CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) tarafından Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir’e verilen fahri doktora unvanını TBMM gündemine taşıdı.

CHP’li Polat, insanlık veya ülke hizmetinde üstün başarı gösteren, önemli katkılar sağlayan kişilere tevdi edilen ve en yüksek unvan olan fahri doktoranın Mustafa Özdemir’e verilme gerekçesini sordu.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması istemiyle soru önergesi veren CHP’li Polat, bilimde, sanatta, sporda, kültürde, teknolojide, sosyal yaşamda, insanlık veya ülke hizmetinde üstün başarı gösteren, önemli katkılar sağlayan kişilere tevdi edilen ve en yüksek unvan olan fahri doktoranın merkezi Konya’da bulunan vakfın başkanına verilmesinin gerekçesini sordu.

Vakfın, ihtiyaç sahibi kişilerin evlenmesine yardımcı olmak için kurulduğunu belirten CHP’li Polat, “Merkezi Konya’da bulunan vakfın başkanının İzmir’deki bir devlet üniversitesinden Fahri Doktora unvanı almasının nedeni nedir? Fahri Doktora unvanı bilimde, sanatta ya da insanlık veya ülke hizmetinde üstün başarı gösteren ve olağandışı katkılar sağlayanlara ya da en azından üniversitenin uluslararası tanınırlığına katkıda bulunan kişilere verilmesini anlamlı buluyorum. Ne yazık ki İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde hangi taşı kaldırsak altından başka bir sorun çıkıyor. Eş dost akraba kayırmacılığı ve adrese teslim kadrolarla üniversitenin yönetildiği belgelerle ortada. Bilimde veya sanatta üretkenlikten çok uzak, sadece sorunlarla anılan üniversitelerde yetişen çocuklarımıza üzülüyorum” dedi.

'İKÇÜ REKTÖRÜ DE VAKFIN KURUCUSU'
İKÇÜ Rektörü Saffet Köse’nin Gençleri Evlendirme ve Mehir Vakfı kurucular kurulu üyesi ve aynı zamanda mütevelli heyeti başkanı olduğunun altını çizen CHP’li Polat, “Bu vakfın başkanına aynı zamanda vakfın kurulmasında birlikte görev aldığı üniversite Rektörü tarafından Fahri Doktora unvanı verilmesine aslında şaşırmamak lazım. Eş dost akraba kayırmacılığı yapılan bir üniversitede, Fahri Doktora ancak görev aldığı vakfın başkanına verilirdi. Ancak böyle olmamalı! Kayırmacılığa işaret eden her türlü tutum ve davranışın üniversiteye zarar verdiğini düşünüyorum. Kâtip Çelebi Üniversitesi’nin insanlığa katkı sağlayarak İzmir’i gururlandırmasını umuyorum, diliyorum. Ancak bunun için zihniyet değişikliğinin gerektiği açıkça görülüyor” diye konuştu.