm. Bizzat gördüğüm için söylüyorum... Eğitimden hiç nasibini almamış, o uçağın tekerine sarılınca düşeceğini bilemeyecek kadar fizik kurallarını bilmekten uzaklar. Toplu katliam beklemiyorum ama genç bir Taliban, varliğını mutlaka hissettirecektir" dedi. Aral, "Çok gelişmiş olduğunu söylediğimiz Türkiye'de bile insanlar parçalanıyor. Orada bunu sınırlayacak bir sistem yok, hukuk yok. Orada yapanın yanına kar değil, bir de diğerleri tarafından takdir ediliyor" diyerek Taliban'ın ılımlı olmayacağını düşündüğünü söyledi.